"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mariana Çukuru’ndan şems-i beyzaya

İrfan Çakmak
05 Kasım 2025, Çarşamba
İman nurdur. Küfür ise hakikatin üstünü örtmektir. Zulmettir, yani karanlıktır.

Nur, Kur’ân’da ekseriyetle tekil olarak zikredilirken karanlık “zulümât-karanlıklar” şeklinde çoğul olarak zikredilmiştir. Çeşit çeşittir. Aynen okyanusun derinliklerine inildikçe ışık tayflarını yutan tabakalar gibi. Her tabakada, sarıdan maviye kadar ışığın başka bir rengi, soğurulmaktadır. Böylece diplere inildikçe dehşetli, çeşit çeşit karanlıklar meydana gelmektedir. En dipte ışık tamamen yok olmaktadır. Mutlak küfür olan ateizm gibi. 

Ateizm, hiçbir şeye inanmamaktır. İnkârı ıspatlamaya çalışmaktır. Küfrün en karanlık vasfıdır. Dünyanın en derin yeri olan Mariana Çukuru gibi hiçbir ışık tayfının yetişemediği zifirî ve çaresiz bir karanlıktır. 

Şüpheli küfür (küfr-ü meşkûk), o derinliklerdeki bir ya da birkaç tayfı eksik karanlığa benzer. Bir bakıma inkârı vicdanın bir türlü kabullenememe halidir. Karanlığa sızan herbir tayf, vicdanın imansızlık karşısında derinden derine bir sızısıdır. Fakat kurtuluş için yetersizdir. İnanmakla inanmamak arasında bir ikilemdir. Deve kuşu gibi yük taşımaya gelince kuş, uçmaya gelince deve misalidir. Kulluk görevine gelince inkâr etmek, ölüm karşısında iman ihtimaline sarılmaktır. Sanki küfrün karanlıkları içinde ruha yansıyan iman nurunun bazı tayflarından etkilenmektir. Karanlığı delebilen bazı zayıf ışık renklerinin parıltılarından nefse pay çıkarmaktır. Bilinçsizce avunmaktır.

Gerek imansızlığın dereceli karanlıkları, gerekse de dip karanlığının zifirine boyalı hali olsun, insan ruhu her iki âlemde o çukurun baskısıyla azap çekecektir. O halde, teşbihte hata olmasın; Mariana Çukuru gibi küfr-ü mutlak başta olmak üzere o çukurlara düşenleri ancak çok dayanıklı, küfrün karanlıklarını delebilecek ve küfür çukurunun basıncına dayanabilecek bir denizaltı ile kurtarmak mümkün olacaktır. İşte o gemi milyonların şahitliği ile bu zamanda Risale-i Nur’dur. Kur’ân’ın ziyasıyla nurlanmıştır. Küfrün her çeşit karanlığını projektör gibi delmektedir. Boğulmakta olan ruhları kurtarmak için vazifelendirilmiştir. 

İmanını bu gemiyle kurtaranlar; rahmet tecellilerinin platformu olan selamet sahiline inşallah çıkacaklardır. İman ve İslâmın şems-i beyzasının (beyaz ışıklı güneşinin) ruhlarını gökkuşağı gibi bütün tayflarıyla sarıp sarmaladığında, rengârenk huzura kavuşacaklardır. 

Böyle bir rahmet tecellisine mazhariyetten, bile bile geri kalmak ise akıl kârı olmayıp, nefsine zulmetmektir. Dünyada ve ukbada ruhun ve bedenin dayanılmaz acılarını mazoşistçe kabullenmektir. Evet! Küfür denizinin yapay yılanlarına sarılmanın, ızdırap veren fantezi zehirlerinden başka hiçbir faydası bulunmamaktadır.

Okunma Sayısı: 226
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı