Cenab-ı Hak Kur’ân'da, "İyilikte ve takvada yardımlaşın, günahlarda ve düşmanlıkta asla birbirinizle yardımlaşmayın" buyurmuştur.
Resûl-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselâm da, "Birbirinizden nefret etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah'ın kulları! Kardeş olunuz. Bir Müslümanın din kardeşine üç günden fazla dargın durması helal olmaz." buyurmuştur. (Buhârî, Edeb: 62)
Âyet ve hadislerin kesin emrine rağmen; birbirine dargın duran, selâm vermeyen, birbirinden nefret eden, sözünde durmayan, zâlim ve haksıza yardım eden, hased eden, hastayı ziyaret etmeyen, kıskanan, cenâzeye katılmayan, sözünde durmayan, yeminini yerine getirmeyen ve gıybet edenler vardır.
Sevgili ve şefkatli Nebîmiz sallallâhu aleyhi ve sellem Berâ İbni Âzibe şu 7 şeyi emretmiştir:
1. İade-i mariz, yani hastayı ziyâret etmek.
2. İttibâi cenaiz, yani mü'minin cenazesine katılmak.
3. Teşmît-i atıs: Aksıran birisi "Elhamdülillah" diye hamd ettiğinde ona karşı, "Yerhamükellâh" diyerek dua etmek. Aksıran kimse de "Yehdînâ ve yehdîkümullah" diyerek karşılık verir.
4. Redd-i selâm, yani birisi, "Esselâmü aleyküm" diye selam verdiği zaman, "Ve aleykümselam" diyerek veyâ "Ve aleykümselam ve rahmetullâhi ve berâkâtuhû" diyerek selâmını almak.
5. Nusret-i mazlum, yani zulme uğrayan kişiye yardım etmek. Zâlimlerin elinden haksızlığa uğramış olan mazlumu kurtarmak ve mazlumun hakkını savunmak.
6. İcâbe-i daî, yani hayırlı davet ve çağrısını yerine getirmek.
7. İbrâr-ı muksim, yani verilen sözde durmak ve yemin edilmiş ise o yeminden caymamak ve yemini yerine getirmektir." (Tec.Sar.Ter.c.7.s.364)
Cenab-ı Hak, Maide Suresi’nin 2. ayetinde: "İyilik ve takvada yardımlaşın, günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın, takva sâhibi olun ve Allah'tan korkun." kesin emrine rağman, gördüğüm kadarı ile köyde ve şehirde komşular ve akrabalar bir araya geldiklerinde gıybet, dedi kodu ve laf taşıma ile günahlarda yardımlaşıyorlar. "Gıybet ve dedikodu edip, ölü eti yiyerek sevaplarını sıfırlıyorlar." Oysa; küçük insanlar kişileri, orta insanlar olayları, büyük insanlar ise iman ilimlerini ve fikirlerini konuşurlar. Çünkü iki dünyanın da huzuru; ilimde, imanda, zikirde, fikirde, şükürde, marifetullahta ve muhabbetullahtadır.
İman, İslâm, ihlâs, Kur'ân ve sünnet üzere kalınız.