"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ankara Şam’la diyaloga ayak sürüyor

Cevher İLHAN
01 Eylül 2022, Perşembe
Son “yolsuzluk zinciri ve rüşvet ağı” ifşaatlarıyla gündemden düşen Suriye krizinde Ankara’nın ağırdan alması yine “neler oluyor?” sorusunu sorduruyor.

En son “Bizim Esed’i yenmek - yenmemek gibi bir derdimiz yok” diyen Cumhurbaşkanı’nın sözü, Müslüman komşu ülkeye askeri operasyonların mesnedsizliğinin farkına varıldığı yorumlarına yol açmıştı. Ama değişen birşey olmadı.

ÇARKTAN DA ÇARK SİNYALLERİ

Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nın “Şam yönetimiyle diplomatik ilişkileri güçlendirmeyi istemiyoruz” açıklamasıyla Türkiye’nin Suriye’yle ilişkileri “normalleştirme”ye tepkisi, Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin dibinde bölgedeki baş işbirlikçisi PYD/YPG’yi silâhlandırıp ordu kurdurarak “koridor devlet”e zemin oluşturan ABD’nin askerini çekmeyeceğinin açıkça ilânı oldu. 

Keza Malazgirt Zaferi yıldönümünde Ahlat’ta “Güney sınırlarımızı otuz kilometre derinliğinde koridorla güvence altına alana kadar operasyonlara devam edeceğiz, bir gece ansızın gelebiliriz!” tekrarı, Ankara’dakilerin de Washington’dakiler gibi “askeri bu ülkeden çekme”ye yanaşmadığını ortaya koydu. (gazeteler, 25.8.22)

Oysa daha geçen ay Tahran’da Cumhurbaşkanı’nın İran ve Rusya Devlet Başkanlarıyla imzaladığı Astana Formatı bildirisinde “askeri operasyonların Suriye’ye çözüm getirmediği, ülke sınırlarının ihlâlinin terörle mücadeleye değil, terör örgütlerinin işine yaradığı, Suriye’nin kuzeyine bir askeri saldırının Suriye ile birlikte Türkiye’ye ve tüm bölgeye zarar vereceği, bu ülkede asker bulundurmanın toprak bütünlüğünün işgali olduğu ve kesinlikle yasadışı yabancı askerlerin çekilmesi gerektiği, barış ve istikrarın ancak Şam’la siyasi diyalog ve işbirliğiyle olacağı” açıkça deklâre edilmişti. 

Ama Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun “Suriye rejimiyle diyalog için şart olmaz” deyip Erdoğan ile Esad’ın gelecek ay görüşecekleri iddiasını yalanlaması, Ankara’nın akıbetsiz “Suriye politikası” çarkından da çarkettiği kanaatini kuvvetlendiriyor. (gazeteler, 23.8.22)

SEÇİME KADAR OYALAMAK…

Neticede AKP iktidarında seçim sath-ı mailinde ülkeyi tam bir yıkıma uğratan ağır ekonomik çöküşte Ankara’dakilerin iktidar koltuğunda kalmak uğruna hâlâ ABD ile işgal-sömürü ortağı küresel mihrakların iç savaş kargaşası fitnesini alevlendiren akıbetsiz “Suriye politikası”nda kaldığı görülüyor.  

“Çok yönlü dış politika” paravanında kamuoyundaki “neden Şam’la görüşmüyor!” tepkisi dindirilirken, Suriye’yi bölüp parçalama emelindeki ecnebilerin tefrika projelerine devam edilmesi, “Şam’la diyalog” iddialarının da tamamen gözboyama olduğuna dair istifhamları arttırıyor. 

Kısacası “tek kişilik ucûbe yönetim” çıkmazında Ankara, on bir yıldır inadına “Şam yönetimini devirme” saplantılı, diplomasinin dışlandığı “Suriye politikası”yla “win-win / kazan kazan” iddiasının tam tersine hep Türkiye’ye ve bütün bölgeye kaybettiren “ecnebi projesi” girdabından çık(a)mıyor. 

Bundandır ki “altılı demokratik işbirliği”ndeki muhalefetin Suriye’de barış, istikrar ve çözümü de gündemine alması gerekiyor…

Okunma Sayısı: 1233
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı