"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

On senede eğiteceğim elli talebeyle İslam'ı dünyaya yayarım

14 Ekim 2021, Perşembe 00:59
ÜSTAD BEDİÜZZAMAN BİR GÜN TALEBESİ MOLLA HAMİD’E HİTABEN AKDAMAR ADASI’NI İŞARET EDEREK şöyle der: “BU ADADA ON SENE KALARAK ELLİ TALEBE YETİŞTİRSEM İSLÂM’I DÜNYAYA YAYIP, DÜNYAYI FETHEDEBİLİRİM.” üstad GAYE-İ HAYALİYLE BİZE ÇOK ŞEYLER ANLATIYOR.

NURS HEDEFLİ VAN GÖLÜ SEYAHATİ
Dizi - 2: Mikail Yaprak - Mehmet Pekel 

***

AKDAMAR ADASI 

Bediüzzaman’ın bir gün Van’da talebesi Molla Hamid’i Erek Dağı Zernabad Suyu başına çağırarak “Bu adada on sene kalarak elli tane talebe yetiştirsem, o talebelerle İslâm’ı bütün dünyaya yayıp, dünyayı fethedebilirim” sözlerine muhatap olan Akdamar Adası, Van Gölü’ndeki üç adadan biri olup, Gevaş ilçesi sınırları içinde bulunmaktadır. 

Akdamar Kilisesi, 915-921 yılları arasında Vaspurakan kralı 1.Gagik tarafından adanın güneydoğusuna yaptırılan kiliseye daha sonra çeşitli ilâveler yapılmıştır.

2007 yılında restore edilerek müze anıt olarak kullanılmaya başlanmış, her yıl belirli günlerde her yerden gelen Ermeniler de burada ayin yapmaktadırlar. 

Bediüzzaman’ın 50 talebe ve 10 yıl vurgusu, eğitimde keyfiyetin kemiyete üstünlüğünü anlatır ve ideal eğitim süresine de işaret eder. Ayrıca gaye-i hayal olarak İslâmiyetin bütün dünyaya yayılması ve dünyanın manen fethi de bize çok şey anlatır. Ada, ziyaretçilere görsel bir şölen sunmaktadır. Mavinin her tonunu barındıran Van Gölü çevresiyle eşsiz manzaralar arz eder. 

İskeleden adaya geliş gidişler yaz aylarında düzenli olarak motorlu tekneler ile yapılmaktadır. Tekne kaptanı ile merakımızı gidermek amacı ile daha önce basında spekülasyona sebep olan Van Gölü canavarını konuştuk.

Çekinerek, ciddiyet içinde “Muhtelif zamanlarda üç kez gördüğünü 15-17 metre uzunlukta tekne boyunda siyah renkli bir canlı olduğunu, fotoğraf çekmeye fırsat vermeden kaybolduğunu” anlattı. Diğer tekne kaptanı arkadaşlarının da gördüğünü ifade etti. Anlaşılan o ki yöre halkı bu hikâyeleri destekliyor. Allahüâlem… 

Göldeki seyahatimiz esnasında da kaptanlık koltuğuna oturarak tekneyi bir müddet kullandık. O da bizim için ayrı bir zevkti. “Gölde tek bir cins balık yaşadığını, onun da üremek için akarsu boyunca giden ve seyahati sırasında ilginç manzaralar oluşturan incili Kefal olduğunu” ifade etti kaptanımız. 

KEDİ VİLLASI 

"Kedinin de villası mı olurmuş?" demeyin. Vanlılar Yüzüncü Yıl Van Üniversitesi'nde Van’ın tanıtım yüzlerinden biri olan meşhur Van kedilerinin soylarının tükenmemesi, orijinal özelliklerinin muhafazası için bilimsel metodlarla kedi yetiştiriyorlar. İçinde 200'den fazla kedinin yaşadığı villada erkek kediler, dişi kediler, yavrular ayrı ayrı bölümlerde beslenerek yetiştiriliyorlar. 

Van kedileri, renklerinin genellikle beyaz, bir gözünün kehribar, diğer gözünün mavi olması ve güzellikleri ile diğer kedilerden ayrılıyorlar. 17 yaşına kadar yaşayabilen Van kedileri suyu sever ve aynı zamanda oyuncudurlar. Zeki, çocuklarla da oynayabilen, sahiplerine sadâkati ile bilinen Van kedileri temizlik ve hijyenlerine de özen gösterirler. 

Her yüz kediden ancak on dört tanesinin gözleri farklı renklerdedir. Bunun için de göz renkleri farklı kediler çok kıymetlidir. Cemîl isminin tecellisine ziyadesi ile mazhar olan kediler, mır mırları ile de "ya Rahim, ya Rahim" çekerek kendi lisanları ile zikrettiğini Bediüzzaman’dan öğreniyoruz. Bu rahimleriyle de insanlara da ders veriyorlar. Hz. Peygamber (asm) ve onun neslinden gelen büyük zatlar kedilerle dost olmuşlar ve onlarla zaman zaman aynı haneyi paylaşmışlardır. 

KİLİM MÜZESİ 

Üniversite kampusünde kedi villasının hemen biraz ilerisinde Kilim Müzesi levhasını gördüğümüzde oraya doğru yöneldik. İçerde bizi herbiri birbirinden güzel yüzlerce kilim karşıladı.

Müzede öncelikle çevreden toplanan yüz yıllık kilimler sergileniyor. Başta Van yöresi olmak üzere, Anadolu’nun muhtelif yerlerinin kilimleri özgün ve aslına uygun olarak oradaki tezgâhlarda çalışanlar tarafından dokunup, teşhir ve sergi salonlarında ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor. Teşhirdeki kilimler satılmıyor, sipariş alınarak dokunuyor ve sonrasında sahibine iletiliyor. Kilimlerdeki renk uyumu, desen çeşitliliği, dokuma kalitesi özellikle dikkat çekiyor. Yöresel motiflerle bezenmiş gümüşten takılar, aksesuarlar da müzeye ayrı bir renk katıyor. 

VAN KAHVALTISI 

Van’ın diğer şehirlerden ayırılan önemli bir özelliği de dillere destan kahvaltısıdır. Öyle ki bu lezzeti tatmak için uzak şehirlerden günübirlik gelenler bile vardır. Van’ı ilk ziyaretimizde iskemlelere oturup sinilerde servis edilen kahvaltıların yerini, günümüzde lüks kahvaltı salonlarında masalara yapılan servisler almıştır. 

Peki, Van kahvaltısını diğer kahvaltılardan ayıran özellik nedir: Hemen sayalım: Öncelikle kişiye özel tereyağlı sahanda yumurtanın her çeşidi, otlu peynir, yöresel ve ev yapımı reçeller, Van balı, süt kaymağı, yoğurt kaymağı, cacık, murtuğa, kavut, yayık tereyağı ve diğerleri… 

Van kahvaltısının Van’daki en önemli temsilcisi, Van’ın tanıtım yüzü, Nur dostu Yusuf Konak’ın kahvaltı salonunda birbirinden ilginç anlar yaşadık. Misafirlerini kapıda karşılayan, güleryüzlü, tipik Van şivesi ile konuşan, hazır cevap Yusuf Konak, ülkemizi dünyanın her tarafında tanıtmış, ödüller almış, kahvaltı salonunu bir kültür ve tanıtım merkezine dönüştürmüş. Devlet adamlarından, sanatçılara kadar geniş bir hayran kitlesinin olduğunu müşahede ettik. Sorduğu basit sorular karşılığında cep boy Risaleler ve çeşitli hediyeler dağıtan “Bak hele bak Yusuf Konak” sloganı ile Van’ın ve ülkemizin tanıtımına katkı sağlayan, çalışkan tavrı ve kibarlığı ile iz bırakan bir gönül dostu olarak tanıdık Yusuf Konak’ı. 

MEDRESE-İ NURİYE HİZMET BİNASI MAKETİ 

Van’da bulunduğumuz günlerde Van Yeni Asya Temsilciliği'nin öncülüğünde, Vanlı Yeni Asya gönüllüleri başta olmak üzere, bütün Türkiye’nin katkılarıyla Van’da bir hizmet binası tesisi için başlatılan çalışmaların meyvelerini vermeye başladığını sevinçle müşahede ettik.

Arsa temininden sonra proje oluşturulması ve resmî işlemlerin tamamlanmasının ardından hafriyat çalışmaları da büyük bir hızla devam ediyordu. Bu yazının kaleme alındığı günlerde de inşallah temel atma işlemi gerçekleşip, inşaat hızla devam eder. 

Bu hizmet binası 5 katlı olup, toplam kapalı alan 1800 metrekare olacaktır. 1+1 daireler şeklinde planlanan binada Nur menzillerini gezmeye gelen aile ve şahıslara konaklama hizmeti verilecek, yaz okuma programlarına ev sahipliği yapacak, aynı zamanda da ders salonu ve neşriyat teşhir salonları ile bu konudaki ihtiyaçları da karşılayacaktır. Bu çalışma “Bediüzzaman’ın gayeyi hayalim dediği Medresetü’z Zehra'nın Van’daki şubesinin cismanî olarak bina edilmesi” anlamına da gelmektedir. Emeği geçenleri tebrik ediyor, katkı yapanlara da teşekkür ediyoruz. 

-DEVAM EDECEK-

Okunma Sayısı: 1834
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı