AB DIŞ İLİŞKİLER TEMSİLCİSİ: TÜRKİYE NÜFUSUNUN ÖNEMLİ BİR KISMI BİZİM DEĞERLERİMİZİ İSTİYOR VE AB'YE YÜZÜNÜ DÖNMÜŞ DURUMDA.
İnsan haklarında gerileme var
AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell,: “Türkiye'de insan hakları ve hukuk devleti alanlarında bir gerileme tesbit ediyoruz. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığından, AB değerlerinden uzaklaşma gibi nedenlerle Gümrük Birliği Anlaşmasını yenileştirme görüşmeleri 2018’de askıya alınmıştı. Türkiye ile ilişkilerimiz tarihî bir dönemden geçiyor.”
AB ilişkileri tarihî dönemeçte
“Çok açık kİ, çözüm Türkiye ile çatışmaya giderek gelmeyecek. Türkiye AB için çok önemli bir komşu, coğrafya değişmeyecek. Türkiye ile ilişkileri kapsamlı şekilde ele almalıyız. Gelecekte nasıl bir hal alacak, bunu konuşmalıyız. Bu sorun âcil bir hal aldı. Türkiye ile AB ilişkileri tarihî bir dönemece girdi. AB Konseyi, çok zor kararlar almak zorunda kalacak.”
***
Türkiye'de halk AB'yi istiyor
AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Türkiye ile AB ilişkilerinin tarihi bir dönemece girdiğini belirtirken, “Türkiye AB için son derece önemli bir komşu, coğrafya değişmeyecek. Üstelik, Türkiye nüfusunun önemli bir bölümü bizim değerlerimizi istiyor ve AB’ye yüzünü dönmüş durumda” dedi.

Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği liderlerinin Türkiye’nin Doğu Akdeniz politikalarına yaptırım getirilmesi konusunu tartışacağı 24-25 Eylül zirvesi öncesi Türkiye’ye sert yaptırımlar uygulanması, Türkiye ile üyelik müzakerelerinin kesilmesi, yardım fonlarına son verilmesi, silah satışının durdurulması ve çok sert ekonomik yaptırımlar getirilmesini talep etti. AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, oturumun başında söz alarak, Türkiye’nin sondaj gemisini geri çağırmasının “önemli bir iyi niyet adımı” olduğunu belirterek, sorunların temelinde Kıbrıs sorununun olduğuna dikkat çekti.
Türkiye nüfusunun önemli bir bölümü AB’ye yüzünü dönmüş durumda
Borrell şöyle dvam etti: “Kıbrıslı Türkler’in durumunu konuşmak için BM Genel Sekreteri ile temasa geçtim. Bu konunun çözümü için müzakerelere yeniden başlamalıyız. AB, BM çatısı altında bu konuların çözümü için çaba gösterecek. BM Güvenlik Konseyi kararı ışığında elbette. Türkiye’deki duruma gelince, insan hakları ve hukuk devleti alanlarında bir gerileme tespit ediyoruz. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, AB değerlerinden uzaklaşma gibi nedenlerle, 2018’de Gümrük Birliği Anlaşması’nın yenileştirilmesi görüşmeleri askıya alınmıştı. Türkiye ile ilişkilerimiz tarihi bir dönemden geçiyor. Çok açık ki, çözüm Türkiye ile çatışmaya giderek gelmeyecek. Türkiye AB için son derece önemli bir komşu, coğrafya değişmeyecek. Üstelik, Türkiye nüfusunun önemli bir bölümü bizim değerlerimizi istiyor ve AB’ye yüzünü dönmüş durumda. Türkiye ile ilişkilerimizi kapsamlı şekilde ele almalıyız. Gelecekte nasıl bir hal alacak bunu konuşmalıyız. Bu sorun acil bir hal aldı. Türkiye ile AB ilişkileri tarihi bir dönemece girdi. AB Konseyi, çok zor kararlar almak durumunda kalacak. Önümüzdeki günlerde uygulanacak politikalar çok belirleyici olacak. Henüz yaptırımlar konusunda ortak bir karar alınamadı” dedi.
Din, Türkiye’ye karşı bir söylem konusu olamaz”
Dönem Başkanı Almanya’yı temsilen eleştirilere cevap veren Alman Devlet Bakanı Michael Roth da, Türkiye ile Gümrük Birliği ve üyelik müzakerelerinin son bulması çağrılarına şu yanıtı verdi: “Lütfen, Türkiye’nin sadece (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan olmadığını, sivil toplumun gözlerinin üzerimizde olduğunu unutmayın. Türkiye’de toplum bölündü. Hukuk devleti, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü geriledi, bunları biliyoruz. Ama burada bir şeyi kabul etmiyorum. Din konusu, AB nezdinde gündeme getirilmemeli. Biz din özgürlüğü üzerine kurulmuş bir birliğiz. Topraklarımızda milyonlarca Müslüman yaşıyor. Bu söylemi Türkiye’ye karşı kullanamazsınız. Almanya, dönem başkanı olarak, bu gerilimi bitirmek için elinden geleni yapıyor ve yapmaya devam edecek.”