Alman öğretmen Jan Kammann, farklı ülke ve kültürlerden olan öğrencilerini daha iyi anlamak için bir yıl izin aldı ve öğrencilerinin
geldiği Avrupa, Asya, Latin Amerika ve Afrika ülkelerine seyahat etti.
Jan Kammann, altı yıldır Hamburg’daki Gymnasium Hamm ortaokulunda İngilizce ve coğrafya dersleri veriyor. Kültürler arası bir müfredata ve yenilikçi öğretim yöntemlerine sahip bir okul türü olan bu “Avrupa okulunun” öğrencileriyse dünyanın farklı yerlerinden geliyor.
dw Türkçe’nin haberine göre, birçok farklı ülkeden öğrencisi bulunan Kammann, onların kültürlerini yakından tanıyabilmek öğrencilerinin geldiği ülkeleri ziyaret etmeye başladı. Kammann’ın öğrencileri ise görülecek yerler, ünlü yemekler ve önemli ifadeleri ihtiva eden ev yapımı bir seyahat rehberi hazırlayarak öğretmenlerine yardımcı oldu. Kammann, “Sizin hakkınızda bilinmesi gereken en önemli şey nedir?” diye sorduğumuzda gülüyor ve biraz düşünüyor: “Açık görüşlü biriyim. İnsanları tanımak ve durumlarını anlamaktan oldukça keyif alıyorum.”
KİTABINI DA YAZDI
Kammann, öğrencilerin okula geldiklerinde genellikle savunmasız bir durumda olduklarını söylüyor: “Ne ebeveynler ne de öğrenciler Almanca konuşabiliyor. Kendilerini insafımıza bırakmak zorundalar.” Genç öğretmene göre insanlar genellikle Almanya’ya uyum sağlamanın kolay olduğunu düşünüyorlar, ancak diğer ülkelerde birçok şey farklı.
Bir yıl boyunca Avrupa, Asya, Latin Amerika ve Afrika ülkeleri arasında seyahat eden Kammann, ayrıca deneyimleri hakkında bir kitap yazdı: “Bir Alman Sınıfı: 30 Öğrenci, 22 Ulus, 14 Ülke ve Dünyayı Dolaşan bir Öğretmen.”
Sınıfta entegrasyon
Almanya’nın Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde bir eğitim birliğine başkanlık eden Stefan Behlau, Kammann’ın yaklaşımının “ilginç olduğunu ve zenginlik kazandırdığını” söylüyor. Bununla birlikte, Behlau, uygulamalı eğitimin çok zaman gerektirdiğini ve bu sebeple özellikle Almanya’daki öğretmen eksikliği göz önüne alındığında bunu daha geniş bir kitleye yaymanın çok zor olduğunu düşünüyor. Behlau, “Yeterli personelimiz ve zamanımız olsaydı, okula entegrasyon konusu siyasî bir mesele olmaktan çıkacaktı” diyor ve ekliyor: “Önemli olan, yalnızca kültürel ve dilsel entegrasyonla değil, aynı zamanda sosyal entegrasyonla da ilgilenerek öğrencileri baştan sona anlamaya çalışmaktır.”
Kammann, gezisinden bu yana öğrencilerine Almanca öğrenmedeki başarıları ve yeni bir kültüre adapte olmaları konusunda daha fazla saygı duyduğunu söylüyor. Genç öğretmenin şu anda bütün dünyası eşi ve bebekleri. Ancak bir kez daha aynı şeyi yapmaya hazır olduğunu belirtiyor: “45 ülke için seyahat rehberim var. Bu bir dünya turu için yeterli.”