NAZİLLİ’DE YAŞAYAN EMEKLİ VATANDAŞ: “GEÇİNMEYE ÇALIŞIYORUZ. PAZARI MANAVI KASABI UNUTTUK. AİLELER ARTIK NEREDEYSE GRAMLA ALIYOR. BESLENEMİYORUZ” DEDİ.
Nazİllİ’de yaşayan emekliler hayat pahalılığından dert yanarak geçinemediklerini ifade etti. Emekliler yaşadıkları sıkıntıları şöyle anlattı: “13 bin 700 lira alıyorum, geçinemiyorum her şey pahalı. Hiçbir şey alamıyorum. Etin kilosu 600 lira. Bir ekmek 10 lira. Nasıl geçineceksin. Aldığımız maaşla kahvede bir arkadaşımıza çay bile ısmarlayamıyoruz. Eskiden olsa 10 tane ısmarlardık. Şimdi bir tane çay ısmarlayamıyoruz. Geçinmek gerçekten zor. Paranın değeri kalmadı. Eskiden iki buçuk lira ile geçiniyorduk. Şimdi 12 bin 500 ile geçinemiyoruz. Et alamıyoruz ayda senede bir kere et alabilirsek ne mutlu”
Pazarı manavı kasabı unuttuk
“3 bin liralık ev kirasını 13 lira yaptılar. Emekli maaşı yetmiyor. Ben yalnız yaşıyorum geçinemiyorum. Ben 14 bin lira emekli maaşı alıyorum. Yalnız yaşadığım halde bana bile yetmiyor. Eski durum geri gelsin. Çiftçilerimiz çalışsın, pamuklar ekilsin, fabrikalar açılsın. Daha iyi olmaz mı? Alacaklarımı pazardan marketten alıyorum pişirip yiyorum. Peynir alamıyoruz kısıtlı alıyorum. Evim kira şu anda kira Nazilli’de 8 bin liradan aşağıya kira yok.” “21 bin lira emekli maaşı alıyorum. Bugünkü şartlarda yetmiyor. Yapa-cağımız bir şey yok. Pazarı manavı kasabı unuttuk. Aileler artık neredeyse gramla alıyor. Beslenemiyoruz. Torun-larımıza bile harçlık veremiyoruz” “Her şey meydanda. Hiçbir şeye yetişemiyor-uz. Evimiz kendimizin olduğu halde. 15 bin lira emekli maaşı alıyorum. Ben küçük bir ilçede yaşıyorum. Kasaba gitmeyi unutacaksın. Hiçbir şey yeti-şemiyoruz ki. Bugün kasaba gitme-mişken gücümüz yetmiyor. Pazara çıktık mı bin liradan aşağı gelmiyor. Beslenemiyoruz ama besleniyoruz diyoruz.”
Her gün yiyemiyoruz
“Geçinmeye çalışıyoruz. İdareli şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Örneklemek gerekirse, yarım kilo fasulye aldığımızda onu 2-3 gün yiyoruz. Öyle ettir, yoğurttur, süttür, onlar idareli hep pahalı. Kurbandan kurbana et. Çocuklar gelirse biraz alıp hazırlayabiliyoruz. Onların gönlünü alalım diye. Öbür türlü çok zor. Eskiden et kıyma evimizden eksik olmazdı. Kurbandan kurbana ona da küçük bir koyun alıyorsun. Çocuklar gelecek torunlar gelecek diye. Borçla harçla öyle idare ediyoruz. Bizim şimdi sütler, yoğurtlar, peynirler, etler, kıymalar yememiz lazım. Kemik erimemesi için o da yok.” “Hayat şartları zor. Bu pahalılık da geçinme zor. Tam beslenemiyoruz. Peynir de yumurta da alıyoruz ama her gün yiyemiyoruz. Pazara gidiyorsun 700- 800 lira bunun içinde eti yok. Yoğurt yok kıyma yok. Zeytinyağı alıyorum ama gel de bana sor.”
Haber Merkezi