İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, “Günümüzde faiz özellikle siyasal istikrarsızlığın, demokrasi ve hukuk eksikliğinin olduğu ülkelerin problemidir” dedi.
Plan ve bütçe uzmanı İYİ Parti TBMM Grup Başkanı Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu Karar Gazetesi’nden Taha Akyol’a konuştu. Türkiye’nin faiz borcunu açıklayan Tatlıoğlu, “Önümüzdeki yıl bütçeden ödenecek faiz 178 milyar TL’dir. Bütçedeki her 100 liralık vergi gelirinin yaklaşık 20 lirası faize gidiyor. Bu rakam, Milli Eğitim Bakanlığı ile tüm üniversitelere ayrılan ödenekten daha fazla. Son 18 yılda bütçeden yapılan faiz ödemesi 492 milyar dolar ve neredeyse son 18 yılda verdiğimiz cari açığa denk” dedi.
Bunu taşıyabilmemiz mümkün değil
“Türkiye’nin ise Kasım ayı borçlanma faizi % 5.95. Bir anlamda tefeci faizidir bu” diyen Tatlıoğlu, “Günümüzde faiz özellikle siyasal istikrarsızlığın, demokrasi ve hukuk eksikliğinin olduğu ülkelerin problemidir. Türkiye, Arjantin ve Venezuela’dan sonra dünyanın en yüksek faizini ödeyen ülkesi konumunda. Bunu taşıyabilmemiz mümkün değil. Bundan 10 yıl önce orta gelir tuzağını nasıl aşacağını tartışan bir Türkiye’den, dünyanın en yüksek faizini ödeyen Türkiye’ye geldik(…)Türkiye, teknoloji açığı yüksek olan bir ekonomi ve bu ürünlerin temin edilebilmesi için dövize ihtiyaç var. Tüm bu hususlar, dövizin üzerindeki baskıyı tetikliyor. Böyle süreçlerin yönetebilmesi, doğrudan yabancı yatırım ve düşük maliyetli dış finansman ile mümkün olabilir. Tabiî olarak güçlü bir güven ortamı yaratmanız gerekir. Bu ise her şeyden evvel hukuk ve demokrasi demektir” ifadelerini kullandı.
Türkiye, yapısal bir tıkanma içerisinde
Gelinen noktayı, birtakım teknik ekonomik kavramlarla tarif etmenin yetersiz olacağını söyleyen Tatlıoğlu, “Türkiye, ekonomiyi aşan, tüm sosyal -siyasal alanı kapsayan bir yapısal tıkanma içerisindedir. Türkiye’de bugün çok temel alanlarda belirgin bir düşüş söz konusu. Siyasal alan daha önce hiç görülmedik bir biçimde daraltılmış durumda. Kişi hak ve hürriyetleri meselesi, adalet meselesi, eğitim meselesi, dış politikada yaşanan savrulmalar... Bırakın yabancı yatırımı, yerli müteşebbis de yatırım yapmıyor. 2,5 yıldır özel sektör yatırımları negatif. 2014’ten 2019’a özel sektörde istihdam artışı yok denecek seviyede. Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı Aralık 2016- Aralık 2020 arasında yaklaşık % 100 artmış. Gerçekleri görmek isteyene, bu veriler çok şey anlatıyor” dedi.
Meclis denetleyemiyor
Meclis’in denetim yapamadığına dikkat çeken Tatlıoğlu, “Türkiye Varlık Fonu ile kamunun büyük bölümü her türlü̈ denetimden muaf hale geldi. KÖİ’ ler tam anlamıyla denetime kapalı. Doğalgaz alımından, hastane sözleşmelerine kadar her şey gizli bir şekilde yürütülüyor. Kimden? Ülkeyi savaşa sokma yetkisine sahip Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden. Meclis adına denetim görevi yürüten Sayıştay tırpanlanmış durumda. Bütçenin açıklık ilkesi ortadan kalkmış, şeffaflık yok. Meclis’in denetim yetkisini kullanabileceği araçlar etkisiz kılınmış vaziyette” ifadelerini kullandı.
Hukukun üstünlüğü tesis edilsin
Çözüm önerilerini de ifade eden Tatlıoğlu, şu şekilde konuştu: “Türkiye, bu siyasi ve ekonomik koşulları 2023’e taşıyamaz. Ak Parti, bugün Türkiye’nin yükselişi önünde bir engele dönüşmüş durumdadır. Başlanması gereken nokta; hukukun üstünlüğü ve liyakatin tesisidir. Bunlar halledildikten sonra, ekonomide bir çıkış yakalamak sanılandan çok daha kolay olacaktır. (...) Hukukun üstünlüğü tesis edilsin, kamuda liyakat sağlansın, 3 ay içinde bambaşka bir Türkiye’ye uyanırız. Bunu samimiyetle ifade etmek istiyorum.”