‘Normalleşme’ sürecinin başlaması, aynı zamanda insanların salgın döneminde değişen algılarına bakıldığında vatandaş şirketlere ‘gözüm üzerinde’ diyor.
“Normalleşme” sürecinin başlaması, aynı zamanda insanların salgın döneminde değişen algılarını da yeni sürece taşıyor. Peki, Türkiye COVID-19 sürecinde şirketlere nasıl bakıyor? İletişimde en çok hangi mecraya güveniyor? COVID-19 sürecinde ve sonrasında iş dünyasından ne bekliyor? Curiocity, normalleşmenin merak sorusunun cevabını 29-30 Mayıs’ta yaptığı araştırma ile aradı. 15 yaş ve üzeri fertlerin kapsandığı Türkiye genelini yansıtan araştırmada 700 görüşme tamamlandı. Veri toplama, kantitatif tekniklerden mobilde anket tekniği ile operasyon iş ortağı Diyalog Araştırma tarafından yapıldı.
Türkiye’nin öncelikli gündemi
Gündemde en yoğun takip edilen konu COVID-19’un yayılma durumu. Diğer yakın ilgilenilen konu ise, pandeminin de etkisi ile, güvenli yiyecekler. İki konu için, kadınlar ve 35 yaşın üzerindekiler arasında yakından takip daha yoğun. Ekonomi ile ilgi, geçmiş dönem araştırmalarındaki ilk sıra konumunu bu dönem COVID-19’a bıraktı. Toplamda yüzde 57 olan ekonomi gündemine ilgi oranı, erkekler arasında ve 35 yaşın üzerindeki bireylerde yüzde 65 ve üzerine çıkıyor. Koronavirüsle mücadele çabalarına destek için zaman veya para yardımında toplumun önceliklendirdiği konular “açlık” ve “işsizlik” için fon ve hizmet oluşturma üzerine çalışmalar. Özellikle gelir seviyesi ortanın üzerinde olan AB Sosyo-ekonomik sınıftakiler arasında bu iki alanın önceliklendirmesi yüzde 55 seviyesine ulaşıyor.
Şirketlere bakış
İnsanların şirketlerle ilgili algısı COVID-19 döneminde nasıl hareket ettiği ile şekilleniyor. “Bir şirketin bugün nasıl hareket ettiği, gelecekte benim o şirketle ilgili algımı etkileyecek” diyenlerin oranının yüzde 67 olduğu görülüyor. Toplumun beklentisi şirketlerin toplum yararına hemen karar alması yönünde (yüzde 77). Çünkü şirketlerin bugünkü davranışları yarınki algılarını belirleyici olacak. Bu görüş 45 yaş ve üzeri bireylerde ve AB sosyo-ekonomik sınıftakiler arasında yüzde 80’e yaklaşıyor. Şirketlerin pandemi sırasındaki uygulamaları toplumun yakın takibinde. Araştırmada şirketlerin COVID-19 dönemindeki tutum ve davranışları ile mutlaka hatırlanacağı görülüyor. Bu dönemde “kötü” kararlar ve uygulamaları olan şirketleri unut- mayacağını belirtenler yüzde 79. Etik olmayan şirketlerin müşterisi olmayı bırakma netliği ise toplumun yüzde 81’nde oluşmuş durumda. Bu tepkiler, 35-55 yaşlarında ve AB sosyo-ekonomik sınıftakiler arasında yüzde 85’i aşıyor.
İstanbul - Reyhan Keser