"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ranta ve modaya göre mi?

Faruk ÇAKIR
21 Mart 2023, Salı
Şanlıurfa ve çevresinde yaşanan sel felaketi de gösterdi ki, ‘denizleri geçme’ iddiasıyla yola çıkıp bir bakıma ‘dere’de boğuluyoruz. Aynı zamanda problemleri önceden tespit edebildiğimiz halde sıra çare ve çözüme geldiğinde işler karışıyor.

Karhamanmaraş merkezli depremden sonra ortaya çıkan bilgilere göre, devletin kurum ve kuruluşları muhtemel bir depremi tahmin etmişler ve ona göre tedbirler de sıralanmış. Fakat bu teklifler kâğıt üstünde kalmış ve hayata geçirilememiş. 

Aynı şekilde Şanlıurfa’da yaşanan sel felaketi sonrasında, bu felaketin önceden tahmin edildiği ve hatta konu ile ilgili raporlar yazıldığı ortaya çıktı. Peki, rapor hazırlayan sistem ne oluyor da bu raporları hayata geçiremiyor ya da geçirmiyor? Bu hal, ‘derede boğulmak’ olarak yorumlanamaz mı?

Bir başka önemli konu da, işlerin olması gereken gibi değil “ranta ve modaya göre” yapılmış olması. Nitekim malzeme mühendisi Erhan Mataracı, deprem bölgesinde yaşanan sel felaketinin ardından yaptığı değerlendirmede, “Ülkemizde yapılaşma maalesef uygun planlamalar doğrultusunda yapılmıyor. Ranta göre veya modaya göre ülkenin her tarafında yapılaşmalar oluyor. Dere yataklarına evler yapılması buna bir örnek. Her ilde yapılacak binaların, altyapıların, yolların farklı özelliklerde olması gerekirken ülkemizde maalesef bu kriterlerin hiçbiri dikkate alınmıyor” demiş. 

Mataracı, şu değerlendirmeyi de yapmış: “Şehir planlaması, ekonomik, mühendislik, mimari, iklim, coğrafik yapı ve daha birçok yapının ve uzmanlarının içinde bulunduğu bir ekip çalışmasıdır. Şehrin gelecekte öngörülen nüfus artışı, bölgenin geçmişten bugüne uzun bir süre içerisinde yaşamış olduğu deprem, sel, yangın gibi doğal afetlerin değerlendirilmesi, zemin yapısı gibi tüm veriler şehrin planlanması esnasında göz önünde tutulması gereken çok önemli faktörlerdir.

“Bir şehrin bir bölgesinde yapılanmaya gidileceği zaman o bölgede yaşayacak insan sayısına göre bölgede planlanan yapılanma belirlenir. Bu bölgede yapılacak en yüksek binalar, bu binaların sağlaması gereken şartlar, bölgede yerleşmenin uygun olup olmaması, planlanan nüfus için gerekli altyapı çalışmaları, bölgenin doğal yapısı gereği meydana gelebilecek muhtemel doğal afetler, iklim koşulları dikkate alınarak titizlikte çalışmalar yapılır ve bunların dışına çıkılmasına kesinlikle izin verilmemelidir.”

Herkesin üzerinde ittifak edeceği ‘ortak doğru’lar olduğu halde, acaba niçin bu işler doğru yapılmaz da ‘ranta ve modaya göre’ yapılır? Acaba bunun bir sebebi, işlerin ehil ellerde olmaması ve ‘işe göre adam’ değil de; ‘adama göre iş’ ayarlanması mıdır?

Okunma Sayısı: 1237
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı