"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dostluk ve kardeşlik

Fatih Ekinci
11 Şubat 2012, Cumartesi
Zamanın çok hızlı geçtiği, maziye, geçmişe ait hatıraların, kitapların, kültür ve mesleklerin birer birer zaman çöplüğüne atıldığı, “Her şeyin en iyisi hızlı olanıdır” düsturunun hüküm sürdüğü, alabildiğine vefasız, hodgâm ve ben-merkezci bir zaman. Yani ahirzamanda yaşıyoruz.

Hâl böyle olunca, bu zamanın bazı dostlukları da yarım yamalak ve hakikatsız oluyor. Enaniyetlerin baş kaldırmasıyla kaybolan güven duygusu; dostlukları da emniyetsiz ve kısa kılıyor. Kusurları görmeye ve araştırmaya çok meyyâl olan bizler, ‘’Bir mü'minin kusurunu örterseniz, Allah da ahirette sizin kusurunuzu örter.’’ hadis-i şerifini bilmemize rağmen, ufak tefek kusurlarla, çok sevdiğimizi iddia ettiğimiz dostlara sırt çevirebiliyoruz. Hatta insanlar arasında bize en yakın olan akrabalar ve dahası kardeşler arasında dahi uzun seneler bitmeyen küslükler meydana gelebiliyor.
Halbuki İslâmiyet “Bir mü'min, diğer bir mü’mine üç günden fazla küsüp, kat-ı mükâleme etmeyecek” diyor. Bu hakikatler meydanda olduğu halde böyle dargınlık ve küskünlüklerin ne derece Müslümanlara yakışmadığı ve Allah katında bizleri ne derece mahcup ve müteessir edeceği bedihî ve açıktır.
Peki bu hâlin sonucu ne oluyor? İnsan bir iş ve bir tefekküre daldığı zaman ister ki; biri gelsin o hayretini, o tefekkürünü paylaşsın. Kederli ve elemli olduğu vakitlerde elemlerini paylaşarak azaltmak, mutlu ve huzurlu anlarını da paylaşarak ziyadeleştirmek arzu eder her insan. Hep bir dost ararız. Samimî, güvenilir, içten ve fedakâr olan bir dost... Böylesine samimî bir dostu bulan bir insanın iç dünyasında ne kadar özgüven sahibi olacağı aşikârdır. Çünkü sırtını güvenle dayayacağı sağlam bir nokta-i istinadı olan o insan kendini daima güçlü hisseder. Annesi ve babasıyla paylaşamadığı sırlarını dostuyla paylaşır. Gençlik döneminde bu derece önemlidir bu konu.
Evet sadakat, fedakârlık, diğergamlık, merhamet, fazilet o kadar değerli ve önemli duygulardır ki, o insanı elmas gibi değerli kılar. Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri; Vandaki dostları için “Bu zamanda sıddık-ı vefiy yoktur diyenlere sizleri gösteriyorum” der. Ve bu kudsî sıfatları taşıyan talebelerine “Eğer perde-i gayb açılsa, bu sebatsız zamanda böyle sebat gösteren ve bu yakıcı, ateşli hallerden sarsılmayan bu samimî dindarlar ve ciddî Müslümanlar, eğer her biri bir velî, hatta bir kutub görünse, benim nazarımda, şimdi verdiğim ehemmiyeti ve alâkayı pek az ziyadeleştirecek. Ve eğer birer âmî ve âdi görünse, şimdi verdiğim kıymeti hiç noksan etmeyecek, diye karar verdim” der, bizlere bu konunun fevkalâde ehemmiyetli olduğunu gösterir.
Peki bizler neden kusursuz dost ararız? Ve neden kendi kusurumuzu görmek yerine başkaların kusuruna hasr-ı nazar ederiz? Ve bir noktayı gözden kaçırırız. Kusur bulmak isteyen göz, olmayan kusurları da meydana çıkarır. Rıza gözü ise, var olan kusurları görmez, örter. Ve ‘asıl hüner kardeşini fena gördüğü vakit onu terk etmek değil, belki daha ziyade uhuvvetini kuvvetleştirip ıslâhına çalışmak ehl-i sadakatın şe’nidir.’
Öyle ise bu kadar cerh edilmez hakikatler karşısında hayatımızdaki bütün küslükleri ve dargınlıkları bir kenara  bırakarak, yep yeni temiz bir sayfa açıp barış, huzur ve saadetli günlere merhaba diyelim ve Üstadımız Bediüzzaman’ın şu haykırışına kulak verelim:
“Kardeşlerimden rica ederim ki: Sıkıntı veya ruh darlığından veya titizlikten veya nefis ve şeytanın desiselerine kapılmaktan veya şuursuzluktan, arkadaşlardan sudur eden fena ve çirkin sözleriyle birbirine küsmesinler ve ‘Haysiyetime dokundu’ demesinler. Ben o fena sözleri üzerime alıyorum. Damarınıza dokunmasın, bin haysiyetim olsa kardeşlerimin mabeynindeki muhabbete ve samimiyete feda ederim.”

Okunma Sayısı: 2485
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı