Havalar soğumaya başladıkça üzerimize daha kalın giysiler giyerek hasta olmamaya çalışırız. Peki kuşlar bu durumda ne yapar, hiç düşündünüz mü?
Allah, kuşların tüylerini onları soğuk havalardan koruyacak şekilde yaratmıştır. Çeşitli boy, renk ve şekillerdeki kuşlar; kalın tüyleri sayesinde soğuktan korunurlar. Ancak havalar bazen o kadar soğur ki, kuşların tüyleri yeterli sıcaklığı sağlayamaz. İşte o zaman kuşlar yan yana durarak birbirlerinin vücut ısısından faydalanırlar. Saf tutar gibi yan yana dizilen kuşların tam ortasında ise genelde en güçlü veya baskın kuş yer alır. Tek başlarına hareket etse soğuktan olumsuz etkilenecek olan kuşlar, birbirleriyle yardımlaşarak vücut ısılarını böylece yükseltirler ve soğuktan korunurlar.
Bu hareketleriyle düstur-u teavün (yardımlaşma düsturu) dersi veren kuşlar, hayatta düstur-u cidâli (karşılıklı kavga düsturu) esas tutan medeniyet-i hâzıranın felsefe yüzüne de tokat vuruyor.
Şimdi tefekkür edelim... Bu mübarek kuşlara soğuktan korunmaları için yan yana dizilip birbirlerinin vücut ısısından faydalanmaları gerektiğini kim öğretti? Nerede öğretti, nasıl öğretti?
Üstad Bediüzzaman Said Nursi, bu sorulara cevap olarak hayvanların ilhamen (ilham alarak) hareket ettiğini söylüyor. Üstad, Sözler isimli eserinde yer alan 12. Söz'de ilhamların çeşitlerinden bahsederken şunları söylüyor:
"Meselâ, en cüz'îsi ve basiti, hayvanatın ilhamatıdır. Sonra avâm-ı nâsın ilhamatıdır. Sonra avâm-ı melâikenin ilhamatıdır. Sonra evliya ilhamatıdır."
Ayrıca Üstad, başka bir bahiste de kuşların Risale-i Nur'larla alakadar olduğunu söylüyor. Sikke-i Tasdik-i Gaybi isimli eserinde şu satırlar yer alıyor:
Hem bu kuşların Risale-i Nurla alâkadarlıklarını te'yid eden çok emareler var. Ezcümle, o kuşların alâkadarlığını gösteren mektup Milas'a gittiği aynı vakitte garip bir tarzda kuddüs kuşu o mektubun meâlini vaziyetiyle te'yid ettiği gibi; aynı mektup İnebolu'da geceleyin okunurken büyük bir gece kuşu hârika bir tarzda pencereye gelip, kanadıyla vurup, durup dinlemesi; aynı mektup Sava'da okunurken bir defa iki çekirge üstüne gelip, durup neticeye kadar durmaları; bir defa da serçe ve bülbül kuşları aynı mektubun okunmasında pervane gibi uçup alâkadarlık göstermeleri ve Isparta'da Hüsrev'in evinde aynı mektup okunurken, bülbül kuşu hilâf-ı âdet salona gelmesi, alâkadarlığını göstermesi gibi çok emareler, bu keramet-i Nuriyeyi te'yid ediyor.
Cenab-ı Hakk'ın eşsiz sanatının tecelli ettiği harika kuşların saf tutarcasına yan yana dizildiği en güzel fotoğraflarını istifadenize sunuyoruz.
















Haber Merkezi