Deloitte’un Y ve Z kuşakları üzerinden yaptıkları araştırmanın sonuçlarına göre, her iki kuşağında ortak kaygısı olarak gelir eşitsizliği ve işsizlik öne çıkıyor.
Deloitte, bu yıl 10’uncusunu yayımladığı 2021 Y ve Z Kuşağı Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Deloitte’ten yapılan açıklamaya göre, Türkiye dahil toplam 45 ülkede Y kuşağından 14 bin 655, Z kuşağından 8 bin 273 kişi ile gerçekleştirilen araştırma, katılımcıların enerjilerini siyasî katılımı arttırmak, harcamaları ve kariyer seçimlerini değerleriyle uyumlu hale getirmek ve kendileri için önemli olan toplumsal konularda değişimi yönlendirmek gibi anlamlı eylemlere kanalize ettiğini ortaya koyuyor. Bunun yanında önceki yıllarda da olduğu gibi bu nesillerin işletmeler ve hükümetler gibi otoritelerden beklentileri, daha fazlasını yapmaları oluyor.
Yüzde 65 stresli hissediyor
Bu sene salgın koşullarında gelir eşitsizliği ve işsizlik korkuları Y kuşağı için şahsî kaygılar listesinin başında yer alıyor. Bunu çevre sorunlarına odaklanma takip ediyor. Z kuşağı için de işsizlik ve gelir eşitsizliği aynı Y kuşağında olduğu gibi öncelikli kaygılar olarak dikkati çekiyor. Global katılımcılara bakıldığında Y kuşağının yüzde 41’i ve Z kuşağının yüzde 46’sı çoğu zaman kendini stresli hissediyor. Türkiye’de ise sırasıyla yüzde 51 ve yüzde 65 olan bu oranlar global ortalamanın daha üstünde seyrediyor. Stres sebeplerinin başında ise finansal durum, aile refahı ve iş imkânları geliyor. Bunun yanında salgın etkisiyle stres seviyesi artan ve bu sebeple izin alma ihtiyacı hisseden katılımcıların yüzde 58’i izin alma sebeplerini, ruh sağlıklarıyla ilgili karşılaşabileceklerini düşündükleri önyargılar sebebiyle yöneticilerine açıkça ifade edemediklerini belirtiyor.
Salgında belirsizlik arttı
Salgın, Y ve Z kuşağının finansal gelecekleri konusundaki belirsizliğin artmasına sebep oluyor. Türkiye’deki katılımcıların neredeyse yüzde 60’ı finansal gelecekleriyle ilgili ‘sık sık endişelendiklerini veya strese girdiklerini’ söylüyor. Ayrıca ankete katılanlar salgının finansal hedeflerini yeniden değerlendirmelerine ve değiştirmelerine de sebep olduğunu belirtiyor. Global olarak bakıldığında ise gelecekle ilgili Y kuşağı katılımcıların sadece yüzde 36’sı ve Z kuşağı katılımcıların yüzde 40’ı kişisel finansal durumlarının 2022’ye kadar iyileşeceğine inanıyor. Kuşakların kişisel finansal kaygıların artmasının yanında daha büyük bir toplumsal mesele olarak gördükleri ekonomik eşitsizlik konusunun diğer bir endişeleri olduğu ortaya çıkıyor. Türkiye’den Y kuşağı katılımcıların yüzde 83 gibi büyük bir kısmı ve Z kuşağının da yüzde 76’sı gelirin toplum genelinde eşit olmayan bir şekilde dağıldığını düşünüyor.
AA