TEMEL HAKLARI, HUKUK DEVLETİNİ VE ÖZGÜRLÜK ALANLARINI GENİŞLETECEK ADIMLARA İHTİYAÇ VAR.
Normalleşme vakti geldi
Yol haritasının temel taşları
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaslowski: “Avrupa ilişkimizde ve stratejik üyelik hedefimizde sağlayacağımız ilerlemeler bizi çok daha güçlü kılacaktır. Ülkemizin yakın geleceğini kaybetmemek, 21. yüzyılın çetin rekabet ortamında kaybolmamak için bir yol haritasına ihtiyacımız var. Bu yolu döşeyen taşlar demokrasi, büyüme, istihdam ve eğitimdir.”
Güvenlik demokrasiyle sağlanır
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Özilhan: “Güvenlik sorunları demokrasi içinde, özgürlüklerin kısıtlandığı değil, genişletildiği bir ortamda, toplumsal huzur ve güven içinde çözümlenmelidir. Demokrasimiz güçlü olursa dışarıdan gelebilecek her türlü tehdidin üzerinden el birliğiyle geleceğiz.”
***
AB ile daha güçlü oluruz
TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, Avrupa’nın kendini tekrar yapılandırmaya çalıştığını belirterek, “Türkiye olarak biz de Avrupa ile ilişkimizde ve stratejik üyelik hedefimizde ilerlemeler sağlayabiliriz. Bu ilerlemeler bizi çok daha güçlü kılacaktır” dedi.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) tarafından JW Marriott Otel’de “TÜSİAD YİK Toplantısı” düzenlendi. TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski burada yaptığı konuşmada küreselleşmenin vites değiştirdiğine işaret ederek “Göstergeler, tarife dışı koruma eğilimlerinin güçleneceği, bölgesel gruplaşmalar etrafında şekillenecek bir döneme girdiğimizi düşündürüyor. Hesabımızı da buna göre yapmalıyız. Bunlarla baş etmek için Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerimizi daha iyi ve güçlü bir düzeye, derinliğe getirmeliyiz. Karşılıklı şikayetlerimizi müzakereler yoluyla gidermeye çalışmak zorundayız” ifadelerini kullandı. Kaslowski, daha bağımsız hareket eden ve dış politikada daha güçlü olmaya çalışan bir Avrupa gördüklerine dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Bu dönemde temel haklar, hukuk devleti ve bireysel özgürlük alanlarının genişlemesi yönünde atılacak adımlar bizi Avrupa’ya yaklaştıracak temel unsurlardır. Avrupa kendini tekrar yapılandırmaya çalışıyor. Bu dönemde hem Avrupa-ABD ilişkileri hem de Avrupa-Rusya ilişkileri tekrar tanımlanacak. Tüm bunlar olurken Türkiye olarak biz de Avrupa ile ilişkimizde ve stratejik üyelik hedefimizde ilerlemeler sağlayabiliriz. Bu ilerlemeler bizi çok daha güçlü kılacaktır.”
Hukuk devleti ilkelerini uygulayalım
Kaslowski, ekonomiyi toparlamak için istişare, şeffaflık, iletişim ve ülke kaynaklarının doğru ve verimli şekilde kullanılmasına ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. İşsizliğin en önemli iktisadi göstergelerden birisi olduğunu belirten Kaslowski, şöyle konuştu: “Geçtiğimiz gün açıklanan büyüme rakamları artık ekonominin yıllık olarak pozitif büyümeye geçtiğini gösterdi ancak işsizlik oranlarımız hala tarihi olarak yüksek seviyelerde seyrediyor. Belli oluyor ki bu yılki büyüme oranımız yüzde yarım civarında gerçekleşecek. Önümüzdeki yıl Orta Vadeli Program yüzde 5 büyüme hedeflemiş durumda, uluslar arası kuruluşların tahminleri ise şimdilik yüzde 3 civarında. Hesaplarımız, yüzde 5’in altında bir büyümenin işsizliği daha da yükseltebileceğini gösteriyor. Yani yeniden büyümeye geçiş çok kritik öneme sahip.” Ekonomik büyümeye geri dönülmesine rağmen yatırım ortamının iyileştiğinin ve kırılganlıkların sona erdiğinin söylenemeyeceğini ifade eden Kaslowski, “Güven ortamını yeniden tesis etmeliyiz. Bunu yapmanın yolu hukuk devleti ilkelerini gerçek anlamda uygulamaktan, rekabetçi piyasa ekonomisi ilkelerinden taviz vermemekten, para ve maliye politikalarında tutarlı ve öngörülebilir hareket etmekten geçiyor” dedi.
Gelir adaleti sağlanmalı
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Tuncay Özilhan, İşsizliğin yüksek seviyelere gelmesinin endişe verici olduğunu anlatarak “Bu durumun çözümü için sadece büyümenin geri dönmesini beklemek yetmeyebilir, ilave tedbirler alınması gerekebilir” dedi.
Özilhan, büyümenin geri dönmesiyle beraber dış açık sorununun hortlamaması için üretim yapısında radikal değişiklikler gerektiğine işaret ederek, bunun için öncelikle yatırım ortamının iyileşmesi gerektiğini bildirdi. Özilhan, iyi bir planlama, etkin bir teşvik sistemi, istikrarlı bir makroekonomik ortam, hukuk ve yargı sisteminde devam edecek iyileştirmelerle rekabet gücü yüksek sektörlere yerli ve yabancı yatırımcıları daha çok çekmenin mümkün olacağını dile getirerek, gelir dağılımındaki dengesizliğe işaret etti. Özilhan, para ve maliye politikaları ile konjonktürden kaynaklı sorunlarda bir parça hafifleme görülürken, yoksullukla mücadele ve gelir dağılımının daha adaletli hale getirilmesi konusunda çaba harcamak gerektiğini anlattı.
Yeni Asya - İstanbul