DANIŞTAY’IN, AYASOFYA GİBİ MÜZEYE ÇEVRİLEN KARİYE CAMİİ İÇİN VERDİĞİ KARAR: CAMİ OLARAK VAKFEDİLEN YAPI, BU AMAÇ DIŞINDA KULLANILAMAZ.
DANIŞTAY’DAN EMSAL KARAR
1511’de cami, 1945’te müze
DANIŞTAY, İstanbul’un fethinden sonra bir süre kilise olarak devam edip 1511’de camiye çevrilen ve 1945’te Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye dönüştürülen Kariye Camii için verdiği kararda şöyle dedi: “Fatih Sultan Mehmet Vakfına ait hayrat taşınmazlardan biri olan cami, vakfın belirlediği kullanım şeklinin dışında bir kullanım amacına tahsis edilemez.”
Devlete karşı da korunmalı
HAYRAT vakıflarının, amaç dışı kullanımlara karşı üçüncü kişilerin yanında devlete karşı da korunduğu belirtilen kararda, vakıf senedinde yer alan “taşınmazın ilelebed cami olarak kullanılması” yönündeki irade ve tahsisi ortadan kaldıracak şekilde alınan Bakanlar Kurulu kararının hukuka aykırı olduğu vurgulandı. Karar, Ayasofya için de emsal niteliğinde.
***
Ayasofya için bahane kalmadı
Danıştay’ın 1945’te Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye dönüştürülen İstanbul’daki Kariye Camii ile ilgili imza attığı karara göre, “Cami aslÎ fonksiyonu dışında kullanılamaz.” Bu karar, Ayasofya’nın tekrar cami olarak devamı için herhangi bir bahane kalmadığı ortaya koyuyor.
Danıştay, 1945’te Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye dönüştürülen İstanbul’daki Kariye Camii ile ilgili tarihî bir karara imza attı. Karara göre, “Cami asli fonksiyonu dışında kullanılamaz.” Kariye’nin 74 yıl sonra yeniden cami olmasının önünü açan karar, sürekli tartışma konusu olan Ayasofya için de emsal olacak. İstanbul’un fethinin ardından bir süre kilise olarak kullanılan Fatih’teki Kariye Camii, 1511 yılında camiye çevrildi. Ancak Kariye Camii’nin de arasında yer aldığı birçok cami ve mescit, Bakanlar Kurulu’nun 29 Ağustos 1945 tarihli kararıyla bakım ve onarım giderleri devlet bütçesinden ödenmek üzere Millî Eğitim Bakanlığı’na müze ve müze deposu olarak tahsis edildi. Sürekli Vakıflar Tarihî Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği kararın iptali istemiyle dâvâ açtı. Dâvâcının söz konusu kararı temyiz etmesi üzerine konu, Danıştay İdarî Dâvâ Daireleri Kurulu’na taşındı. 26 Nisan 2017’de dosyayı görüşen Kurul, 10. Daire’nin verdiği kararı hukuk ve usûle uygun bularak kararın onanmasına hükmetti. Davacı bu sefer de Bakanlar Kurulu kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek karar düzeltme talebinde bulundu.
Kariye Camii yeniden ibadete açılabilecek
İdarÎ Dâvâ Daireleri Kurulu, davacının karar düzeltme istemini kabul ederek, daha önceki kararı kaldırdı ve temyiz istemini yeniden inceledi. İdari Dâvâ Daireleri Kurulu, yeniden yapılan inceleme neticesinde Bakanlar Kurulu kararının hukuka aykırı olduğuna hükmederek, Danıştay 10. Dairesi’nin verdiği kararı bozdu. Dosya, yeniden bir karar verilmek üzere Danıştay 10. Dairesi’ne gönderildi. İdarî yargıda en üst merci olan Danıştay İdarî Dâvâ Daireleri Kurulu’nun kararı kesin ve bağlayıcı nitelikte. Bu kapsamda, 10. Daire de İdarî Dâvâ Daireleri Kurulu’nun kararı uyarınca yeniden bir hüküm kuracak. Böylece, 1945 yılında müzeye dönüştürülen Kariye Camii yeniden ibadete açılabilecek. 1945 yılındaki Bakanlar Kurulu kararı ile İstanbul’daki Fethiye Cami, Perizat Hatun Cami, Konya’daki Alaaddin Camii, Sahip Ata Cami, Ankara’daki Abdulkadiri İsfehani Mescidi, Eskişehir’deki Alaaddin Cami, Gaziantep’teki Handaniye Cami, Nur Mehmet Paşa Camii’nin de aralarında bulunduğu bazı cami ve mescitler, müze ve müze deposuna dönüştürülmüştü. Yine Fatih Sultan Mehmet Vakfı’na ait olan ve İstanbul’un fethinin sembolü olan Ayasofya da 1934 yılında müzeye dönüştürülmüştü. Danıştay’ın söz konusu kararının Ayasofya ile diğer müzelere de emsal teşkil edeceği ve bu kararla söz konusu yerlerin de ibadete açılmasının önünün açıldığı belirtiliyor.