BİR ÇOCUK HAKLARI GÜNÜNÜ DAHA, ÇOCUKLARIN TEMEL HAKLARININ ÇİĞNENDİĞİ BİR ORTAMDA İDRAK EDİYORUZ.
İsrail 7 yılda 9 bin Filistinli çocuğu gözaltına aldı
ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ - CEZAEVİNDEKİ BEBEKLER
Resmi veriler, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin yürürlüğe girmesinin üzerinden 27 yıl geçmesine rağmen pek çok alanda çocukların karşı karşıya kaldıkları hak ihlallerinin devam ettiğini gösteriyor.

20 Kasım, 1989 yılından bu yana Birleşmiş Milletler (BM) tarafından dünya genelinde çocukların karşı karşıya kaldıkları hak ihlallerini gündeme taşımak, özellikle savaş ve yoksulluğun hüküm sürdüğü coğrafyalarda yaşam mücadelesi veren çocukları korumak ve koşullarını iyileştirmek için 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme”yi imzaladı ve o tarihten bugüne “Dünya Çocuk Hakları Günü” olarak kutlanıyor. Çocuk hakları konusunda toplumdaki farkındalığı arttırmayı amaçlayan “Dünya Çocuk Hakları Günü” çocukların eğitim, sağlık hizmetlerine erişim, yaşama ve gelişme, ekonomik, fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma, ifade ve düşünce özgürlüğü gibi pek çok alanda çocuk haklarını güvence altına alıyor.

Türkiye’nin çocuk nüfusu AB’den yüksek
Artı Gerçek’in haberine göre, Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2020 yılında çocuk nüfus oranının AB ortalaması yüzde 18,2 oldu. AB üye ülkeleri içerisinde en fazla çocuk nüfus oranına sahip olan ülkelerin sırasıyla yüzde 24,2 ile İrlanda, yüzde 21,6 ile Fransa, yüzde 21,1 ile İsveç olduğu görüldü. Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise sırasıyla yüzde 15,8 ile İtalya, yüzde 15,9 ile Malta ve yüzde 16,4 ile Almanya oldu. Türkiye’nin çocuk nüfus oranının yüzde 27,2 ile AB üye ülkelerinden daha yüksek olduğu görüldü. 2021 yılı TÜİK verilerine göre nüfusun yüzde 26’sı yani 22 milyon 738 bin 300’ü çocuklardan oluşmaktadır. Çocuk nüfusun yüzde 51,3’ü erkek, yüzde 48,7’sini kız çocukları oluşturmaktadır.

Ciddi sorunlar yaşıyorlar
Sözleşme maddeleri gereğince taraf devletler kendi içi hukuklarında düzenlemeler yaparken Türkiye Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’yi 27 Ocak 1995’te yürürlüğe koydu. Resmi veriler, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin yürürlüğe girmesinin üzerinden 27 yıl geçmesine rağmen pek çok alanda çocukların karşı karşıya kaldıkları hak ihlallerinin devam ettiğini gösteriyor. Çocuk işçilerin ve çocuk istismarlarının sayısı artıyor. Mülteci çocuklar başta olmak üzere eğitimde erişime, yoksulluktan kaynaklı gıdaya erişimde ciddi sorunlar yaşıyorlar. Avukat Ayşenur Demirkale, ABD hariç, BM üyelerinin imzaladığı sözleşmenin, en fazla üye tarafından imzalanan ancak yine en fazla ihlal edilen sözleşmelerden biri olarak varlığını sürdürdüğünü söylüyor.

Risk olmadan korunmalılar
Tüm dünyada küresel salgınlar, açlık, yoksulluk, savaş, göç gibi durumlardan en çok etkilenenlerin çocuklar olduğunu söyleyen Demirkale, Türkiye’de çocuk haklarına dair yasal düzenlemelere, adli idari tüm tedbirlere rağmen bütünlüklü bir çocuk politikasının oluşmaması nedeniyle esas itibarı ile korunma sağlanamadığını, önceliğin henüz risk meydana gelmeden önleme ve koruma olması gerektiğini belirtiyor. Avukat Mahmut İsal, Türkiye’de yaşayan mülteci çocukların yaşadığı sorunlara değiniyor. İsal, Türkiye’deki Suriyeli mültecilerden yaklaşık 1.8 milyonunun çocuk olduğunu, bu çocukların tıpkı vatandaş çocuklar gibi Çocuk Koruma Kanunu, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve sair koruyucu ve destekleyici mevzuattan eşit olarak faydalandığını söylüyor. İsal, bunun anlamının Suriyeli çocukların eğitime erişim haklarının olduğunu, yaşama, gelişme, korunma ve katılım haklarının güvence altına alınacağı yarar ve esenliğinin gözetileceği bir ortamda büyüme hakkının sahip olduğunu önemle belirtiyor.

437 çocuk savaş kurbanı
Ukrayna Başsavcılığı, Rusya’nın işgale başladığı tarihten bugüne kadar olan çocuk can kaybına ilişkin açıklama yaptı. Buna göre savaş başlangıcından beri öldürülen çocuk sayısı 437. Bu can kayıplarının 423’ü savaştan en çok etkilenen Donetks bölgesinde kayda geçti. Savaş süresince 837 çocuğun da yaralandığını açıklayan Başsavcılık, açıklanan verilerin son olmadığını, Rus işgalinden kurtarılan bölgeler ile çatışma alanlarından gelen bilgilerin doğrulanması çalışmalarının sürdüğünü duyurdu.
Haber Merkezi