AYM BAŞKANI ARSLAN: HÂKİM VE SAVCILAR DA, YASAMA VE YÜRÜTME MENSUPLARI DA YARGIYI İTİBARSIZLAŞTIRACAK SÖZ, TUTUM VE DAVRANIŞLARDAN UZAK DURMALI.
MASUMİYET KARİNESİ İHLALLERİ
“Masumiyet karinesi ihlallerinin çoğu mahkemelerin gerekçeleri ve dili. Yargı makamları ve kamu otoriteleri devam eden veya beraatle biten davalarda kişilerin suçlu olduğu izlenimi uyandıracak söylem ve uygulamalardan kaçınmalı.”durumundadır.
HÂKİMLERE TALİMAT VERİLEMEZ
“Anayasanın 138. maddesi gereğince, konumu, sıfatı veya görevi ne olursa olsun hiç kimse hiçbir gerekçeyle mahkemelere ve hâkimlere bırakın emir ve talimat vermeyi, tavsiye ve telkinde dahi bulunamaz.”
***
Cübbeyle siyaset olmaz
AYM Başkanı Arslan, “Cübbeyle siyaset olmaz, ancak cübbesiz yargılama da olmaz” hatırlatmasında bulundu.

Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenen “Masumiyet Karinesi ve Lekelenmeme Hakkı Sempozyumu’nda” konuştu. Arslan, şunları söyledi: “AYM kararlarında masumiyet karinesinin iki yönüne işaret edilmektedir. Bunlardan birincisi suç isnadı altında olan kişinin suçluluğu mahkeme kararıyla kesinleşinceye kadar suçsuz kabul edilmesidir. Masumiyet karinesinin ikinci yönü ise yargılama sonrasına ilişkindir. Buna göre ceza yargılaması mahkumiyet dışında bir kararla sonuçlandığında kişinin suçlu görülmemesi, özellikle hakkında verilen beraat kararının sorgulanmaması gerekir.”
Kullanılan dil belirleyici
“Belirtmek gerekir ki, masumiyet karinesi ihlâllerinde çoğu zaman yargı organlarının gerekçeleri ve kullandıkları dil belirleyici olmaktadır” diyen Arslan, şu şekilde devam etti: “Aslında sadece mahkemelerin değil, kamu gücü kullanan herkesin suç isnadı altında bulunup da henüz kesinleşmiş bir mahkeme kararıyla suçluluğu sabit olmamış kişileri suçlu göstermeye yönelik sözleri masumiyet karinesini ihlâl edebilir. Başka bir ifadeyle, yargılama makamları ve kamu otoriteleri devam eden veya beraatla sonuçlanan dâvâlarda kişilerin suçlu olduğu izlenimini uyandıracak söylem ve uygulamalardan kaçınmak durumundadır.”
Siyasi polemiğe girmeyin
Hakim ve savcılara hatırlatmalarda bulunan Arslan, “Bu bağlamda hâkim ve savcılarımızın, anayasal ve yasal yetkilerini aşabilecek ve yargıyı siyasî polemik içine çekebilecek söz, tutum ve davranışlardan kaçınması gerekir. Hepimize düşen, hüküm verirken giydiğimiz cübbelerin mehabetine uygun davranmaktır. Aynı şekilde yasama ve yürütme mensuplarının da yargıyı etkilemeye veya itibarsızlaştırmaya dönük söz, tutum ve davranışlardan uzak durması gerekir. Evet, cübbeyle siyaset olmaz, ancak cübbesiz yargılama da olmaz. Yargı bağımsızlığının ve masumiyet karinesinin korunması, devam eden yargılamalar konusunda hassasiyet gösterilmesini gerektirmektedir” ifadelerini kullandı.
Kimse mahkemeye telkinde bulunamaz
Hâkimlerin Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm vermeleri gerektiğini belirten Arslan, “Yapılmaması gereken ise herhangi bir organ, makam, merci veya kişinin yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat vermesi, hatta tavsiye ve telkinde bulunmasıdır. 138. madde bu konuda hiçbir istisna öngörmemekte, kategorik bir yasak getirmektedir. Bu müdahale yasağının muhatabı ülke içinde veya dışında bulunan tüm organ, makam, merci veya kişilerdir. Konumu, sıfatı veya görevi ne olursa olsun hiç kimse hiçbir gerekçeyle mahkemelere ve hâkimlere bırakın emir ve talimat vermeyi, tavsiye ve telkinde dahi bulunamaz” dedi.
Ankara - Anka