ESKİ DİYANET İŞLERİ BAŞKANI PROF. ALİ BARDAKOĞLU, “SİYASAL, SOSYAL VE EKONOMİK GİRİŞİMLERDE DİN ÜZERİNDEN MEŞRUİYET VE DÜNYEVÎ YARAR SAĞLANDI” DEDİ.
ŞEKİLLER ÖZÜ GÖLGELEDİ
“Bugün Müslümanlar olarak önemli bir sorunla karşı karşıyayız; şekiller özü gölgeledi, araçlar amaç oldu ve sonunda güvenilir insan olma özelliğimiz zayıfladı.”
DİN İDEOLOJİLERLE YARIŞTIRILDI
“Siyasal, sosyal ve ekonomik girişimlerde din üzerinden meşruiyet ve dünyevî yarar sağlandı. Din ideolojilerle yarıştırıldı. Yeni nesiller de böyle bir atmosferde, sebep ne, sorumlu kim, bunu anlamakta kafa karışıklığı yaşadılar.”
***
Din, siyaset ve ticarete alet edildi
Eski Diyanet İşleri Başkanı, Prof. Ali Bardakoğlu, “Siyasal, sosyal ve ekonomik girişimlerde din üzerinden meşruiyet ve dünyevÎ yarar sağlandı. Din ideolojilerle yarıştırıldı” dedi.

Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Bardakoğlu, “Siyasal, sosyal ve ekonomik girişimlerde din üzerinden meşruiyet ve dünyevi yarar sağlandı. Din ideolojilerle yarıştırıldı. Bütün bunlar olurken hayatı, olguyu ve bireyin merkezi rolünü göz ardı ettik. Bireyi ve insan faktörünü göz ardı eden bir din olabilir mi? Yeni nesiller de böyle bir atmosferde, sebep ne, sorumlu kim, bunu anlamakta kafa karışıklığı yaşadılar. Din anahtar teslimi bir kurtuluşu garanti etmez, bunu birey sağlayacaktır. Dahası din dünyada gelişmişliği, kalkınmayı, adaletli ve güvenli bir toplum olmayı, insanların barış içinde yaşamasını garanti etmez; insanı bunlara erişmesi için aydınlatır ve teşvik eder.” dedi.
Din çok konuşuluyor, ama...
‘Kanaat Önderleriyle Gündem Özel’e konuşan Bardakoğlu, “Türkiye’de dinin çok konuşulduğu, dini kurum ve kişilerin toplum önünde daha fazla göründüğü, dinin toplumsal ve siyasal olarak yükselişe geçtiği bir dönemdeyiz. Ancak, aynı zamanda her sosyo-ekonomik kesimden dindarların eski itibarlarını ve güvenilir olma özelliklerini kaybettiklerini, dini inanç ve değerlerin yıpranmaya başladığı gözlemleniyor. Bu tespite veya gözleme katılıyor musunuz?” sorusuna, “Günümüz Türkiye’sinde dinin şekil olarak daha görünür olduğu, söylemlerimizde dini argüman ve atıfların arttığı doğrudur. Peki dinin bu kadar çok gündemde olması, daha dindar bir toplum olduğumuz, yani dindarlaşmanın arttığı anlamına gelir mi? Bana göre gelmez, aksine bir çürümeye, din üzerinden meşrûiyet arayışına ve kafa karışıklığına da işaret edebilir” dedi.
Genç kuşakların yorumu
Prof. Bardakoğlu: “Öncelikle, dini tezahürlerin artmasının dinin yükselişi ve dindarlığın artması olmadığını bugün açıkça kabul etmeliyiz. Din hakkında sathi bilgileri olan ve gördükleri üzerinden hemen bir yargıda bulunan geniş kesimler, dini tezahürlerin artışı ile dinin amacı olan öze ait davranış kalitesi, ahlakilik ve samimiyet arasındaki bu çelişkiyi anlamakta zorlanıyor. O zaman da dinin insan hayatında ne anlama geldiğini, işlevini sorgulamaya başlıyor. Bu özellikle genç kuşaklarda açık bir şekilde görülmeye başladı.”