Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, altın madeni projesi için 300 binden fazla ağacın kesildiğini, ekosisteme ciddÎ zararlar verildiğini söyledi.
Kaz Dağları’nda tabiatı tahrip eden Kirazlı altın madenine karşı başlatılan direnişin üzerinden bir yıl geçti. Peki, talepleri karşılandı mı? 300 bin ağacın kesildiği bölge ne durumda? Türkiye, Alamos Gold ismini ilk kez geçen yıl Kirazlı’da yaşanan katliamla duydu. Kanadalı şirketin, yerli taşeronu Doğu Biga Madencilik ile yürüttüğü altın madeni projesi, tertemiz havası, yemyeşil tabiatıyla bir bölgenin nefesi olan Kaz Dağları’nda, ekosisteme darbe vurdu. Proje için kesilen ağaç sayısı hakkında çelişkili açıklamalar yapıldı.
TEMA Vakfı, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna göre 45 bin 650 ağacın kesilmesi öngörülen proje için 195 bin ağaç kesildiğini belirledi. Tarım ve Orman Bakanlığı ise kesilen ağaç sayısını 13 bin 400 olarak açıkladı. Son rakamlara göre ise bölgede kesilen ağaç sayısı 300 bini geçti. Orman Bölge Müdürlüğü, şirketin aldığı ÇED raporlarına ilişkin dava süreci devam ederken kesim sahasını ihaleye çıkarıp ağaç kesimine başladı. Şirket, ÇED raporunda izni 26,7 hektar olmasına 613 hektarda faaliyete geçti. Hukuki yollarla şirketin faaliyetlerinin önüne geçemeyen tabiat savunucuları buna tepki olarak direniş başlattı. Su ve Vicdan Nöbeti adıyla başlatılan direniş birinci yılını doldurdu.
‘Toprak kaymaları başladı’
Su ve Vicdan Nöbeti’nin dört talebi bulunuyordu: Kirazlı’da bir an önce ağaç kesiminin durması, çalışmaların sonlandırılması, hukukî süreç bitmeden ağaç kesimine izin veren bütün yetkililerin yargılanması, Kirazlı başta olmak üzere Kaz Dağları ekosistemi içinde yer alan bütün metalik madencilik ruhsat ve projelerinin iptal edilmesi. 13 Ekim’de Alamos Gold, çalışma ruhsatının yenilenmediğini ve bu sebeple Kaz Dağları’ndaki faaliyetine ara verdiğini açıkladı. Ancak şirket faaliyet sahasından çekilmedi. DW’deki habere göre Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, “Firma ruhsatı yenilenmediği halde ne yazık ki hâlâ alanda. Alanı işgal etmeye devam ediyor. 300 binin üzerinde kesilen ağaçla yok edilen ekosistem hâlâ gözümüzün önünde o şekilde duruyor. Şimdiden erozyon başladı, toprak kaymaları başladı” diyor. Altın şirketinin ‘ruhsatsız’ bir biçimde varlığını sürdürdüğü Kirazlı’da, pandemi döneminde orada kalan hayat savunucularına İl Hıfzıssıhha Kurulu kararlarına istinaden verilen cezalarla işgaliye cezaları toplamda 300 bin lirayı aştı. Firmanın bir an önce bölgeden tahliye edilmesini istediklerini belirten Doğan, “Alamos bir an önce tahliye edilsin. Hayat savunucularına verilen cezalar ve Kaz Dağları’ndaki bütün maden projelerinin ruhsatları iptal edilsin” diye çağrı yapıyor.