AKP’den istifa eden İstanbul bağımsız milletvekili Mustafa Yeneroğlu, “Tekrar hukuka dönersek ülke rahatlayacak” dedi.
AKP’den geçen ekim ayında istifa eden İstanbul Bağımsız Milletvekili Mustafa Yeneroğlu bir süredir üzerinde çalıştığı raporu iki hafta sonra kamuoyu ile paylaşmaya hazırlanıyor. Konu: Silâhlı terör örgütüne üye olma. Rapor, sadece silâhlı örgüt üyesi olarak hüküm giyenleri değil bu suçlamayla kovuşturma ve soruşturmaya tabi olanları da kapsıyor. Rapor için yüzlerce dosyayı, Yargıtay’ın ve ağır ceza mahkemelerinin kararlarını incelediğini söyleyen hukukçu Yeneroğlu, raporu yazma gerekçesini ise şu sözlerle anlatıyor: “2016 ile 2018 arasında 1 milyon 56 bin insan, terör örgütü üyeliği bağlamında soruşturma ve kovuşturmaya tabi tutulmuş. Sadece çekirdek aile üzerinden hesap etsek en az 4 milyon insan eder. Soruşturma açılması için savcılığın elinde suç işlendiğine dair temel veriler olması lazım. Bir savcının hukuki değerlendirmesine girecek nitelikte 1 milyon 56 bin insan, terör örgütü üyeliğiyle suçlanıyor. Bir hukuk devletinin altından kalkması mümkün olmayan, toplumsal travma meydana getirecek bir konu ve incelenmesi gerekiyordu.”
1 milyondan fazla kişi soruşturma geçirdi
“Terör örgütü” kavramının içinin boşaltıldığını belirten Yeneroğlu, hazırladığı raporun muhtevasına ilişkin ise şu bilgileri verdi: “Darbe teşebbüsüne doğrudan katılanlarla ilgili elimizde somut veriler var. Şu anda yargılananları ve birinci merci mahkemelerin kararlarına bakarsak bu sayı 10 binin altında, 9 bin 800 civarında. Adalet Bakanlığı FETÖ bağlamında soruşturma ve kovuşturma geçirenlerin sayısını 560 bin olarak ifade etti. Bu insanların yüzde 98’i, 15 Temmuz’la ilgili suçlanmıyor. Yine aynı bakanlığın istatistiklerine göre 2016 yılından 2018 sonuna kadar terör örgütü üyeliği gerekçesiyle soruşturma ve kovuşturma geçirenlerin sayısı 1 milyon 56 bin… 2019 rakamları ise henüz tesbit edilmiş değil.”
Ege’de boğulanları düşünelim
“Milyonlarca insanı ilgilendiren ve hukuk devletinin altından kalkamayacağı bir olguyla karşı karşıyayız. Siyaset bunu göz ardı ediyor. İnsanlar artık mahkemelerde adalet aramıyor” diyen Yeneroğlu, “Ege Denizi’nde boğulan insanları düşünün. Bir insan, soruşturulup yargılanabileceğini, ceza alması durumunda da cezaevinden çıkıp hayatına devam edeceğini düşünse 2 yaşında evladını Ege’nin soğuk sularına bırakma riskini göze alır mı? Hukuk devleti ceza almış insanların tekrar topluma kazandırmasıyla da mükellef. Hukuk devleti hiçbir olguya kin ve nefretle bakmaz, hiç kimseye “canı cehenneme” demez. Ama şu anki uygulamalarda ortada bir düşman hukuku var ve bu işletildikçe Türkiye’de toplumsal barışı sağlamak giderek daha da zorlaşacak” ifadelerini kullandı.
‘Yargıtay kararları sorunlu’
Yeneroğlu, “FETÖ” üyeliği konusunda Yargıtay kararlarının sorunlu olduğunu söylüyor: “Yargıtay’ın kararlarında hukukî manada çok ciddî sorunlar ve kusurlar olduğunu, işin içinden hukuken çıkamadıklarını gördük. Hukuken bana göre çok sorunlu bir biçimde, suç örgütü olduğu döneme ilişkin geriye dönerek, sohbetlere katılan veya bir bankaya para yatıran insanlara terör örgütü yakıştırması yapılıyor. Kişi, 15 Temmuz Darbe Girişimine karışmıştır veya bu örgütün terör faaliyetleri tesbit edildikten sonra örgütün bu vasfını bilerek ve isteyerek örgüte destek vermiştir. O zaman terör örgütü üyeliğiyle suçlanır ve yargılanır ama insanlar legal faaliyetlere katılmış olması sebebiyle terör örgütü üyeliğiyle suçlanamaz ve yargılanamaz.”
Mahkemeler üzerindeki siyasî baskı kalkmalı
Gazete Duvar’ın haberine göre, Yeneroğlu sözlerini şu şekilde tamamladı: “Arzum bu raporu tüm milletvekillerine, hukukçulara, Yargıtay üyelerine, gazetecilere, kanaat önderlerine gönderip ortadaki bu toplumsal travmanın görülmesi, herkesin tekrar hukuk devletinin rotasına girmesi noktasında bu meselelerin nesnel biçimde tartışılabilmesi, mahkemeler üzerinde siyasî iklimin oluşturduğu baskının ortadan kaldırılarak tekrar hukuk idealleri doğrultusunda kararların verilmesinin sağlanması ve var olan tahrip edici bu hukuksuzlukların ortadan kaldırılmasına hizmet etmek. Tekrar hukuka dönersek ülke rahatlayacak.”