Karadeniz’in özellikle doğusu her yıl sel felaketi yüzünden ölümlere ve ciddi maddi kayıplara sahne olurken baraj yapıları, göletler, setler ve dere yataklarını genişletme gibi önlemlerle kalıcı çözümler sağlanabileceği tartışılıyor.
Uzmanlar, Kanal İstanbul projesi gibi ekonomik yararından öte çevre sorunu yaratabilecek yatırım planlaması yerine halen kamuda tozlu raflardaki, Karadeniz’in derelerine yönelik reçeteyi uygulama çağrısı yapıyor.
Tedbir reçetesi var
VOA Türkçe’ye konuşan uzmanlardan Kıyı ve Liman Mühendisliği alanında uzman olan Işıkhan Güler, ile sel ve taşkınlar konusunda uzman olan inşaat mühendisi Gökhan Marım, aslında devlet Karadeniz için önlem reçetesine sahip. Gerekli yağış verileri, dere yatakları ölçümleri, taşkın simülasyon verileri ve neler yapılması gerektiğine ilişkin tespitler, raporlamalar ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının elinde var. Ancak Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü başta olmak üzere bu reçeteyi uygulayacaklar için yeterli bütçe verilmiyor. Uzmanlar, Karadeniz için merkezi idare kararlılığı, koordinasyonu ve bütçesiyle kalıcı çözümler üretilebileceğini vurguluyor.

Bütçe büyük değil aslında
Işıkhan Güler “Kanal İstanbul’un Türkiye’ye getirebileceği zararlar tartışılıyor ve yapılmaması gerekiyor ki; çok büyük ölçekte bütçesinden bahsediliyor. Bunun yanında Karadeniz’e ayrılabilecek bütçe konuşulacak bir bütçe bile değil. Çok rahatlıkla ayrılabilecek bir bütçe. Bugün 6 kişinin ölümüne neden olan bir sel olayı var. Bunların önüne geçebilmek aslında çok zor değil. Ama bilimsel temelli, ciddi araştırmalara dayanan ve bunu da hayata geçirebilecek bir irade lazım” dedi.