"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Minare ezan, cami namaz için vardır

17 Haziran 2020, Çarşamba 00:11
MERHUM DEMİREL 1980’DE KISMEN İBADETE AÇTIĞI AYASOFYA İÇİN ŞÖYLE DEMİŞTİ: “CAMİ NAMAZ KILINMAK, MİNARE EZAN OKUNMAK İÇİN VARDIR.”

AHMET TERZİ - ANKARA

Fatih’in vakıf şartı var

Demİrel, 1985’te gazetemizi ziyaretinde şunları söylemişti: “İstanbul’u fetheden Fatih 26 kiliseden sadece 6’sını cami yaptırmıştır. Ayasofya onlardan biridir. 481 sene sonra bunun bir hata olduğunu söylemek kimi memnun eder? Ayasofya’nın Fatih tarafından konulmuş bir vakıf şartı vardır. Başka bir maksatla kullanılamayacağına dair.”

Fatih’in bize borcu yok, ama

“1980’de Ayasofya Camiinin Hünkâr Mahfilinde namaz kılınıp minarelerinde ezan okunmasını uygun bulduk. Zira minare ezan okunmak, cami namaz kılınmak için vardır. Hırka-i Saadette 24 saat Kur’an okunmasını da sağladık. Fatih Sultan Mehmet bunu vasiyetine koymuş. Onun bize bir borcu yok da, bizim ona bir borcumuz var.”

AYASOFYA VE HIRKA-İ SAADET

“Yahya Kemal’in, işgal döneminde söylediği söz çok önemlidir: ‘Hırka-i Saadet’i ve Ayasofya’yı gezdikten sonra anladım ki, Osmanlı Devletini ayakta tutan şey, Hırka-i Saadet’te okunan Kur’an’la, Ayasofya minaresinde okunan ezanlardır.’

***

Minare ezan, cami namaz için vardır

Rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, “Biz Ayasofya Camii’nin Hünkâr Mahfilinde namaz kılınmasını ve minarelerinde ezan okunmasını uygun bulduk. Zira minare ezan okunmak, cami de namaz kılınmak için vardır” demişti.

9. Cumhurbaşkanımız Rahmetli Süleyman Demirel 1985 yılında gazetemize geldiğinde Ayasofya ile ilgili önemli açıklamalarda bulunmuştu. 8.8.1980 Cuma günü Ayasofya’nın Hünkâr Mahfili’nde, dört minareden okunan ezanlarla ibadete açılmasını sağlayan Demirel, “1980 Ağustos’unda Ayasofya minarelerinden ezan okunmuştu. Bana Amerika’dan mektup yazılmış. Gelibolu’dan geldiğim zaman gördüm. New York Times ezan okunmasını tenkit etmiş. Ben de bana mektup yazan kişiye cevap verdim: “Dört yüz seksen bir sene bu ezan okunmuştur. Bu mu yanlış, yoksa okunmaması mı yanlış? Sonra burayı fetheden Fatih Sultan Mehmed bunu vasiyetine koymuş. Onun bize bir borcu yok da bizim ona bir borcumuz var” ifadelerini kullanmıştı.

481 sene ibadet yapıldı

Yahya Kemal’in, işgal döneminde söylediği sözün çok önemli olduğunun altını çizen Demirel, şunları anlatmıştı: “ ‘Gerek Hırka-i Saadeti, gerekse Ayasofya’yı gezdikten sonra anladım ki, Osmanlı devletini ayakta tutan şey, Hırka-i Saadette okunan Kur’ân’la, Ayasofya minaresinde okunan ezanlardır’ diyor. Bu çok önemli bir şeydir. Zira, 481 sene Ayasofya Camii’nde ibadet yapılmıştır. Diğer taraftan, Ayasofya’nın Fatih tarafından konulmuş bir vakıf şartı vardır. Başka bir maksatla kullanılamayacağına dair. İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmed, Ayasofya’yı cami yapmış. Fatih yirmi altı kiliseden sadece altısını cami yaptırmıştır ki, Ayasofya onlardan biridir. 481 sene sonra bunun bir hata olduğunu söylemek veya kabul etmek ne mânâ taşır? Ve kimi memnun eder?”

Kapanmış bir mevzu olarak görmüyorum

“481 sene sonra caminin müzeye çevrilmesinin hangi maksada hizmet ettiği anlaşılamamıştır” diyen Demirel, sözlerine şu şekilde devam etmişti: “Bunun hem vakfın şartına aykırı olduğu, hem de İslâmı incitici olduğu ileri sürülmüştür. Biz Ayasofya Camii’nin Hünkâr Mahfilinde namaz kılınmasını ve minarelerinde ezan okunmasını uygun bulduk. Zira, minare ezan okunmak, cami de namaz kılınmak için vardır. Ve bunu gerçekleştirdik. Ayrıca, Hırka-i Saadette yirmi dört saat Kur’ân okunmasını da sağladık. Daha sonra her ikisini de kaldırdılar. Bu mevzu gene tartışılmaya devam edecektir. Yani kapanmış bir mevzu olarak görmüyorum.”

Okunma Sayısı: 3317
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Emin

    17.6.2020 15:26:21

    Cenab-ı Hak, Süleyman Demirel'e rahmet eylesin.. mekânı Cennet olsun.. âmin.

  • Abdurrahman

    17.6.2020 11:18:20

    Allah gani gani rahmet eylesin... Farklı bir devlet adamı idi...Geldi geçti...Türkiyeye demokrasi tohumlarını ekti yeşertti...Gerçek bir demokrattı...

  • feyzullah ayhan(3)

    17.6.2020 10:42:12

    İhalelere fesat karıştırmadı.Irkçılık yapmadı milleti kamplara bölmedi .Milleti birbirine kırdırmadı.En çok sevdiğim bir vasfı da camiye gittiğinde mikrofonu ele alıp mukaddes dini sui istimal etmedi.O zamanlar kendisi gibi düşünmeyen bir çok aklı selim sahibi sağcı ve solcu insanlar bu günü gördüklerinde”Biz Süleyman beye çok büyük haksızlıklar yapmışız “deyip yanlış yaptıklarını açıkça itiraf etmişlerdi.Eksikleri yok muydu?Olmaz olur mu insan olup da eksiği ,hatası olmayanı bana gösterin.Allah rahmet eylesin.

  • feyzullah ayhan(2)

    17.6.2020 10:41:31

    Demirel çankaya köşkünü değil kendi evini kullanıyordu büyük ölçüde.Basın,basın mensupları baskı altında değildi.Dinini yaşadığını kimseye söylemez ve izhar etmezdi.Dini ,siyasi mevzulardan ayrı görürür ve tutardı.Mukaddes değerleri siyaseitne asla aracı yapmadı kürsülerde iki de bir Allah, İslam, Kur'an, peygamber deyip milleti onunla aldatmadı ve onunla oy toplamadı.İmam-Hatiplerin açılmasında,ilahiyat ve İslam Enstitülerinin açılmasında büyük hizmetleri oldu ama onları asla arka bahçeleri görmedi. Demokrasi ve insan hakları mevzuunda baskı yapmadı.Hele hele aldığı kararlarda diktatörlük yapmadı, istişare yaptı.Kibir,gurur denen nesneyi hiç sahiplenmedi.Millete “ananı da al git,yav sen kimsin, bay bülent,bülent efendi gibi müstehzi tavırlar takınmadı.

  • feyzullah ayhan(1)

    17.6.2020 10:40:38

    Merhum Demirel'i rahmetle anıyorum.Görevde olduğu sürece onun şahsen bir hırsızlık suçuna karıştığını duymadım.Yurt dışında hesapları olsaydı gazeteciler açığa çıkarırlardı.Kara para aklamadı.Yurt dışındaki yakınlarının hesaplarına devletten para aktarmadı.Çevresini kolladığını görmedim.Bir bankanın zarara uğratılması mevzuunda yeğeni suçlu bulundu içeri alındı.Kendisi c.başanı gazeteciler sordular neden sahip çıkmıyorsunuz diye “suçluysa cezasını çeksin değilse zaten berat eder”demişti.Yani hukuk ve hukukçular tam bağımsızdı.Eşinin siyasete karıştığını hiç görmedim.Devletin imkanlarıyla har vurup harman savurduğunu duymadık, görmedik.Mesela 250.000 dolara bir el çantası almamıştı.devletin imkanlarıyla her gün milyonluk kılık kıyafeti yoktu.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı