Konya Kitap Günleri’nde Yeni Asya standı bu yıl da yoğun ilgi gördü. Risale-i Nur’u tanıtmak amacıyla düzenlenen yarışmada okunan vecizeler fuar alanında yankılandı.
Her yıl düzenlenen Konya Kitap Günleri’nde bu yıl da Yeni Asya standı yoğun ilgi gördü. Ziyaretçilere Risale-i Nurları tanıtmak ve gönüllerde merak uyandırmak amacıyla hem eğlenceli, hem öğretici bir etkinlik hazırlandı: Vecize ezber yarışması.
Vecize yarışması
Yarışmada, biri çocuklara, biri yetişkinlere yönelik olmak üzere Risale-i Nur’dan vecizeler seçildi. Yarışmacılar, kum saati dolmadan vecizeleri öğrenip zile basarak paylaştı. Ardından yapılan kısa sohbetlerde, o vecizelerin anlamları Risale-i Nur’dan örneklerle derinleştirildi. Yarışma sonunda katılımcılara çikolata ve kitap indirimi hediyeleri verildi. Böylece, birkaç dakika süren bir yarışma, hayatı aydınlatan kitaplara kavuşmaya bir vesile oldu. 

Çocuklarla sohbet
Stantta özellikle çocuklara yönelik sorular sorularak minik ziyaretçilere hususî ihtimam gösterildi. “Bir padişah senin adına bir mektup gönderse, ama dilini bilmesen, ne yapardın?” sorusuna çocuklar, “Ne yapar eder öğrenirdim bir şekilde, merak ederdim, araştırırdım” diye cevap verdiler. Onlara Kur’ân-ı Kerîm’in Allah’tan gelen bir mektup olduğu, Risale-i Nur’un da bu mektubu anlamamıza rehberlik ettiği anlatıldı.
Küçük Elif’in büyük davaya talip olması
9 yaşındaki Elif, “Dünyevî dost ve rütbeler kabir kapısına kadardır” vecizesini ezberledikten sonra, kabre tek başımıza gireceğimizi ve iman konularında kendimizi geliştirme mesuliyetimiz ve kulluk vazifemiz olduğunu öğrenmişti. Stanttaki vazifeli ablalarıyla bir süre sohbet eden küçük Elif, macera kitabı almak istediğini ifade ederek ayrılmıştı. Fakat bir süre sonra Elif heyecanla geri döndü ve “Ben o sorumluluğu şimdi almak, iman konularında bilgiler edinmek istiyorum, macera kitabı almaktan vazgeçtim. Sözler’i almaya geldim” deyince duygu dolu anlar yaşandı.
Ümitvar olunuz
Vecize yarışmasına sadece çocuklar değil, yetişkinler de yoğun ilgi gösterdi. Katılımcıların vecizeleri başarıyla ezberlemeleri ve sonrasında yaptıkları paylaşımlar, vazifeli ekibe de şevk ve gayret kazandırdı. “Tam bana göre bir yer çıktı,” “Namazlarımı kılmak için gayret göstereceğim” ve “İyi ki katılmışım, yazıyı okumak iyi geldi” gibi geri dönüşler, yapılan çalışmanın ne kadar anlamlı olduğunu bir kez daha gösterdi. Ziyaretçilerle kurulan samimî iletişim ve özellikle çocukların Risale-i Nur’a olan ilgisi, Bediüzzaman Said Nursî’nin şu sözünü hatırlattı: “Ümitvar olunuz; şu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür sâdâ İslâm’ın sâdâsı olacaktır.”

Sonra değil, şimdi
Yeni Asya standında gönüllü olarak vazifeli olanlardan Rabia Gözüm, etkinlikte gençlerle yaptığı sohbetlerden sonra şunları paylaştı: “Sanırdım ki bu devirde sözlü tebliğ kalmadı, meğer hâlâ varmış. Gençlerin gözlerinde, sanki enkazda kalmış da çıkmak için umut arayan pırıltılar vardı. Hizmetin zamanı ‘sonra’ değil, ‘şimdi’ olduğunu bir kez daha anladım.” Bir diğer gönüllü Kübra Kendiriciler ise yarışmaya katılan çocukların gayretine dikkat çekti: “Belki de hayatları boyunca ilk kez duydukları vecizeleri bir dakikada ezberlediler. O sözlerin hakikî manalarına da katıldılar. Küçük bir yarış gibi görünse de içlerinde bir nur tohumu yeşerdi.”
İslâmiyet güneş gibidir
Fuarın son günü, yarışmaya katılım o kadar yoğundu ki ezber kâğıtları tükendi. Bunun üzerine çocuklar yarışmayı sözlü olarak sürdürdü. Stand görevlileri vecizeleri okudu, çocuklar hep bir ağızdan tekrar etti. Ve fuar alanında yankılanan o cümle, hem standın, hem etkinliğin ruhunu özetledi: “İslâmiyet güneş gibidir; üflemekle sönmez. Gözünü kapayan, yalnız kendine gece yapar.”
Himmetin bereketi
Yeni Asya standında vazifeli ekip, etkinliğin ardından şu ortak kanaati paylaştı: “Kitap fuarları, insanlarla doğrudan temas etmenin en bereketli alanları. Bir gülümseme, bir sohbet, bir vecize bile gönüllerde iz bırakıyor. Seneye yeni fikirlerle, farklı etkinliklerle daha fazla insana Risale-i Nur’u ulaştırmayı hedefliyoruz.”