Bir süre önce AKP Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcılığına getirilen eski milletvekili Şamil Tayyar, AKP'li bazı üyeler ve troller, Yeni Asya gazetesi ve karikatüristi İbrahim Özdabak'a sosyal medyada linç kampanyası düzenledi. Bu müfteriler hukuk önünde hesap verecekler.
Bir diğer rezillik örneğine ilişkin daha önceden hazırladığımız ''Osmanlı Ocakları'nın Yeni Asya'ya yönelik provokasyonu tutmadı'' haberini okumak için tıklayınız
Karikatüristimiz İbrahim Özdabak hakkında düzenlenen ahlâksız algı operasyonuna tepki gösterirken "Erdoğan'ın kendi sözü üzerine 2012'de BAŞBAKANKEN çizilmiş, (Mit müsteşarı Fidan'ın ifadeye çağrılması üzerine) defalarca savcılıklar tarafından TAKİPSİZLİK kararı verilmiş karikatürü çarpıtarak paylaşanlarla hukuk önünde hesaplaşacağım" dedi.
Avukatımız Mustafa Özbek de, "Sözkonusu karikatürü hakkında savcılar defalarca takipsizlik kararı vermiştir. Üstelik yine sözkonusu karikatür müvekkilimin internetteki kendi sayfasında olmayan karikatürü yayımlamak CB'na hakaret suçu teşkil eder. Müvekkillerim Yeni Asya gazetesi ve İbrahim Özdabak'ı haksız ve gerçeğe aykırı bir şekilde, tahrif ettikleri bir karikatürle toplumun önünde suçlu gösteren ve halkı müvekillerime karşı kışkırtanlar hakkında gerekli hukukî girişimleri başlatıyoruz" diye konuştu.
Temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp öne sürülen bu rezil iftiraları, alçakça bir iftira kampanyasına imza atan müfterilere aynı şekilde iade ediyoruz. Müfterilerle hem hukuk önünde, hem de ahirette Adl-i İlahi huzurunda hesaplaşacağız.
08 Haziran 2012 tarihli karikatür bu şekilde:
Büyük İslam Alimi-Mütefekkiri Bediüzzaman Said Nursi'den aldığı hürriyet ve demokrasi dersiyle Risale-i Nur'un medyadaki dili olmak ve vatan sathını bir mektep yapmak gayesiyle 51. yılında yayın hayatına devam eden ve ömrü darbelerle mücadele ile geçmiş ve gazete arşivlerinin de ispatlarıyla bütün darbelere karşı çıkmış tek gazete olma ünvanına sahip Yeni Asya'yı, yıllar önce çizilmiş bir karikatür üzerinden ahlaksızca bir çarpıtmayla hem kamuoyunu hem de adli mercileri luzümsuz yere meşgul etmeye çalışarak güncel darbe tartışmaları ile ilişkilendirmeye çalışmak gibi bir ahlaksızlık örneğine imza atarak hedef almaya çalışmak gazetecilikten de öte insanlık onurunu ayaklar altına alan alçakça bir yaklaşımdır.
Sorumluları ve alet olanları -insaniyetlerini, vicdanlarını ve onurlarını kaybetmemişlerse eğer- bu hatadan vazgeçmeye ve özür dilemeye davet ediyoruz.
Karikatüristimiz İbrahim Özdabak'ın çizdiği ve tüm darbelere, aynı hürriyet ve demokratlık ölçü ve prensipleriyle karşı duruşumuzu kısa ve öz şekilde anlatan 17 Temmuz 2016 tarihli karikatürü de ayrıca dikkatlerinize sunuyoruz.
Diğer yandan bu haysiyet cellatlarıyla herzaman olduğu gibi yine hukuk önünde hesaplaşacağımızı belirtmek istiyoruz. Her insanın hayatını ilgilendiren böylesine önemli küresel salgın sürecinde bu derece pespayeliğe bile tenezzül edebilen ve vatandaşlarımızı suni gündemlerle meşgul etmeye çalışan bu müfterileri ayrıca kamuoyunun maşeri vicdanına da havale ediyoruz.
Sayın Erdoğan’ın 2012 yılında Oslo görüşmeleri sebebiyle Hakan Fidan’ın göz altına alınmak istenmesi üzerine siyasi ve hukuki sorumluluğu üslenmesini konu alan ve "Alacaksanız beni alın" sözü üzerinden yola çıkılarak ele alınan bir çizimi yeni çizilmiş ve güncel darbe tartışmaları ile ilgisi varmış gibi sunmaya çalışarak karikatüristimiz ve gazetemiz aleyhinde menfi bir algı oluşturmak isteyen iftira kampanyasına ve müfterilere dikkatli ve sağduyulu vatandaşlardan büyük tepki geldi.
Tekrar ifade etmek istiyoruz ki söz konusu karikatürün güncel darbe tartışmalarıyla hiçbir ilgisi ve ilişkisi bulunmamaktadır. 15 Temmuz sonrasında da olmak üzere defalarca Savcılıklar tarafından her hangi bir suç vb. bulunmadığından hakkında TAKİPSİZLİK kararı verilmiştir.
Haziran 2012 dönemindeki gündemi hatırlarsak eğer...
O dönemde Başbakanlık görevinde bulunun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 7 Haziran 2012 tarihinde katıldığı bir televizyon programında gazetecilerin sorularını cevaplarken, MİT Müsteşarı Haka Fidan üzerinden devam eden tartışmalara değinmiş ve Fidan'ın suçlanmak istediği Oslo görüşmelerine kendisinin talimatıyla gittiğinin altını çizerek, ''Burada da böyle olunca bu iyice çizmeyi aşan bir şey oldu. Eğer bir başbakan olarak direkt bana bağlı olan müsteşarıma ben sahip çıkmazsam, çünkü ona talimatı veren benim, ha eğer alacaksanız o zaman beni alın. Onu değil. Çünkü talimatı veren benim. Talimat verilen alınmaz. Bu tür yanlışlar yapılıyor. O zaman alacaksan beni al. Çünkü terörle mücadele ediyorum. Terörle mücadele ederken bütün enstrümanlarımı da kullanmak durumundayım. Ve yargı kalkıp burada bu insanlara yardımcı olması gerekirken tam aksine çok daha farklı bir şeyle bizim elimiz, ayağımız durumunda olan, bu kadar önemli olan kurumları kalkıp bir endişeye, şüpheye sevk ederse bu insanlar yarın nasıl çalışacak? Bu insanlar birçok yere hayatlarını ortaya koyarak gidiyorlar. Ondan sonra siz çalıştıracak insan bulamazsınız. Hele hele bu kadar önemli noktada hiç bulamazsınız. Tabii bu ister istemez bizi demek ki bu madde haddinden fazla bir yetki alanı doğuruyor ve adeta 'biz devlet içinde devletiz' havasına bu işi sokuyor. Ve 'ben devlet içinde ayrı bir gücüm, devletim. Ben cumhurbaşkanına varıncaya kadar hepsini istediğim anda buraya çağırırım... Bu da var ha!'' demişti. (Kaynak: Haber 7.com)
Erdoğan'ın bu sözlerinin gündem oluşturduğunun vurgulandığı 7 Haziran 2012 tarihli haberlerde, "Alacaksanız beni alın" sözleri üzerinden gündem oluşturan açıklamaların sosyal medyada geniş yankı bulduğunu ve bazı gazetelerin gece yarısı baskısına yetiştirilerek başlığa çekildiği ifade edilirken internet haber sitelerinin bir çoğunda da manşetlerin "Alacaksanız beni alın" sözleri üzerinden atıldığı vurgulanmıştı.
***
Özdabak da köşesine taşımıştı
Karikatüristimiz İbrahim Özdabak da pek çok manşete ve köşe yazısına konu olan "Alacaksanız beni alın" ifadesi ile ilgili 8 yıl önce 8 Haziran 2012 yılında yayınlanmış olan bir karikatür çizmişti.
İlgili karikatüre sitemizdeki Günün Karikatürü bölümünden ulaşmak için tıklayınız
***
8 Haziran 2012 Yeni Asya 1. Sayfa
***
8 yıl önce çizilen bir karikatür üzerinden ahlaksız bir algı operasyonu daha!
8 yıl önce çizilen bir karikatürü amaç ve bağlamından koparıp çarpıtarak, iftiralarla gündeme getirmek isteyen kötü niyetli çevreleri Allah'a havale ediyor, vicdan, insaf, doğruluk düsturları çerçevesinde hareket etmeye davet ediyoruz.
Karikatüristimiz İbrahim Özdabak, 2012'de çizilmiş bir karikatürü menfi algı oluşturmak amacıyla yeniymiş gibi paylaşım yapıp iftira kampanyasına dönüştürmeye çalışanlara ''2012 yılında çizilmiş, Erdoğan'ın kendi sözü üzerine BAŞBAKANKEN (Mit müsteşarı Hakan Fidan'ın DGM ye çağrılması üzerine ) yapılmış , Defalarca savcılıklar tarafından TAKİPSİZLİK kararı verilmiş, Kendi internet sitemde yayınlamadığım bir karikatürü siz nereden buldunuz da paylaşıyorsunuz? Şu anda CB'na hakaret suçu işlediğinizin farkında mısınız?'' sözleriyle tepki gösterdi.
***
Güleçyüz: Ahlaksız bir algı operasyonu
Genel Yayın Yönetmenimiz Kazım Güleçyüz, Twitter hesabından ahlaksız bir algı yürüten trollere e bu iftira rezaletine alet olanlara sert tepki gösterdi.
Güleçyüz ''Türkiye, trollerin haysiyet cellatlığı yaptığı bir ülke olmaktan çıkacak. Ve hukuk onlara da lâzım olacak...'' ifadelerini kullandığı kısa ve öz açıklamasında ''Özdabak'ın 2012'de çizdiği ve 15 Temmuz'dan sonra da takipsizlik kararı verilen karikatürü üzerinden yine ahlâksız bir algı operasyonu yürüten troller boşuna uğraşmasınlar. Türkiye onların haysiyet cellatlığı yaptığı bir ülke olmaktan çıkacak. Ve hukuk onlara da lâzım olacak...'' dedi.
Kazım Güleçyüz'den Şamil Tayyar'a: Yeni Asya her zaman, her hal ve şartta demokrasi ve hukukun yanındadır
Güleçyüz, Özdabak'ın 8 yıllık karikatürünü yeniymiş gibi servis eden Şamil Tayyar'a şu sözlerle tepki gösterdi: ''Yeni Asya her zaman, her hal ve şartta demokrasi ve hukukun yanındadır ve sözünün eridir. Vaktiyle Ergenekoncularla güya mücadele ediyormuş gibi görünürken şimdi onlarla aynı çizgide yürüyenlere benzemez.''
Güleçyüz'üm konuyla ilgili diğer tweetleri şu şekilde:
Müflis tüccar eski defterleri karıştırır. İyice sıkışmış olmalılar ki, Yeni Asya'ya saldırmak için birşey bulamayınca evvelce de defaatle kullandıkları eski bir çizim üzerinden yeni bir deneme yapıyorlar. Önce AKP, sonra OdaTV, peşinden Aydınlık, ardından Akit. Sırada kim var?!!!
Özdabak'ın o çiziminin eski olduğunu, provokatif ifadelerle Yeni Asya'yı hedef göstererek paylaştıktan sonra "fark" eden Şamil Tayyar'ın 2012'de meselâ Fethullah Gülen için attığı tweet'lere bakanlar 180 derecelik bir değişimin çok ibretlik (!) örneklerini görebilirler...
***
Çakır: Yeni Asya'yı karalayanlar aynaya baksın'
Yazarlarımızdan Faruk Çakır da Twitter hesabından yaptığı açıklamada söz konusu iftira paylaşımlarına ilişkin ''2012'de çizilen bir karikatürü çarpıtarak ve iftiralarla gündeme taşıyanları Allah'a havale ediyoruz. Yeni Asya'yı karalayanlar aynaya baksın.'' sözlerini kulandı.
***
Bir diğer rezillik örneğine ilişkin daha önceden hazırladığımız ''Osmanlı Ocakları'nın Yeni Asya'ya yönelik provokasyonu tutmadı'' haberini okumak için tıklayınız
Haber Merkezi