Türkiye’nin önde gelen sosyologlarından Prof. Dr. Sencer Ayata T24’e gündemle ilgili açıklamalarda bulundu.
Geçen sene Orta Doğu’da yaşanan protestolar, Covid-19’un azınlıkları daha çok öldürdüğüne dair veriler, Türkiye’nin gelir adaletsizliği ile ilgili her türlü listenin üst sıralarında yer alması, ABD’de bir polis memurunun işlediği ırkçı cinayet sonucunda toplumun adaletsizliğe karşı öfkesinin patlama noktasına gelmesi ve ayaklanmasını değerlendiren Ayata, “Bu hareketlerin ortak paydası Eşitsizlik. İster sınıf, ister toplumsal cinsiyet, ister ırk etnisite, ister din mezhep temelli olsun. Eşitsizliklere karşı duyulan rahatsızlık. Ekonomik, toplumsal, kültürel, siyasî. Tek boyutlu düşünmemek lazım. Kaynama noktası ise yoksulluğun, dışlanmanın, ayrımcılığın, ötekileştirmenin üst üste binmesi. Eşitsizliklere ve onunla birlikte giden yolsuzluklara, otoriter baskılara, çevre tahribatına karşı duyulan tepki büyüyor. Bu tepkilerin bir günde dünyayı değiştireceğini beklemek doğru olmaz. Ama bir hoşnutsuzluk birikimi söz konusu. Yönü tam belli olmasa da son otuz kırk yılın hegemonik ideolojilerine ve güçlerine karşı duyulan tepki belli kesimlerde öfkeye dönüşüyor” dedi.