Derin Yoksulluk Ağı’nın kurucusu Hacer Foggo ekonomik kriz ve pandemi dönemlerinde yoksulluğun açlığa devredildiğini söyledi.
Derin Yoksulluk Ağı’nın kurucusu Hacer Foggo, pandemi döneminde kurdukları platformda nasıl çalıştıklarını, Türkiye’deki ‘derin yoksulluğu’ ve çözüm yollarını Sputnik’e anlattı.
Derin yoksulluk kavramının ‘devredilen yoksulluk’ anlamına geldiğini aktaran Foggo “Çocuklara yoksulluğun miras kalmasıdır. Destek verdiğimiz ailelerin neredeyse yüzde 90’ı güvencesiz çalışan aileler. İçlerinde kâğıt toplayıcılar, müzisyen, tekstil ve inşaat işçileri, temizlik işi yapanlar, seyyar satıcılar ya da otel çalışanları var. Günlük, güvencesiz çalışan insanlar. Ekonomik kriz ya da pandemi gibi dönemlerde bu yoksulluğun açlığa devredildiğini gördük. Özellikle gıda fiyatlarındaki artış ailelerin tek tip besinlerle beslenmesine neden oldu. Birtakım şeylerden feragat ediyorlar. Kahvaltılık ya da et gibi ürünler yerine kuru gıda ile beslenmeye yöneldiklerini gördük. Sürekli olarak gıdaya erişememe problemi var” diye konuştu.

Dayanışma yaygınlaştırılmalı
Derin Yoksulluk Ağı’nın kurucusu Foggo, yapılması gerekenleri ise şu şekilde sıraladı: “Yoksulluğun var olduğunu kabul etmek gerekiyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın elinde de Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nün elinde de kimlerin yoksul olduğu verisi mevcut. Çok boyutlu yoksulluğu baz alarak yeniden çok âcil ve hızlıca, asgarî ücretliler de dahil olmak üzere, bir araştırmanın yapılması gerekiyor. (…) Bir an önce de buna göre tedbirlerin alınması gerekiyor. Gıdaya erişemeyen hiçbir ailenin olmaması gerekiyor, bunun da tek yolu bakanlığın yerel yönetimlerle beraber, hangi partiden olursa olsun, aynı masa etrafında oturup ‘bu krizi birlikte çözeriz’ diye iş bölümü yapıp, politika üretmesi gerekiyor. Yoksulluğu azaltma stratejisi gibi bir politikanın ortaya çıkması gerekiyor. Başka çaresi yok. Türkiye’nin hangi yerinde, ilinde, kasabasında, köyünde yaşarsa yaşasın insanlar dayanışmayı yaygınlaştırmalı.”
İnsanlar kiralarını ödeyemiyor
Foggo, aslında pandemi sonrası bir düzelme beklediklerini ifade ederek “Ama şu anda ekonomik kriz, gıda fiyatlarının artması ve elektriğe özellikle zam gelmesiyle beraber birçok aile bu faturayı ödemeyecek durumda, faturayı ödeyemedikleri için elektrikleri kesilenler de var. Kira artışları asgarî ücretle çalışanları da açlık sınırına getirdi. Bu yüzden aslında tüm aileler temel ihtiyaçlara kitlenmiş durumdalar. Sosyal hayat tamamen bitmiş durumda. Hepimiz aslında yoksullaştık, herkes aslında bir basamak aşağıya indi. İnsanlar kirayı da ödeyemedikleri için şu an sık sık ev de değiştiriyor. Ama bu sadece güvencesiz olanlar için değil, işçiler için de beyaz yakalılar içinde de bu sorun devam ediyor” dedi.
Yetersiz beslenme hastalıkları arttırıyor
Derin yoksulluk yaşayan ailelerin yetersiz beslendiğini ve bu durumun pek çok hastalığa de sebep olduğunu vurgulayan Foggo, şöyle konuştu: “Türkiye Nüfus Sağlık Araştırması’nın 2013 verisine göre, ülkede 5 yaş altı her 10 çocuktan 1’i bodur. 3’te 1’inden fazlası ciddî bodur olarak görünüyor. Yetersiz beslenme sonucu 24-59 aylık çocukların yüzde 12’si bodur. Aynı araştırmanın 2018 sonuçlarında ise 5 yaş altı çocuklarda bodurluk oranı yüzde 6. Aslında yoksulluğu tartışırken, yetersiz beslenmeden kaynaklı çocuklardaki gelişim bozukluğu göz önüne almak gerekir. Zira, Amerikan Pediatri Araştırması’nın sonuçlarına göre de yetersiz beslenme ön beyinin gelişmemesine bağlı olarak öğrenme güçlüğüne de neden oluyor. Bizim de ziyaret ettiğimiz hemen hemen her evde kronik hastalıklar var.”