"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Haliliye mesleği

Halil ELİTOK
16 Aralık 2022, Cuma
Bediüzzaman Risale-i Nur talebelerinin mesleğini bir cihette “Sahabe mesleği” diğer cihette ise “Haliliye mesleği” olarak vasıflandırır.

Risale-i Nur mesleği imana hizmet noktasında “Sahabe mesleği”dir. İmanda terakki ve tekâmül cihetinde ise “Haliliye mesleği”dir. Hz. İbrahim’i (a.s.) Allah kendisine dost edinmiştir. “Halilullah” olmuştur.[1]  

Allah’ın muhabbetini kazanıp O’na dost olmak gibi bir unvanını kazandıran sır Hz. İbrahim’in (a.s.) “Tefekkür” yolu ile Allah’ın birliğine ulaşmış ve tevhitte terakki etmiş” olmasıdır.

İbrahim (a.s.) yıldızları, ayı ve güneşi görerek bunlar ile Allah’ın birliğine ve ebediyetine istidlal yolu ile ulaşmak istemişti. Fakat fani varlıkların ve sebeplerin hiçbir tesirinin olmadığını idrak ederek Allah’a tam bir iman ile teslim olmuştu.[2]

Daha sonra haşir ve ahirete, öldükten sonra dirilmeye de istidlal yolu ile hakka’l-yakîn mertebesinde kalbin tatmini ile tam teslim olmak için Allah’a şöyle münacatta bulundu: “Rabbim! Bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster.” Yüce Allah ona “İnanmıyor musun?” diye cevap verdi. İbrahim (a.s.) ise “Bilakis inancımı delillerle kuvvetlendirmek ve kalbimi tatmin etmek istiyorum” şeklinde cevap verdi. Yüce Allah da ona “Öyle ise dört kuşu al ve onları kendine alıştır. Sonra onları öldür, parçala ve karıştır. Sonra her bir parçasını bir dağın başına bırak ve isimleri ile kendine çağır. Bak nasıl uçarak sana geleceklerini gör” buyurdu.[3]

Bu ayet İbrahim’in (a.s.) zamanın şartları ve anlayışına göre tevhit ve haşre istidlal yolu ile nasıl ulaştığını göstermesi açısından çok mühimdir. Bediüzzaman’da İbrahim’in (a.s.) yolundan giderek tevhit ve haşre dair bütün meseleleri akıl ve istidlal yolu ile ispat ederek ortaya koymaya çalışmıştır. Bu nedenle Risale-i Nur mesleğinin “Haliliye mesleği” olduğunu anlıyoruz.

Halil; yakın dost demektir. Bu sıfat da Halîlullah yani Allah’ın dostu mânâsında İbrahim (a.s.)’e verilmiştir. Öyleyse Halîliye mesleği Hz. İbrahim (a.s.)’in mesleğidir. Ve Allah’a dost olmak demektir. Hıllet ise Haliliye kelimesi ile aynı kökten olup can-ı gönülden ve samimi olarak dost olmaktır.

İmâm-ı Rabbânî, “Hıllet makamı, asâleten İbrâhim (a.s.)’e mahsûstur” der. Çünkü Allah’a dost olabilmenin sırrına ermiştir. Halîliye mesleğini, Hıllet meşrebini yaşayanlar Sahâbe-i Kiram’dır. Allah’a dost oldukları gibi hılletin gereği olarak birbirleriyle de en yakın bir dost ve fedakâr arkadaş olmuşlar. Birbirlerinin acı ve tatlı günlerinde beraber olmuşlar. Onların bu güzel ve tatlı meşrebini tarih bize anlatmaktadır. Onlar İslâm’ın bayrağını bu meşreb ile önce Abbasilere sonra Osmanlıya devretmişler. Ve günümüze kadar kâmil mü’minlerin meşrebi olmuştur.

Bedîüzzaman, talebeleri arasında bu meşrebi yerleştirmek için bir takım tavsiyelerde bulunarak İhlâs Risalesinde bu hakikati şöyle anlatmıştır: “Mesleğimiz halîliye olduğu için, meşrebimiz hıllettir. Hıllet ise, en yakın dost ve en fedakâr arkadaş ve en güzel takdir edici yoldaş ve en civanmerd kardeş olmak iktiza eder. Bu hılletin üss-ül-esâsı, samimî ihlâstır.”[4]

Hıllet, en fedakâr arkadaş olmaktır. O, iman ve Kur’ân hizmetinde omuz omuzadır. Kendini değil, arkadaşlarını düşünür. “Ben” değil “biz” der. Kardeşleri içinde kardeşlerinin nefislerini kendi nefsine tercih etmek olan tefânî sırrını yaşar.

Hıllet, en güzel takdir edici yoldaş olmaktır. O, İmana hizmet yolundaki yoldaşının en küçük bir hareketini en güzel bir şekilde takdir eder. Eğer tenkit edilecek bir noktayı nefsi kendine gösterse ihlâsın “Bu hizmet-i Kur’âniyede bulunan kardeşlerinizi tenkid etmemek ve onların üstünde faziletfüruşluk nev’inden gıbta damarını tahrik etmemektir”[5] olan ikinci düsturunu hatırlar. Onun kusurunu örter ve noksanını tamamlar. Hizmetine yardım eder.

 Dipnotlar:

[1]Nisa Suresi, 4/125.

[2]En’am Suresi, 6/76–79.  

[3]Bakara Suresi, 2/260.

[4]Lem’alar, s.166 (4. Düstur)

[5]Lem’alar, s.166 (2. Düstur)

Okunma Sayısı: 2331
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı