"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Devirler değişmiş, Yeni Asya’nın duruşu değişmemiştir

İbrahim ÖZDABAK
02 Temmuz 2021, Cuma
Herkesi muhabbetlerimle selâmlıyorum... Belki tekrar gibi olacak, ama yine o bilinen serencam ile sözlerime başlamak istiyorum...

Bediüzzaman Said Nursî’nin sadık, kahraman bir talebesi olan Zübeyir Gündüzalp’in “Lahana yaprağı kadar bir gazetemiz olsa” arzusu önce İttihad, ardından Yeni Asya olarak Babıalide yeni bir gazetenin doğmasına sebep oldu.

Bir lahana yaprağı ne kadardır? Bir mektup kâğıdı kadardır. Gazetenin bir sayfası dört mektup boyutlarında olduğuna göre, 12 sayfalık bir gazetede 48 mektup her gün okuyuculara ulaştırılıyor demektir.

Bu mektupların her bir santimetrekaresi özenle seçilmiş tertemiz haberler, bilgiler, yazılar ve resimlerle dolu olmalıydı. Evinize gönül rahatlığı içinde götürebilmeliydiniz.

Risale-i Nur hakikatlerini gazete vasıtasıyla dünyaya ilân etme idealiyle çıkan Yeni Asya, hep mesleğinin en iyileriyle çalıştı. 

Bir defa, mesleğinin zirvesinde bir gazeteci rahmetli Mustafa Polat ile işe başladı. Sonra, Babıali’nin en iyi basın ressamı Gürbüz Azak’la sayfalarına şekil verdi. Cumhuriyet döneminin en iyi karikatüristlerinden Vehip Sinan’la mesajlarını topluma ulaştırdı. 

Ve bünyesinde çok değerli gazeteciler yetiştirdi. 52 yıllık yayın hayatında, 18 bin 363 gazeteyi okuyucusuyla buluşturdu. 18 bin dünya, 18 bin lâhika.

Bu gazetelerin hiçbir satırında, Kur’ân’a, Hadis-i Şeriflere, Risale-i Nur’a uymayan bir yazı çıkmadı. Şayet böyle bir şey vuku bulsaydı, her gün binlerce müdakkik okuyucusu bu hatayı mutlaka düzelttirirdi.

Böyle, geniş bir istişare zeminine ve gazetesine sahip çıkan okuyucu profili, dünyanın hiçbir gazetesine nasip olmamıştır. İşte Yeni Asya’nın, çok kışların ardından bugünlere ulaşmasının sırrı bu sahibiyet ve inayet olsa gerektir.

Rahmetli Vehip Sinan, Yeni Asya okuyucusuna karikatürü öyle bir sevdirdi ki; Yeni Asya bünyesinde bir çok çizer kendine yer buldu. Bunlarda biri de benim. Vehip Sinan gazeteden ayrılınca bu görevi bana verdiler. 80’li yılların başıydı. 12 Eylülcüler bütün ülkede hâkimiyetini sürdürüyordu. O şartlarda bile beyaz bastonlu, fötr şapkalı tiplemesiyle hicivli göndermeler yapabiliyorduk.

Yarım asırdan fazladır Türkiye’nin ve dünyanın gündemine ayna olan Yeni Asya, bu yıllar içinde ortaya çıkan bir çok hadise hakkında görüş bildirmiş, yol göstermiştir. Karşı çıkanlar olmuşsa da, “zaman en iyi müfessirdir” kaidesince Yeni Asya’nın yine hep haklı çıktığı görülmüştür.

Darbelerin, darbecilerin dayattığı Anayasanın, çıkarttıkları başörtüsü yasağının, anti demokratik kanunların, terörün, adaletsizliğin, rejim dayatmalarının ve haksızlığın karşısında olmuştur. Devirler değişmiş, Yeni Asya’nın duruşu değişmemiştir.

Hiç unutmuyorum, yine böyle bir 21 Şubat günü gazetemizin 35. kuruluş yılı programı yapılıyordu. Programın sonunda plâket töreni vardı. Gazetemizin imtiyaz sahibi, emri altında yıllarca çalışmaktan onur duyduğumuz Mehmet Kutlular Ağabey gazete çalışanlarına plâket veriyordu. Sıra bana gelince sahneye çıkıp yanına gittim “Sana bu plâketi vermiyorum” dedi. Sonra dâvetlilere dönerek “Bu arkadaşımız çok iyi karikatür çizer, fakat işinin yoğunluğunu bahane ederek çizmiyor” dedi. Sonra bana dönerek “Eğer her gün karikatür çizmeye söz verirsen, plâketini o zaman veririm” dedi. Ben de yaklaşık bin kadar dâvetlinin huzurunda “Söz veriyorum” deyip plâketi aldım. 

Ve 17 yıl oldu, hâlen sözümü tutuyorum.

Yeni Asya’da çizmek demek, hakikat dürbüniyle hadiselere bakmak demek.

Bir çok gazetenin gazete olamadığı, 

Bir çok yazarın, yazar olamadığı,

Bir çok aydının savrulduğu,

Haksızlıklar kaşısında başını kuma gömdüğü bir zaman diliminde... 

Yeni Asya’da yazmak-çizmek demek, hakikati haykırmak “Zalimler için yaşasın Cehennem” manşeti atabilmek demektir...

Yeni Asya aldanmadı, aldatmadı ve okuyucusunun başını hep dik tuttu.

Yalan haber yapan gazeteler tekzip yerler. Yeni Asya bu sıralamanın en sonundadır. Ama yine de Sorumlu Yazı İşleri Müdürleri, yazarları, çizerleri  karakolları, savcılıkları, mahkeme koridorlarını arşınlarlar. Darbe dönemlerinde Selimiye Kışlası’nın avlusundadırlar. Zübeyir Gündüzalp’in talimatıyla uzun yıllar sorumlu yazı işleri müdürlüğünü yapan Sabahattin Aksakal Ağabeyimiz Sultanahmet Adliyesi’nin, Selimiye Kışlası’nın, Medrese-i Yusufiye’nin müdavimlerinden olmuştur. Savcılıklar, DGM’ler dayatmalara boyun eğmeyen, hakikati haykırmaktan geri durmayan bu fikir gazetesine akıl almaz suçlamalarla cezalar verdiler. Cesaretiyle ve tavizsiz duruşuyla her zaman örnek bir şahsiyet olan Mehmet Kutlular Ağabeyi “Deprem İlâhî ikazdır” dediği için zindanlara attılar...

“Ben kendi elemlerime tahammül ettim, fakat ehl-i İslâmın elemlerinden gelen teellümat beni ezdi” diyen bir Üstadın talebeleriydi, yıldırmaya çalıştıkları...

 “Âlem-i İslâma indirilen darbelerin, en evvel kalbime indiğini hissediyorum” diyordu Bediüzzaman...

Ve onun takipçisi olan Yeni Asya, mazlum milletlerin gür bir sesi oldu. 

Filistin’den Gazze’ye, Saraybosna’dan Yemen’e, Afganistan’dan Myanmar’a, Doğu Türkistana, Çin zulmü altında yok edilmeye çalışılan Uygurlara kadar insanlığın sesi oldu. 

Sözlerimi tamamlarken bir hissiyatımı da sizlerle paylaşmak istiyorum:

Nerede bir Yeni Asya tabelâsı altında biriyle tanışsan veya cebinde kıvrılmış Yeni Asya Gazetesi taşıyan ve ilk defa gördüğün birine selâm versen saniyeler içinde 50 yıllık, belki de ezelden beri dost-akraba-kardeş gibi bir kucaklaşma meydana gelir. Ve bu uhuvvetin ebede uzanmasını isterler. Onlar ehemmiyetli hizmetlerini dünyanın kıymetsiz işlerine alet etmezler.

Dünya var oldukça yaşayacak işte böylesine büyük ve güzel bir ailedir Yeni Asya.

Ya hep böyle kalacaktır, ya hep böyle kalacaktır. 

Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun. Var olun, Yeni Asya ile kalın... 

Allah’a emanet olun.

(Gazetemizin 52. kuruluş yıl dönümünde yapılan konuşmanın metnidir.)

Okunma Sayısı: 1623
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mikail Yaprak

    2.7.2021 15:29:16

    Meğer Yeni Asya'nın bir çizeri aynı zamanda yazarı da olabiliyor. Acaba her yazarı aynı zamanda çizeri de olabilir mi, o biraz zor işte!.. Tebrikler!

  • Aysuna

    2.7.2021 13:53:44

    Allah(cc)razı olsun,kimsenin cesaret edemediği hakikatlere çizimlerinizle dikkat çektiniz...Rabb'im akıbetinizi hayreylesin,rızasından ayırmasın İNŞALLAH...

  • Ali R. Yardimoglu

    2.7.2021 07:09:44

    "yazar-çizer" usta....

  • Ömer

    2.7.2021 05:50:56

    Binlerce tebrikler güzel bir makale olmuş. Devirler değişmiş, Yeni Asya' nın duruşu değişmemiştir, görmek isteyenlere, bakmak istemeyenlere

  • Halil İbrahim Karahan

    2.7.2021 03:50:10

    Allah razı olsun

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı