"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hakikate adanmış bir ömür: Fuat Sezgin

27 Aralık 2019, Cuma 01:12
Adem Özkan’ın Prof. Dr. Fuat Sezgin’le gerçekleştirdiği belgeselden yola çıkarak kaleme aldığı “Bilim Tarihinde Ezberbozan: Prof. Dr. Fuat Sezgin’le Birlikte” adlı kitabı bilinmeyenlere ışık tutuyor.

HABER: SÜREYYA NUR İŞLER
[email protected] 

TRT’de Yapımcısı ve Yönetmeni olarak çalışan Adem Özkan, 2004’te Prof. Dr. Fuat Sezgin’le gerçekleştirdiği belgeselden yola çıkarak kaleme aldığı “Bilim Tarihinde Ezberbozan: Prof. Dr. Fuat Sezgin’le Birlikte” adlı kitabını inceledik.

Özkan kitabının önsözünde Prof. Dr. Fuat Sezgin’den şöyle bahsediyor: “Bilimsel çalışmalar için tam 27 dil öğrendi. İslâm Bilginlerinin 800 yıllık üreticilik döneminde yaptıkları ve %95’i günümüze kadar gelememiş, kaybolup gitmiş, sadece kitaplarda teorik olarak kalmış 800’den fazla aleti, nice zorluklar içerisinde çalışır halde yaparak bir ilke imza attı.”

İslâm Bilim Okyanusu 

Adem Özkan, Fuat Sezgin Hoca ile ilk tanışmasını ise şöyle anlatıyor: “Fuat Sezgin ismini ve İslâm Bilimler Tarihi alanındaki eşsiz çalışmalarını yıllar önce ilk kez merhum Şaban Döğen’in ‘Müslüman İlim Öncüleri Ansiklopedisi’nde okumuştum.

Fuat Sezgin’in çalışmaları merhum yazarımız Şaban Döğen’in hazırladığı “Müslüman İlim Öncüleri Ansiklopedisi”nde tanıtılmıştı.

Yaşayan bir bilim adamı olarak çağımın insanı olduğu için de onunla iftihar etmiştim.

2004 yılı Şubat ayının son günlerinde o dönemin TRT Genel Müdürü olan Sn. Şenol Demiröz Beyefendi’nin arzusu ile Prof. Dr. Fuat Sezgin Belgeseli’nin yapımında görevlendirildim. Bu benim için çok önemli bir müjde idi. Sevinç içerisinde Fuat Hoca hakkında bilgiler toplamaya başladım. Elde ettiğim bilgiler biraz da olsa tanımama vesile olmuştu. Kısa zamanda hazırlıklarımızı tamamlayarak program yapımcısı merhum Mehmet Ali Özpolat Bey’le 16.03.2004’te Almanya-Frankfurt şehrine gittik. Tarihî muhteşem bir binada bulunan ‘Arap İslâm Bilimleri Enstitüsü’nde Fuat Hocam olanca samimiyeti ile bizleri karşıladı. İslâm Bilim Okyanusu’nun düşüncemize zenginlik katan önerilerini dinledik. Bize yararlanacağımız bazı belgeler verdi...”

Tek başına bir millet 

Yapımcı ve yönetmen Adem Özkan, Prof. Dr. Sezgin’i şöyle anlatıyor: Fuat Sezgin, “Bilseniz ki, hayat ne kadar kıymettardır. O zaman bir saniyenizi bile boşa geçirmezdiniz” diyen Bediüzzaman Hazretleri’ni doğrulayan nadir bir insandı. Her gün sabahları aynı saatte, aynı dakikada enstitüye gelir, 15 saatten az olmamak üzere çalışır ve evine öyle gider. Bu hassasiyet ve dikkatinden dolayı adeta Almanların kendisine bakıp saatlerini ayarlayacakları biri olur.

İslâm Bilim Tarihi ile ilgili küçük bir detayı bile kimi zaman saatlerce, kimi zaman da günlerce çözmeye çalışır. Kısaca, ‘Hakikate’ adanmış bir ömür…” Osmanlının son dönem medreselerindeki sıkıntıları görüp; “Vicdanın ziyası ulum-u diniyedir. Aklın nuru fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacı ile hakikat tecelli eder. Birbirlerinden ayrıldıkları vakit; birincisinden taassup, ikincisinden hile ve şüphe tevellüd eder” diyen Said Nursî’nin ideallerini küresel ölçekte gerçekleştiren, tek başına adeta bir millet olan kişidir Fuat Hoca.”

Müslümanlara dersi 

Kitapta Fuat Hoca’nın önemli amaçlarından biri olan İslâm Milletlerine bir ders ve şuur vermek istediği işe şöyle aktarıyor: “İslâm Bilim Tarihinin zirve yıllarındaki gerçeği analiz eder ve yeniden o ruha dönüş çağrısı yapar. “Oku!” emri ile mutlaka Kur’ân ve Kâinat Kitabının birlikte okunması gerektiğini belirtir. Aksi takdirde içine düştüğümüz bu geri kalmışlıktan ve bocalamadan kurtulmak boş bir hayaldir. Müslümanların mazisinde iftihar ettikleri altın sayfaların işte bu anlayışla ortaya konulduğunu haykırır. Çalışmayı ibadet sayan bir dinin mensuplarının bugün akıl almaz dereceye varan bu tembelliğini şiddetle kınar ve reddeder. Onu mutlu edecek tek şeyin ‘az laf, çok iş’ yapmak olduğuna vurgu yapar. Müslümanlar, ilimler tarihindeki muazzam yerlerini bilmedikleri için veya yanlış bildikleri için; Avrupalılar karşısında büyük bir aşağılık duygusu içindeler. Benim asıl amacım onlara atalarının ilimler tarihindeki muazzam yerlerini göstermek ve öğretmektir...”

Zaman için Peygamber ikazını hatırlatırdı

Fuat Hoca’nın “Zaman benim için en değerli hazine” dediği ve zamanın değerini öğreten birkaç hatırasından bahseden kitapta Fuat Hoca’nın anlatımıyla, “Ben bir dinin mensubuyum ve bu dinin Peygamberi; ‘İki günü birbirine eşit geçen zarardadır diyor. O zaman bu soruyu benim de herkesin de kendisine sorması lazım: “Bugün yeni olarak ne öğrendim? Zamanı nasıl geçirdim? Hayırlı bir iş yaptım mı? Bunların cevabı ancak çok çalışıp çabalamakla verilebilir” ifadeleri yer alıyor.

Fuat Sezgin’i bu vesile ile bir kez daha rahmetle yâd ediyor ve Adem Özkan’a yeni nesillere ilham kaynağı olarak aktardığı çalışmalarından dolayı teşekkür ediyoruz. 

Okunma Sayısı: 3574
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • MELİH

    27.12.2019 16:44:38

    Böyle bir röportaj için teşekkür ederiz. Bugün her birimiz "az laf,çok iş" yerine "çok laf,az iş" ile meşgulüz. İbret almak duasıyla...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı