"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yavuz Bülent Bakiler baki aleme göçtü - Türk edebiyatının usta kalemini dualarla uğurluyoruz

30 Eylül 2025, Salı
EDEBİYAT DÜNYASININ NADİDE İSİMLERİNDEN YAVUZ BÜLENT BAKİLER’E ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUZ. LİSANIMIZI KORUMAYA YÖNELİK AÇIKLAMALARIYLA TANINAN BÂKİLER, BU MÜCADELESİNİ HER ZAMAN SÜRDÜRMÜŞTÜ.

İSTANBUL - MEHTAP YILDIRIM YÜKSELTEN

Türk edebiyatının güçlü kalemlerinden şair ve yazar Yavuz Bülent Bâkiler 28 Eylül 2025 tarihinde (önceki gün) 89 yaşında vefat etti. Bir süredir hastanede tedavi gören usta kalemin vefatı, Türkiye’de ve Türk dünyasında derin bir üzüntüyle karşılandı. 

Yavuz Bülent Bâkiler, Türkçeye olan hassasiyetiyle ve çok güzel Türkçe konuşmasıyla biliniyordu. Lisanımızı korumaya yönelik açıklamalarıyla bu mücadelesini her zaman sürdürmüştü. 2007 yılında Yeni Asya bünyesinde bulunan Bizim Radyo’da konuşan Bâkiler, dilimizin önemine değinerek, “Türkiye’de Türkçeyi savunduğum için 3 defa savcı karşısına çıktım. Hakkımda yeni bir soruşturma başlatılacağını gazetelerden okudum.” demişti.

Atatürk yanlış yaptı

“Dilde ve dinde inkılâp olmaz” diyen Bâkiler, 2014 yılında Yalova’da verdiği bir konferansta dilimizi korumanın önemini bu sözlerle ifade etti: “Atatürk dilde inkılâp yapmak istedi. Dilde ve dinde inkılâp olmaz. 1932 yılında Türk Dil Tetkik Cemiyeti kuruluyor. Başına da Agop Dilaçar diye biri geçiyor. Yer ile gök arasında bir yanlış yaptı. Arapça ve Farsça kelimeleri kaldırmaya kalktı. Birçok kelime Türkçeleşti. Yunanca’dan kapı, kilit, iskelet, iskele, antoloji, fistan, kundura, sınır kelimeleri girdi. Tanrı misafiri deriz, ama, cephede ‘Allah Allah’ diye hücum ederiz. Hayretimizi ‘Allah Allah’ diye ifade ederiz. Maksat yabancı kelimeleri kaldırmak değildi. Arapça ve Farsçaları kaldırmaktı. 1932’den 1934’de kadar dilde yapılan sadeleştirme ile kimse kimseyi anlamadı.”

Yavuz Bülent Bakiler kimdir?

Yavuz Bülent Bâkiler, 23 Nisan 1936 tarihinde Sivas’ta doğmuştur. Aslen Azerbaycan Türkü olup dedeleri Azerbaycan’ın Karabağ ilçesinden Sivas’a göçmüştür. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur ve asıl mesleği avukatlıktır. Ayrıca gazetecilik, radyo ve televizyon programcılığı, bürokratlık gibi alanlarda da faaliyet göstermiştir. Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı gibi resmî görevlerde bulunmuştur. 

Yavuz Bülent Bâkiler, Türk edebiyatının önemli şair ve yazarıdır. Şiirlerinde millî duruşu, kültürel mirasa olan bağlılığı ve Türk dünyasına ait duyguları başarılı bir şekilde işlemiştir. Eserleri arasında şiir kitapları, gezi notları, incelemeler ve hatıralar yer almaktadır. Öne çıkan şiirlerinden biri “Şaşırdım Kaldım İşte Bilmem Ki Nemsin” adlı şiiridir. Şiir kitapları arasında “Yalnızlık” (1962), “Duvak” (1971), “Seninle” (1986) ve “Harman” (2003) vardır. Ayrıca “Üsküp’ten Kosova’ya” (1979) ve “Türkistan Türkistan” (1986) adlı gezi notları ile çeşitli incelemeleri ve anı kitapları da bulunur. Türk diline yaptığı katkılardan dolayı Devlet Sanatçısı mükâfatı verilmişti.

Babam Risale-i Nurları tanıyordu

Benim babam Sivas’ın nüfus müdürüydü. Namazında, niyazında bir adamdı. Her sene Kur’ân-ı Kerîm’i bir kere mutlaka hatmederdi. Arapçası da Kur’ân’ı anlayacak seviyedeydi. Babam Risale-i Nur’ları tanımıştı. Nasıl tanıdı ben bilemiyorum, ama kendisine gelen mektupları, risalelerden parçaları daktiloyla çoğaltır, çevresine dağıtırdı. 

Babamın rüyası

Babam o sıralar çok enteresan bir rüya gördü ve o rüyasını bana gözyaşları ile anlattı. Dedi ki; “Rüyamda Bediüzzaman Hazretlerini gördüm. Benden ‘Bakara Suresini’ açarak okumamı istedi. Açtım, okumaya başladım. Beni dikkatle dinledi. Ben bitirdikten sonra ‘Bir daha oku’ dedi. Ben bir daha okumaya başladım. İçimden de kendi kendime düşünmeye başladım; ‘Neden bana ikinci defa okutuyor, acaba bazı yerleri yanlış mı okudum, bir hata mı yaptım?’ diye... Dikkatle ikinci defa okuyup bitirdim. ‘Bir daha oku’ dedi. Bir üçüncü defa okumaya başladım, ama bu arada terlemeye de başladım. O esnada uyandım. Baktım ki, yatakta diz çökmüşüm, ellerim dizlerimin üzerinde ve Bakara Suresini okuyorum. Hemen kalktım, abdest aldım, Kur’ân-ı Kerîm’i getirdim, baktım. Bakara Suresini ezberlemişim.”

Rüyasında Bakara Suresini ezberlemiş babam. Bunu bana babam gözyaşlarıyla, ağlaya ağlaya anlattı. Bunu akılla, mantıkla, bilimle katiyyen izah edemeyiz. İnkâr etmek de mümkün değil. Ben bir takım ruhiyatçılarımıza (merhum Ayhan Songar gibi) bu rüyayı sordum, bazı profesörlerimize sordum. Bana dediler ki; “Biz bunlara salih rüyalar diyoruz. Bu salih rüyayı bilim hiçbir şekilde izah edemiyor, açıklayamıyor. Ama bunları red etmek de mümkün değil.”

Risale-i Nur’dan rüya-yı sadıka ile ilgili bir bölüm:

“Üçüncü kısım ki 'rüya-yı sadıka'dır. O, doğrudan doğruya mahiyet-i insaniyedeki latîfe-i Rabbaniye, âlem-i şehadetle bağlanan ve o âlemde dolaşan duyguların kapanmasıyla ve durmasıyla âlem-i gayba karşı bir münasebet bulur, bir menfez açar; o menfez ile, vukua gelmeye hazırlanan hâdiselere bakar. Ve Levh-i Mahfuz’un cilveleri ve mektubat-ı kaderiyenin numuneleri nev’inden birisine rast gelir, bazı vakıat-ı hakikiyeyi görür. Ve o vakıatta, bazen hayal tasarruf eder, suret libasları giydirir. Bu kısmın çok envâı ve tabakatı var. Bazı, aynen gördüğü gibi çıkar, bazen bir ince perde altında çıkıyor, bazen kalınca bir perde ile sarılıyor. Hadis-i şerifte gelmiş ki Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın bidayet-i vahiyde gördüğü rüyalar, subhun inkişafı gibi zâhir, açık, doğru çıkıyordu.” (Mektubat, 28. Mektub, 1. Mesele, s. 404)

Okunma Sayısı: 244
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı