* “Araştırıp bulabildiğimiz bu “hakikat davasının” detaylarını belli başlı ve kategorize edip birlikte anlamaya çalışalım.”
Çokluk ve vasıta hâlleri ekleri eksik.
“…detaylarını belli başlıkLARLA ve kategorize edip birlikte anlamaya çalışalım.”
*“ Malûmdur ki, kale dışarıdan yapılan müdahaleler ve içinden fetholunur.” Vasıta hâli eksik
“ … kale dışarıdan yapılan müdahalelerLE ve içinden fetholunur.”
*“Gayemiz, vatan sathına bir mektep yapmaktır” idealiyle çalışan Yeni Asya câmiası, peş peşe yayınlanan kitap, dergi, gazete neşriyatıyla Kur’ân davası uğruna ömrünü veren Bediüzzaman Said Nursî’yi ve eserleri Risale-i Nur Külliyatı’nı azim ve gayretle herkese tanıttı.”
Cümlede yönelme hâli (-e hâl eki) yanlış kullanılmış. Belirtme hâli kullanılmalıydı.
Görünüşte SATHINA lafının kullanımında bir pürüz yok gibi. Yani ögelerine ayırmaya kalksanız tıkır tıkır devam edersiniz. Zâhiren bir pürüz de görünmez. Fakat Yeni Asya’nın vizyonu daraltılmış olur.
Yeni Asya’nın ideali vatan SATHINA bir (tek/herhangi bir) mektep mi yapmaktır? Yoksa Yeni Asya câmiasının ideali bütün “vatan SATHINI mı mektep yapmaktır?
* “İkramlıklar BİZİ Allah’ın cennetinden numuneler gösterdiğini Rahmet hazinelerini önümüze açtığını akıllara işledi.”
“İkramlıklar BİZE Allah’ın Cennetinden numuneler gösterdiğini …”
* "Geminin içine bilinmeyen bir madde serperek gemiye çıktılar ve 12 aktivistİ ve gemiyİ el koydular. "
"Geminin içine bilinmeyen bir madde serperek gemiye çıktılar ve 12 aktivistE ve gemiyE el koydular. "
“Aktiviste el koymak” ifadesi de kendi içinde başka bir anlatım pürüzü taşımakta. Gemiye el koymak doğru bir ifadedir ama “aktiviste el koymak” yanlıştır. Bir mal veya müesseseden söz edilmiyor çünkü.
* “İsrail’in kumandasında hareket ettiklerini dünya şahit oluyordu.”
“… hareket ettiklerinE dünya şahit oluyordu.”
*"Kafka, eserlerinde modernizmin temalarını işlerken insanın varoluşu absürd ve trajik olarak değerlendirir."
Cümlede belirtme hal eki (-i hâli) noksan.
"Kafka …insanın varoluşuNU absürd ve trajik olarak değerlendirir."
*“Yeni Nesil Gazetesinin temsil ettiği akım, Adalet Partisinin 1980 ihtilâlinden sonra kapatılmasıyla aynı çizgide kurulan Doğru Yol Partisini desteklerken, ihtilâli destek veren “meşveret akımı” ise yeni yol haritasında kurulan Anavatan Partisini desteklemiştir.”
Belirtme hali yanlış kullanılmıştır:
“… ihtilâli destek veren ‘meşveret akımı’ ise…”
“… İHTİLÂLE destek veren ‘meşveret akımı’ ise…”
* “ülkenin her TARAFINI radar, gizli-açık kamera, MOBS, uydu, sâir ses ve görüntü teknolojik cihazlarla donatılsa…”
“ülkenin her TARAFI radar, gizli-açık kamera, MOBS, uydu, sâir ses ve görüntüLÜ teknolojik cihazlarla donatılsa…”
Yazarımızın aşağıdaki iki cümlesinde hem belirtme hâli eksikliği, hem gereksiz ifadeler hem de özne-yüklem arasında uyuşmazlık mevcut.
*“Bizler de her ne kadar bu tarz gaflet içinde olsak dahi, değiştirilmesi gereken, doğru İslâmiyet’i ve İslâmiyet’in gerçeği önce kendi nefsimizde YAŞAMALI.”
“… doğru İslâmiyet’i ve İslâmiyet’in GERÇEĞİNİ önce kendi nefsimizde yaşamalıYIZ.
*“Medeniyetin pis ve süflî günahlarını iyiliklere tercih etmek, seçim bu şekilde kullanmak, seyyiâtı hasenâta tercih etmek, Üstad’ımızın deyimi ile bu dünyada dahi cezasız KALMAK.”
“… SEÇİMİ bu şekilde kullanmak, seyyiâtı hasenâta tercih etmek, Üstad’ımızın deyimi ile bu dünyada dahi cezasız KALMAZ.”
Devam edecek