“Kalbe ihtar edilen içtimaî hayatımıza ait bir hakikat..
“Bu vatanda şimdilik dört parti var. Biri Halk Partisi, biri Demokrat, biri Millet, diğeri İttihad-ı İslâmdır.
“İttihad-ı İslâm Partisi, yüzde altmış, yetmişi tam mütedeyyin olmak şartıyla, şimdiki siyaset başına geçebilir. Dini siyasete âlet etmemeye, belki siyaseti dine âlet etmeye çalışabilir. Fakat çok zamandan beri terbiye-i İslâmiye zedelenmesiyle ve şimdiki siyasetin cinayetine karşı dini siyasete âlet etmeye mecbur olacağından, şimdilik o parti başa geçmemek lâzımdır.” (Emirdağ Lâhikası)
Burada Anlatılmak İstenen
Hakikatler:
1. “İttihad-ı İslâm Partisi” din adına siyaset yapacak parti demektir. Böyle ideal bir parti daha doğmadı. Zira dini temsil etmek şimdilik hiçbir partinin haddi değildir. Böyle bir parti ancak toplumun % 60- 70’i “Tam mütedeyyin” olursa kurulabilir. “Tam mütedeyyin” dünyayı değil, dini ve ahireti esas alan, “Hulefa-i Raşidin” döneminde olduğu gibi, “Allah korkusu ve ahiret duygusu ile hareket eden”ler demektir. Böyle bir toplum tarihte “Medine’deki Sahabe Toplumu” olmuş, daha da olamamıştır. Zira “İslâm ahlâkı bozulmuştur.”
2. “İslam ahlâkı” bozulduğu ve insanlar dinden uzaklaştığı, siyasetin cinayetine alet olup dinin siyasete alet edildiği bu zamanda “Şimdilik” kaydı devam eder. Zira toplumun % 60 - 70’inin tam dindar olması gerçekleşmemiştir. Çünkü değil tam dindar olmak, inananların dahi % 60-70’inin namaz kılmadığı bir toplumun tam dindar olması mümkün değildir.
3. Din adına parti kurulamayacağına göre “Din siyasete alet ediliyor” demektir. Kim alet ediyor? Millet Partililer. Günümüzde Millet Partisi’ni AKP temsil ediyor.
4. “Demokrat Parti düşse ya Halk Partisi veya Millet Partisi iktidara gelir” diyor. Şimdi iktidarda Demokrat Parti olmadığına, Türkçü MHP de AKP ile işbirliği yapıp destek verdiğine göre iktidarda kim var? Millet Partisi… Millet Partisi nedir? Dinî ve millî değerleri istismar ederek siyaset yapan ve siyasetine alet eden parti demektir. Peki, AKP ve MHP ne yapıyor? Din ve milliyet üzerine siyaset yapıp, siyasetine alet ediyor… Bediüzzaman ne diyor: “Menfaat üzere dönen siyaset canavardır. Aç canavara karşı tahabbüb merhametini değil iştihasını açar; döner dişinin ve tırnağının kirasını da ister…” Böyle siyasetten şeytandan kaçar gibi kaçıp Allah’a sığnıyor. Biz de Allah’a sığınmalıyız. Bu siyasetten uzak durmalıyız.
5. Çare nedir? Demokratları yeniden diriltmek ve “Demokratlara nokta-i istinad olmaktır.” Başka çare var mı? Yoktur.
6. Bediüzzaman, Demokratlara “Ehven-i Şer” diye destek olduğuna göre, diğer partiler ne oluyor? Elbette “Azam-ı Şer” oluyor…
7. Neden TBMM ve Partiler “Siyaset üretip anarşiyi durdurup kalkınmayı huzur ve güveni sağlayamıyorlar?” Çünkü bunlar, ancak demokrasi içinde hürriyet ortamında mümkün olur. Hürriyet ve demokrasinin olmadığı yerde huzur ve asayiş temin edilmez, adalet sağlanamaz.
8. Bu gün iktidarda adı AKP olan “Millet Partisi” var. Ülke zarar görüyor... Millet-i İslâm zarar görüyor... Denemeden, yanılmadan anlamıyoruz. Bunun için Allah bizi deneyerek pahalıya ödetiyor...
DEMOKRAT olmayanlar “İDEOLOJİK PARTİLER”dir. İdeolojik partiler de topluma ideoloji dayattıkları için istibdatçıdırlar; hürriyetçi ve kalkınmacı olamazlar. Bundan dolayı 15 senedir ülkede huzur, güven, adalet ve kalkınma yoktur. Millet DEMOKRAT PARTİ’yi arıyor, Demokratların iktidarını istiyor.