"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Adalete yazığım geliyor!”

M. Said ZEKİ
14 Ağustos 2023, Pazartesi
Cezaevlerinde bebeklerin, çocukların, sağlıksız şartlarda bebeklerini büyütmeye çalışan masum annelerin, beli bükülmüş ihtiyarların bulunması toplumun kanayan bir yarası.

Gündemden düşürmek, unutulmaya terk etmek durumu değiştirmiyor maalesef. Unutmamak, unutturmamak gerekiyor.

Acaba; acıları dindirip, adaleti sağlamakla vazifeli olanlar kanayan bu yarayı sarmak için neler yapıyor?

Adil hukukçuları tenzih ederiz. Siyasi otoritenin emrine giren bir yargı mensubu, sağlıklı karar verebilir mi? ‘Bebek ve yaşlılar içeride, katil ve hırsızlar dışarıda’ olacak şekilde yapılan infaz düzenlemesi topluma huzur getirebilir mi? Suç ve suçlu oranını azaltır mı?

“HUZUR-U İLÂHÎDE SORULDUĞU ZAMAN...”

İlginç hadiseler yaşıyoruz. Acayip zamanlardan geçiyoruz. İbre adalet ve zulüm sarkacında, iman ve küfür arasında gidip geliyor. İnanıyoruz ki; Allah (cc) adildir, adil olanı sever.

“Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.” (İbrahim-42).

Hesap gününde, “diri diri hayatın bataklıklarına ve toprağa gömülen savunmasız bebelere, özellikle zavallı kız çocuklarına huzur-u ilâhîde sorulduğu zaman” (Tekvîr-8) sorumlular ne cevap verecekler?

ADALET GÜNEŞ GİBİDİR...

Adalet ayrım gözetmeksizin her rengi kuşatır, kucaklar. Hukuk nezdinde herkes eşittir. Temel hak ve hürriyetlerden istifade etmek için insan olmak kafidir.

Demokratik toplumlarda; adalet, hürriyet ve meşveret insanların duygu ve düşüncelerini ifade etmesine, kabiliyetlerinin gelişmesine fırsat verir. İnsana, insan muamelesi yapar ve her insana kendisini değerli hissettirir.

İstibdat ise; ferdin bütün duygu ve düşüncelerini bastırır, düşünmediğini söylemeye, içinden gelmeyen şeyleri yapmaya mecbur eder.

İSTİBDAT AHLAKSIZLAŞTIRIR

Kabiliyet ve şahsiyetini mahvederek onu ikiyüzlü, riyakâr, yardakçı yapar. Güçlüye karşı yaranmaya, güçsüze karşı aslan kesilip onu ezmeye sevk ederek ahlaksızlaştırır.

Bütün otoriter siyasi iktidarlar sadece siyasi gücü değil, zihinleri de tekeline almak isterler. ‘Düşüncenin üstesinden gelemeyince, düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.’ Düşünürleri, gazetecileri, yazarları susturur.

Bunun neticesi ise; korkunun yaygınlaşması, fikrin cılızlaşması, zulmün artması, fertlerin yozlaşıp ahlaksızlaşmasıdır.

ADALETTEN VAZGEÇİLMEZ

Adalet duygusu insanî, imanî ve herkesin muhtaç olduğu bir değerdir. ‘Zulüm bana değmiyorsa bin yaşasın’ denilmez.

Her şeyde olduğu gibi, adalet de suistimal edilebilir. Yanlış uygulanıyor diye, adaletten vazgeçmek mümkün değildir.

Adaletin tecellisi için mücadele edenler, bedel ödeyenler olduğu gibi; adalet tecelli edecek diye ödü kopanlar da var. Mücadele kıyamete kadar devam edecek.

MAZLUMUN YANINDA, ZALİMİN KARŞISINDA

Ne mutlu o insana ki; hakkını hukukunu bilir, haddinden tecavüz etmez.

Kimseye zulmetmez, kimsenin kendisine zulmetmesine izin vermez ve kimden ve nereden gelirse gelsin haksızlığın karşısında olur.

Dinine, milliyetine, cinsiyetine bakmaksızın, kimliğini sormaksızın mağdur ve mazlumun yanında yer alır.

(Düzeltme ve özür: Geçen haftaki yazımızda Şair Nabi'ye ait beyit, sehven Baki'ye ait diye yazılmış. Okuyucularımızdan özür diler, tavzih için Mahmut Kaplan hocamıza teşekkür ederiz.)

Okunma Sayısı: 2041
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • OsmanDemirel

    14.8.2023 18:22:24

    Müsavatsız adâlet, adâlet değildir.

  • İrfan Özince

    14.8.2023 12:43:49

    Çok açık ve anlam sapması olamayacak kadar net ve başka bir yöne çekilemeyecek kadar doğru ve gerçek bir tespit ile Üstadımız ifade etmişler yüce dinimiz İslamı:Dört temel gönderiliş nedeninden birisi de adalet.Allah size akıl fikir ve basiret versin,ey yöneticiler.....

  • Aysuna

    14.8.2023 11:26:22

    "En kusursuz cinayet,bir insanın yaşama sevincini öldürmektir."demiş bilge bir zat..Yazılarınızla hep ümit oldunuz kırık kalplere,Allâh razı olsun🌹🌿

  • Aysuna

    14.8.2023 11:16:59

    Allâh razı olsun sizden ve Yeni Asya'nın vicdan mekanizması ölmemiş değerli yorumcularından🌺🌺🌿İyi ki varsınız,şükür ki varsınız..Mazluma düşmanlık eden,haksızlık karşısında susan bahtsızlardan etmemiş Mevlâ'm

  • Bialim

    14.8.2023 10:56:46

    Adalet, kutup yıldızı gibidir. Her kes ona bakarak yönünü tayin eder ve istikametini bulur. Adalet kaybolursa istikametin muhafazası mümkün olmuyor.

  • S.topuz

    14.8.2023 07:44:09

    "Adalet ayrım gözetmeksizin her rengi kuşatır, kucaklar. Hukuk nezdinde herkes eşittir. Temel hak ve hürriyetlerden istifade etmek için insan olmak kafidir." AKMHPerinç İktidarı için SIYASÎ mahkumlar ve muhaliflere hiçbir zaman "Adalette eşit muamele" düsturu ve prensibi uygulandı mı ki? Hep " ilet, zillet, vatan haini, terörist, dış güçlerin piyonu ve benzeri tahkir ve hakaretlerle hep ayrımcılık yapılması tefrikayı artırdı, Camileri bile cemaatsiz bıraktı bu siyasallaşma! Her yere siyaseti bulaştırdılar, aileler bile parçalandı bu malum zihniyet sayesinde! Siyasî Mahpuslar seçimden sonra salınacak, çünkü onların anlatacakları çok mevzular iktidarın aleyhine olacak. Adi suçlar ve diğerleri ise tam zersine hükumetin değirmenine SU TAŞIYACAKLAR. Onun için bu ikircikli HUKUK uygulaması! Bütün korkuları muhalif MAHKUMLAR ve iktidarı devam ettirmek, ne pahasına olursa olsun! Allah islah etsin bunları,..!

  • Oğuz Yiğiter

    14.8.2023 06:33:02

    Özellikle, kırmızı kitaplardan "Velâ tezürû vaziret'ün vüsra ilh." ayetinin mânâsının anlatıldığı lâhikaları okuyanların, "duymadım, görmedim, bilmiyorum" rollerinde suskun ve lâl kesilmeleri ne ile izah edilebilir? Bu hakikatleri hayatımıza yansıtmayacaksak neden okuyup dururuz? Yoksa biz de mi, bir masumun hayatı bütün toplum için de olsa, rızası olmadan feda edilmez olan adalet-i mahza ölçüsü yerine, devletin selameti için fert feda edilir "kaide-i zalimânesini" düstur-hayat seçtik. Gerçekten ciddi bir muhasebe zamanı. Uymayacaksak okumayalım o "velâ tezirû ilh" lâhika mektuplarını, yoksa bunu mesele yapmayanlar gerçekten atlıyorlar mı bu mektupları..?

  • Oğuz Yiğiter

    14.8.2023 05:43:21

    Neden Adalet diyenlere şüpheyle bakılır oldu, bu hal sizce de tuhaf değil mi, yoksa ben mi yanlış düşünüyorum? Her şey güllük gülistan da ben mi yanlış görüyorum? Yoksa bu adalet, adalet diyenler aslında gizli "...cü" mü..? Tuhaf ve garip bir zaman dilimi vesselam...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı