"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Her yer Kerbelâ olsa da; ümitvarız!

M. Said ZEKİ
16 Eylül 2019, Pazartesi
Ey saba var Kerbelâ rahimden eyle bir güzar Ver bize lütfet Hüseyn ibn-i Ali’den bir haber Aşık Veysel

Hicri 61 yılının 10 Muharrem gününde Kerbelâ’da, Sevgili Peygamberimizin (asm), “dünyanın iki çiçeği”, “Cennet çocuklarının efendileri” diye övdüğü, Hz. Ali ile Hz. Fatıma’nın ciğerparelerinden biri olan Hz. Hüseyin ve çoğu Ehl-i Beyt’ten 70’den fazla insanın şehit edilmesi Muharrem ayını bir mateme ve hüzün mevsimine dönüştürmüştür.

Her yıl dönümünde verilen mesajlar aşağı yukarı aynıdır. Kerbelâyı doğru okumak. “Bugün, Kerbelâ’nın acısını yüreklerinin derinliklerinde yaşayan Müslümanlara düşen en hayatî ve tarihî görev, Kerbelâ’yı doğru okumak, doğru anlamak ve ondan dersler çıkarmaktır. Asla tarihin acılarından yeni acılar üretmek ve hüzünleri yeni hazanlara dönüştürmek değildir. Kerbelâ, bütün Müslümanların kalplerini birleştirerek tek bir vicdana dönüştürmelidir.”

Kerbelâ’nın bize öğrettiği en büyük mesaj birlik, beraberlik, vahdet ve kardeşliktir. 

Eğer bu mesajı hayata dönüştürmezsek, İslâm coğrafyasında, hüznün ve matemin en acılı hikâyeleri yaşanmaya devam edecektir. Bugün Suriye’den Yemen’e, Gazze’den Arakan’a, İslâm ülkeleri ve beldeleri adeta birer Kerbelâ olmuştur. Her gün gördüğümüz manzara ve aldığımız acı haberler, tutulan matemler, yaşanan hüzünler yüreklerimizi Kerbelâ’ya çevirmiştir.

Öyleyse geliniz aynı imanı, acıyı, özlemi taşıyan kalplerimizi birleştirelim. Yüreğimize Hz. Hüseyin’i alalım, gönüllerimizi birbirimize açalım, kollarımızı muhabbetle buluşturalım, Kerbelâ’nın hüznü kalbimizde kalsın, başka hüzün yaşamayalım. Tarihî acılarımızı, dertlerimizi, İslâm’ın izzet ve itibarı adına ferasetle, basiretle, sorumluluk ve duyarlılıkla ele alarak, daha iyi bir geleceğin inşasına katkı sunalım.

İslâm edebiyatında Kerbelâ ana bir akım oluşturmuştur. 

Yazılan şiirler, mersiyeler, mesnevilerle bu elim olay çeşitli yönleriyle işlenmiştir.

İmam Şâfiî, Hz. Hüseyin’in şehâdetinden duyduğu üzüntüyü bir şiirinde, “Ehl-i Beyt’i sevmekle suç işledimse; bu pişman olmayacağım bir suçtur” diyerek ifade etmiştir.

O dönem şairleri Emevî döneminin aşırı lüksünü ve iktidarın Ehl-i Beyt taraftarlarına uyguladığı baskıyı dile getirirler. 

Emevî döneminde Hz. Hüseyin ve Kerbelâ şehidleriyle ilgili şiirlerde samimî bir üzüntü ve açık bir öç alma duygusu hâkimdir. Bu sebeple o dönem şairleri Emevî iktidarı için tehlikeli görülmüştür.

Günümüz şairlerinden biri de şöyle sesleniyor: Günlerim Kerbelâ Muharrem ânım / Besmele Hamdele ve Müslümanım / Beklerim Mesihtir artık gümanım / Bir yanım Kerbelâ Kudüs bir yanım (Metin Solak) Mesih’ten medet istiyor.   Bediüzzaman Hazretleri bu elim olayın hikmetlerini eserlerinde geniş şekilde anlatır. Çözümler ve şerh eder.

Kerbelâ olayı tamamen zalim mazlûm kavgasıdır. Yezid zalimi ile Hazreti Hüseyin (ra) mazlûmu arasındaki bir olaydır. Hazret-i Hüseyin (ra) her ne kadar halife olmasa da, Yezid’e karşı bir hürriyet-i şer’iye mücadelesi vermiştir. Bilindiği gibi Yezid, babası Muaviye öldükten sonra Bizans sistemiyle otomatik olarak iş başına geçmiş ve Müslümanlardan zorla biat almıştı. Bu ise açık istibdattır ve şeriat ve hilâfet dâvâlarına zıttır. 

Isırıcı saltanat dönemidir. İşte Hazret-i Hüseyin (ra) ise hürriyet-i şer’iye için başını feda etmiştir. 

Bediüzzaman diyor ki: “İmam Hüseyin Hazretleri hürriyet-i şer’iye kılıncını çekti, başına havâle eyledi.” (Münâzarât-37)

Her yer Kerbelâ olsa da; ümidi kaybetmeden ‘hürriyet-i şer’iye’ mücadelesine devam. 

Zira ‘Allah’ın rahmetinden ümit kesilmez’. Üstad Van Kalesi’nin başından bizlere sesleniyor: “Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sâdâ İslâmiyet’in olacaktır.”

Okunma Sayısı: 2755
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı