Eğer amacımız tarih öğrenmekse, tarihî dizi izlemek vakit kaybından ibarettir. Çünkü o dizinin yayınlandığı o bir-iki saat için o tarihî dönemle ilgili kitaplar okumak vakitten tasarruf sağlar, daha kısa zamanda daha çok şey öğreniriz.
2) Tarafsız bir bakış açısından yoksunluk: Tarihî dizilerde olaylar genelde tek bir kişinin (senaristin) bakış açısından aktarılır. Denilebilir ki: “Yazılı eserlerde de yazarın bir ‘taraf’ı yok mudur?” Deriz ki: “Elbette vardır. Fakat o yazarın taraflılığının olumsuzluğunu, ona zıt düşünen başka bir yazarın aynı konudaki eseriyle bir ölçüde kapatabiliriz.”
3) Tarih yazımı ile dizi yapımının felsefelerinin farklılaşması: Tarihin amacı hakikat, dizilerin amacı ise reytingdir veya ideoloji pompalamaktır.
4) Dizilerde, gerçekte yaşanmamış şeyler uydurulabilmektedir: Meselâ Payitaht Abdülhamid dizisinin ilk bölümü Abdülhamid’in 10. cülus töreniyle başlamaktadır ve orada Tahsin Paşa da görünmektedir. Gerçekteyse Tahsin Paşa o cülus töreninden birkaç ay sonra söz konusu göreve başlamıştır. Yine aynı dizide, ‘sahte halife’ olarak gösterilen bir Fellah Efendi vardır, ama öyle biri aslında bu dünyaya hiç gelmemiştir. Keza, Kanunî Sultan Süleyman tahta çıktığında harem Topkapı Sarayı’nda değil şimdiki Beyazıt semtinde idi, fakat Muhteşem Yüzyıl dizisinde bunun tam tersi işlenmiştir.
5) Tarih yazımında, tarihteki her olay işlenebilirken dizilerde işlenemez: Örnek verirsek, dizide Abdülhamid’in Üstad Bediüzzaman Said Nursî’yi tımarhaneye attığını işleyemezler. Zira Nurcuların tepkisini çekerler.
6) Tarih akla, diziler ise duygulara hitap eder. Duygulara odaklanan şey de mübalâğalardan azade olamaz. Mübalâğa ise, Üstad’ın ifadesiyle; ihtilâlcidir.
7) Diziler, tarih araştırmalarına gerçekten emek veren tarihçileri, akademisyenleri gözden kaçırtır. ‘Tarih’ denince akla, yazarlar değil dizi oyuncuları gelmeye başlar.
8) Söz konusu diziler dizi işlevselliğinden dahi uzaktır. Zira insanların bir diziyi izlemelerinin bir amacı da dizinin sürükleyici olması, bir sonraki bölümde ne olacağını merak ettirmesidir. İnsan bir sonraki bölümde ne olacağını (hatta daha doğrusunu) tarihi kaynaklardan öğrenebilecekken neden bu dizileri heyecanlı bulur?