"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Na to kefari na to marmari

Mert Gönenli
05 Eylül 2019, Perşembe
Bir zaman önce, her şeyi sattılar daha satılacak ne kaldı diyen bir kardeşime

- Kardeşim sen satmak istedikten sonra satılacak şey bitmez, sen yeter ki satmak iste satacak şey bulursun diye cevap verdiğimde, muhatabımın verdiğim cevabı pek anlamadığını anlamıştım aslında.

Sonra açıklama getirdim. Diyelim ki hiç paran yok ve hatta belki de oldukça borçlu bir durumdasın ve hâlâ tasarruf yapmak borcunu azaltmaya çalışmak yerine; para harcamaya devam etmek istiyorsun. Ne yapıyorsun kredileri, kredi kartlarını son limitine kadar kullanıyorsun. Ve bunlar da yeterli gelmiyor, hâlâ harcama yapmak istiyorsun. En son böbreğinin birini, karaciğerinin bir parçasını, hatta akciğerinin birini bile satıyorsun. Yapan var mı var. Görüyoruz duyuyoruz değil mi?

İşte böyle müflis ülkeler, müflis iktidarlar da, harcamalarını kısmak yerine; harcamalarına devam etmek istediklerinde bir ülkenin böbreğini, karaciğerini, hatta akciğerlerini bile satabilirler.

Abi ülkede satılacak ne kaldı sorusuna mukabil, önceki yazılarımdan birinde kardeşim daha sırada, dağlar, ovalar, göller, barajlar, yollar var demiştim. İşte dağları delik deşik ediyorlar. Bu zihniyet maalesef beni hiç yanıltmadı, yanıltmayacak. Bu müflislerin davranış karakterini tanıdıktan sonra izleyeceği yolu bilmek de zor olmuyor.

Kaz Dağları’ndan sonra Alaplı Gümeli Ormanları da, birileri elin Kanadalı gâvuruyla ortaklık yapacak diye yok ediliyor. Belki de nice ormanlarımız kamuoyunun bilgisine ulaşmadan yok edildi ve yok ediliyor. Kanada da ormanlık alan Türkiye’nin onlarca katı. Neden orada ormanlar kesilip maden aranmıyor. Gitsin bir Türk maden şirketi, Kanada’nın ormanlarını kesip kendi menfaatine 9/15 oranında maden kazsın. O Türk maden şirketinin Kanada mümessillerini, bu şirkete izin veren Kanadalı bürokrat ve siyasetçileri hapse tıkmaları kaç günlerini alır acaba? Ama bu işler Türkiye’de olur, çok rahatlıkla olur. Çünkü, biz müstemleke ülkesiyiz, biz yarı belki yarıdan fazla sömürge ülkesiyiz. ÇED raporlarımız, diğer gerekli evraklarımız, siyasî izinlerimiz, üç kuruşa, bilemedin 5 kuruşa, hadi olmadı on kuruşa satın alınır. Ağaçlar, siyanürle altın aramak için kesildiklerinde, belki de ecdadı Çanakkale ormanlarının o eşsiz havasıyla yaşamış ve kendisine bir vekil olarak emanet edilmiş Çanakkaleli bir milletvekilinin aklına, bugün kâğıdı kullanıyorsak ahşap masada yemeğimizi yiyorsak diye ağaç kesmenin erdemleri geliverir. Kesilenlerin yerine 3 milyon da ağaç dikiyorlarmış. Bak kardeşim bilmiyorsan öğren, ağaç dikilmez, fidan dikilir, fidan yıllar sonra ağaç, ağaçlar da onlarca belki de yüzyıllar sonra orman olur. Birilerinin değirmenine su taşımak, birilerine yaranmak için kendinizi böyle saçma sapan fikirlerinizle rezil rüsva etmeyin. 

Kanadalı şirketin CEO’su açıklama yapıyor, 100 milyon dolar yatırım yaptıklarını, 1.5 milyar dolar kâr beklediklerini, kârın 500 milyon dolarını Türkiye’de bırakacaklarını, 900 milyon dolar kâr edeceklerini pişkin pişkin, suratımıza tükürür gibi ifade ediyor. Demek ki maden şirketlerinin kâr marjı ortalama bu şekilde. 15 hissede 9 hisse onların, 6 hisse ülkedeki ortaklarının. Yanılmıyorsam devlete % 2 bırakıyorlar.

Irak’ı işgal eden Amerika’nın şirketleri bile, petrol gelirlerinin % 50’sini Irak hükümetine bırakıyorlar. Müstemleke ülkesi Irak’tan bile beter olmuşuz. Değil 6/15, değil % 50, gelirin tamamı bu ülkeye bırakılsa bile, maden bulmak amacıyla ormanların yok edilmesini istemiyoruz. Ormanlarımız bizim böbreğimiz, karaciğerimiz, akciğerlerimiz. Fakat bu izni verenler için, bu hayatî değerlerimiz birer rant kapısı. Ceplerine giren dolar tomarları. 

Bizim anlayışımız “kıyamet koptuğunu görsen de elindeki fideyi dik” diyen Hz. Peygamberimiz Muhammed’den (asm) geliyor. Kıyamet kopmadığı halde fide dikmeyip on binlerce fidanın ağacın kesilmesine izin veren imza ve onayları verenler Müslüman olduklarını zannediyorlarsa eğer böyle bir Müslümanlık yok. Aklı başında olmayanlar, ya da akıl, kalp ve nefislerini az bir menfaate satanlar, bu iktidar, bu güç böyle sürmez, gün gelir illa ki biter.  Biliyorum ki ne yazarsak yazalım, yine görmeyecekler, yine duymayacaklar ve yine hissetmeyecekler.

Na to kefali na to marmari... Na to mermer na to kafa.

Okunma Sayısı: 1483
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı