"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Musîbet-i Amme

Mert Gönenli
11 Ağustos 2021, Çarşamba
Son zamanda ülkemizde yaşanan sel, yangın felâketleri, bir yönüyle yeterli tedbirlerin alınmayışından kaynaklı ihmallerden kaynaklanıyor. İşin maddî boyutu mutlaka var, fakat manevî boyutunu da hatırlamalı ve aklımızdan çıkarmamalıyız.

Yangın musîbetinin maddî boyutu zaten basında günlerdir yazılıp çiziliyor. Ülkedeki kontrolsüz yabancı nüfusun çokluğu, PKK, IŞİD gibi terör örgütleri gibi olağan şüpheliler çok. % 29’unun orman olduğu bir ülkede, başlangıç aşamasında yangınlara topu topu 3 uçakla müdahale edilebilmesi ayrı bir garabet. Orman yangınlarına nasıl müdahale edileceği konusundaki hazırlıksızlık, tecrübesizlik de büyük bir eksiklik olarak göze çarpıyor. Sahaya inen bütün itfaiyeciler vatandaş elinden geleni fazlasıyla yaptı belki, ama böyle büyük yangınlara müdahale böyle doğaçlama ve anlık akıllarla olmamalı, daha bir profesyonel müdahale plan ve stratejiler olmalıydı.

İşin maddî yönü üzerinde çok şey tartışılabilir, mülâhaza edilebilir. Biz işin biraz da mukadderat cihetine bakalım. En’am Sûresi 59. Âyette “Allah’ın (cc) bilgisi dışında bir tek yaprak bile düşmez” hükmü varken; Biz ne yaptık ki, böyle bir İlâhî uyarıya İlâhî cezaya maruz kaldık.

Son dönem ülkemizde yaşanan insan hakları ihlâlleri, adam kayırmacılık, yolsuzluk, rüşvet, yeni alınan mahkeme kararlarının geriye yürütülmesi sonucu, ilgili ilgisiz binlerce insanın mahkemelere tıkılması. Yani insanî ve sosyal açıdan bir çürümüşlük vardı ve bu durum umumî bir İlâhî uyarıyı ve cezayı getirir miydi? 

Yalnızca insanın insana yaptığı zulümlerle kalınmadı. Hadsizlikler, densizlikler gayretullaha dokunacak şekilde ileri götürüldü. Gökten başımıza taş yağacak denen olaylar yaşandı, arkasından gereği gibi tövbe edilmedi ve gereği gibi toplumsal tepkiler de ortaya konulmadı. Allah (cc) imhal eder, ama ihmal etmez.

Olayların yanlışlığı yalnızca söyleyenlerin yanlışlığından ibaret değildi. Belki onunla sınırlı kalsa şahsî densizlik, meczupluk olarak değerlendirilebilirdi. Fakat kendisine ne bu sözler atfedilen zattan, ‘nedir sizin bu yaptığınız, nedir bu densizlik’ kabilinden toplum ve kamuoyu önünde bir reddediş gelmediği gibi, bu sözler hoşa gidiyormuş gibi sessiz kalındı. Kendisine bu sözler atfedilen zat sessiz kaldığı gibi, 130 bini aşkın Diyanet çalışanından, din âlimlerinden itiraz ve uyarılar gelmedi. Dahası toplumsal bir tepki de yükselmedi.

“Umumî musîbet, ekseriyetin hatâsından ileri gelmesi cihetiyle, ekser nâsın o zâlim eşhâsın harekâtına fiilen veya iltizâmen veya iltihâken taraftar olmasıyla, mânen iştirak eder, musîbet-i âmmeye sebebiyet verir. Hükmü gereğince musîbet umuma isabet etmektedir.” (Sözler 158)

Bir Müslüman toplum, Emr-i bi’l ma’ruf nehy-i ani’l münker yani iyiliği teşvik etmek kötülükten men etmek ile mükelleftir.

Bir toplumda ceza; sadece azgınlık, kötülük yapanlara gelmez, bütün topluma gelir. Çünkü men etmek yani engellemek, şahsî değil toplumsal bir sorumluluktur.

“Musîbet-i âmme, ekseriyetin hatasından terettüp eder. Musîbet, cinayetin neticesi, mükâfâtın mukaddimesidir.” (Mektubat 538) Yanan ormanların toplumsal günahlarımızı da yakıp yok etmesini Allah’tan (cc) dileyelim.

Yangın bölgelerinde insanlar Allah Allah diye yalvarıyorlardı. Allah’ım bize acı. İşlediğimiz günahlardan ötürü bize acımıyorsan ve biz bu cezayı hak ettiysek, bu ormanlardaki kurtlara, kuşlara dilsiz canlılara acı, bize yardım et diye duâ ediyorlardı. Allah insanı mutlaka bir şekilde Kendisine yaklaştırır. Bu, Allah’ın (cc) güzel bir nimetidir.

Allah’tan maddî manevî yangınlarımızı söndürmesi için tevbe istiğfar edip duâ edelim.

Yine ümitvar olalım, ümitvar kalalım inşallah.

Okunma Sayısı: 1873
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı