"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Toplum ve yığın

Mikail YAPRAK
01 Temmuz 2021, Perşembe
Geçmişten bugüne toptancı zihniyetlerin kaybederek yol aldığı, bazen de tam bir çıkmaza ve batağa saplandığı gerçeğiyle, Türk siyaset tarihinin tozlu sayfaları dolu doludur.

Ne var ki, ibret alınmadığı ve de toplum hafızası unutkanlıkla malûl olduğu için, “toptancı” zihniyetlerin parti isimleri değişse de, hatta mimarları dünyalarını değiştirseler de, takipçileri aynı tiynet ve karakterlerini sürdürmeyi devam ettirmişlerdir, devam ettiriyorlar.

Buradaki asıl kabahat toplumundur. Toplum dediğimiz de toplum olsa bari..

Nicolo Makyavelli der ki:

“İnsan yığınları yalancıya kızmaz, kendisi de yalancıdır da ondan. İnsan yığınları büyük hırsıza kızmaz, özlemi odur. İnsan yığınları yoksula kızar, “aptallığından” der.

“Yığın” toplum değildir.

Yığın otoriteye itaat ederek hareket eder. Toplum fertlerden oluşur; sorgular, örgütlenir. Kitlenize bakın anlarsınız. Yığın mıdır, toplum mudur? Kararınızı ona göre verin.”

Toptancı zihniyetler silsilesinde, sadece Cumhuriyetten bu yana nelere nelere şahit olmuşuzdur. Kendilerini “çağdaş” sayıp, ötekileri “çağdışı” sayanlar mı? Kendilerini “ilerici” görüp başkalarını “gerici” sayanlar mı?

Sonra partilerini İslâm’ın temsilcisi sayıp, “bu seçimde Müslümanların sayısı belli olacaktır” diyenleri mi? Kendilerini hakikî dindar, ötekileri “patates dininden” kabul edenleri mi?

İşte Müslüman olarak bilinen bir ülkede en tehlikelisi de budur; dine ve millete en büyük darbe de böylesi bir toptancı zihniyetten gelir. Zira din umumun mukaddes malıdır, tahsis kabul etmez.

Din namına toptancılık yapan kesimden gelen bir itiraf; din namına toptancı zihniyetin gelecekte toptan kaybedeceğine dair ümit veriyor. 

Bir sitede 10. Köyden yazılarıyla bilinen Gökhan Ayyıldız isimli bir yazarın yazısı, çok eskiden öğrencim olan bir müdür dostumdan geldi. “10. Köyden olduğuna göre, belli ki dokuz köyden kovulmuş” diye bir de lâtifede bulunduk. 

Buyurun, millî görüş geleneğinden gelen bir muhafazakâr olduğunu söyleyen yazarın itirafından bir bölüm: “Sonrasında muhafazakâr olarak bilinen bizler gibilerin desteklediği bir parti iktidar olunca yavaş yavaş parayla tanışmaya başladık.

Cami çıkışlarını terk etmeye başladık, cami çıkışlarının yerine belediye ihale odalarında beklemeye başladık.

O zamanlar cami çıkışlarında biz muhafazakârlara karşı haksızlık yapılıyor diye isyan ederken şimdilerde belediye kapılarında ihale alamıyoruz haksızlık yapılıyor diye bağırmaya başladık.

Düğünlerimizi değiştirdik, çalgılı çengili yapmaya başladık, kıyafetlerimiz değişti, muhafazakâr bir parti diye bilindiği için alttan üste bütün kıyafeti değiştik, ama ihale almak için yönetimlerde vesaire de olmamız için kafamızda ufak bir bez parçası bıraktık.

Savunduğumuz değerleri  değiştirdik yani İslâmiyet adına eleştirdiğimiz ne varsa hepsini biz yapar olduk.

Allah korkusundan kul korkusuna geçtik. Sevaplarımızı açık açık, günahlarımızı gizli gizli yapmaya başladık. Gizli gizli içtik, gizli gizli çapkınlık yaptık, gizli gizli yolsuzluk yaptık, solcular gibi bunları deşifre etmedik yani ayıplanırız diye kuldan korkar olduk…

 Biz muhafazakârlar yenildik... Kabullenseniz de kabullenmesiniz de yenildik….

Paraya yenildik…

Kadına yenildik…

Lüks hayata yenildik..

Biz parayı bulduk, ama bir çok manevî değerimizi kaybettik..”

Okunma Sayısı: 2072
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Müjdat Bayar

    1.7.2021 13:13:54

    Maalesef Dokuzuncu Senfoni çalındığında ”İşte çağdaş Türkiye!” diyenler de gördük. Bu sözün de tevili yoktu. Hâsılı, hatalar hep oldu.

  • Abdullah Tunç

    1.7.2021 09:29:52

    Müthiş bir itiraf.Bütün mil li görüşçülerin,siyasal islamcıların bunu görmesi ni temenni ediyoruz.Elli yıl içi boş sloğanlarla bu mil leti aldattılar.Hiç olmasa bundan sonra aldatmasın lar veye aldatamasınlar.İn şaallah millet te bunları kâ mil manada anlamıştır.Bir daha bunların tuzağına düşmeyecektir. Piyasade değişik versiyonları arzı en dam etmektedir.Dini siyasete alet etme düşün cesi iflas etmiştir.Bu yönü ile iktidara gelmeleri so nuç itibarıyla iyi olmuştur. Kadrolarla devleti ele geçirme düşüncesi de if las etmiştir.Bunlar Karun gibi zengin oldular Devle tin bütün kurumlarına gir diler,sonuç: hezimet..

  • Ömer

    1.7.2021 09:28:27

    Evet, kısaca değişime uğradık malesef İslamiyet adına eleştiren kesim onlar gibi oldu.Allah sonumuzu hayır eylesin inşallah

  • Sezai MUMCU

    1.7.2021 02:16:05

    (...Allah korkusundan kul korkusuna geçtik...) Iste size bir KIYAMET ALAMETI... Sogukluk- sicaklik, Güzellik-cirkinlik birbirlerine müdaheleleri nisbetinde yer degistirirler... KORKU da durum degisik. TERCIHE BAGLI KORKU ALLAH'A KARSI TÜKETILIRSE MASIVADAN (Allah'tan gayrisindan) ZERRE KORKULMAZ. Bu Meleklerde böyledir ama Insanlarda TEK Peygamberimiz ASM da böyledir. Asagiya dogru fire vere vere yer degistirir. Arıdan, Sinekten, Örümcekten, Fareden, korkan oldugu gibi, aclıktan parasızlıktan korkanlar da var. Yalandan, iftiradan, sui zandan korkanlar olduğu gibi dogrudan doğruluktan hak ve hakikatten korkanlar da var. ASIL KORKULACAK OLAN ALLAH'IN RAHMETINDEN KOVULMAK, amiyane tabirle, Allah'ı kendine kızdırmak kadar yanlış yaşamak olmalıyken KIYAMET ALAMETİ olarak MASİVA korkusu ağır basıyor. Felaket ki ne FELAKET!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı