"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni Asya’nın duruşu neden durdurulamaz...

Mikail YAPRAK
16 Eylül 2021, Perşembe
Yeni Asya çıkışından bu yana hiçbir baskıya boyun eğmeden, bedeller ödeye ödeye doğruları yazarak, hakta sebata devam ederek bu günlere ulaşmıştır.

Hatta, Risale-i Nur’un devlet tekeline alınmak istendiği süreçte Yeni Asya’nın cansiperane hukuk mücadelesini sürdürmesini anlamakta zorlanan bir hükümet yetkilisi, “Yeni Asya hep bu kadar dik başlı olmak zorunda mı?” demişti bir siyasî kuliste... Yeni Asya'nın dik duruşunu yadırgamak, hükümetin tavrını savunmak adına da, "biz bu bandrol yasağı ve devlet tekelini paralel yapıyla mücadele adına getiriyoruz" demişti. Halbuki toptan devlet tekeline almadan, bandrol üzrindeki tasarruf yetkisini kullanarak çözebilirdi. 

Kim ne derse desin; Yeni Asya, duruşunda Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’ni örnek alıyor. Bediüzzaman da başta Resûlü Ekrem Efendimizi (asm), Selef-i Salihîn’i ve Müçtehidîn-i İzam’ı örnek almış, Kur’ân’a ve kâinata bakarak yazmıştır. 

Bu eser Külliyat ışığında yayınını sürdüren Yeni Asya’nın, hiçbir dönemde dünyevî, siyasî ve menfaat odaklı bir hedefi olmamıştır. Direkt particilik-siyasetçilik ve devlette kadrolaşma gibi alanlara olan alâkasızlığı da, yine Bediüzzaman’a dayanır. İşte, Üstada tevcih edilen bir suale ve verdiği cevaba bakınız: 

“Sual: Neden, ne dahilde, ne hariçte bulunan cereyanlara ve bilhassa ‘Siyasetli Cemaatler’e hiçbir alâka peydâ etmiyorsun ve Risâle-i Nur ve şâkirtlerini mümkün olduğu kadar o cereyanlara temastan men’ ediyorsun? Halbuki, eğer temas etsen ve alâkadar olsan, birden, binler adam Risâle-i Nur dairesine girip parlak hakîkatlerini neşredeceklerdi; hem, bu kadar sebepsiz sıkıntılara hedef olmayacaktın? 

Elcevap: Bu alâkasızlık ve içtinâbın en ehemmiyetli sebebi, mesleğimizin esâsı olan ihlâs bizi menediyor. Çünkü, bu gaflet zamanında, husûsan tarafgirâne mefkûreler sahibi, herşeyi kendi mesleğine âlet ederek, hattâ dînini ve uhrevî harekâtını da o dünyevî mesleğe bir nevî âlet hükmüne getiriyor. 

Hakaik-ı îmâniye ve hizmet-i Nuriye-i kudsiye, kâinatta hiçbir şeye âlet olamaz; rızâ-i İlâhîden başka bir gayesi olamaz.

Halbûki, şimdiki cereyanların tarafgirâne çarpışmaları hengâmında bu sırr-ı ihlâsı muhâfaza etmek, dînini dünyaya âlet etmemek müşkülleşmiş. En iyi çare, cereyanların kuvveti yerine, inâyet ve tevfîk-ı İlâhiyeye dayanmaktır. 

İçtinâbımızın çok sebeplerinden bir sebebi de, Risâle-i Nur’un dört esâsından birisi olan şefkat etmek, zulüm ve zarar etmemektir.” 1 

Yeni Asya; ülkemizde 17-25 Aralık’la başlayan ve 15 Temmuz kalkışmasıyla doruk noktasına ulaşan menfi gelişmelerin ne geçmişinde ne halinde ve ne de en ufak bir karesinde yer almadı. Hiçbir dahli ve alâkası olmadı, ama ülkenin bu halden selâmete çıkması için; din-vatan-millet namına alâkadarlığı en üst seviyede devam etmektedir. 

Zaten yazar-çizer ve muhabirlerimize her ortamda, her platformda konuşma ve yazma cesaretini veren de; her türlü menfîlikten alâkasızlığı ve müsbet alandaki alâkadarlığıdır. 

Dost ve arkadaş çevresinde, aile ve akrabalar içinde her vesileyle fikir, kanaat ve çözüm teklifleri dile getiriliyor, sosyal medyada paylaşılıyor ve Yeni Asya gibi hak-hukuk-adalet savunucusu yayın organlarında kalem ile kelâm sarfına gayret ediliyor. 

Devlette ve siyasette kadrolaşma-kumpas ve komplo gibi her türlü menfi hallerle asla ilgisi olmayan Yeni Asya, böylesi niyet ve çabaların hep uzağında olmuş, yeri geldikçe uyarı vazifesini de yapmıştır.

Siyasetin, dinsizliğe ve sözde aydınlanma ahlâksızlığına alet edilmesine ilmen ve fikren karşı durduğu kadar, dinin siyasete alet edilmesinin de önünü kesecek doğru fikirlerin naşiri olmuştur. Kişilerin ve grupların, Risale-i Nurlar’ı kendi ideallerine, siyasî ve dünyevî menfaatlerine alet etmelerine fırsat tanıtmayacak ve onlara bu hususta nefes aldırmayacak cesur yayınlar yapmıştır. 

Bir taraftan “cemaat” diyerek, “hizmet” diyerek siyasetin içine dalanlara ve Nur Risaleleri’ni diledikleri tarzda “hizmet”lerine alet etmek isteyenlere uyarı vazifesini sürdürürken; öbür yandan da siyaset erbabına din-vatan-millet namına uyarı vazifesini her vesileyle yapagelmiştir. 

Dipnot:

1- Bkz. Hizmet Rehberi.

Okunma Sayısı: 2087
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Necati

    16.9.2021 21:06:37

    Resale-i Nur'lar eğer Devletin tek elinde olsaydı, bütün neşir hakkı devlette olacaktı. Diyanet şimdi olduğu gibi basmayacaktı. Ve iktibas suretinde bile Risalelerden hiç bir bölüm cümle iltibas edilmeyecekti. Yani Allah korusun iman halikatlerinin insanlara ulaşmasının yolu kapanmış olacaktı. Zındıkanın bu Çok dehşetli oyununu Yeni Asya bozmaya vesile oldu. Tabi hakperest siyasilerinde bu neticenin alınmasında katkıları oldu. Bu oyunun farkına varan ve bozulmasına vesile olan Yeni Asya nın bu büyük hizmeti bile paha biçilmez manevi kazançtır. Tebrikler. Allah razı olsun.

  • Ömer Faruk Yaprak

    16.9.2021 17:07:06

    Hocam cok güzel bir yazi olmus.Allah size ve ailenize sağlikli uzun ömürler versin.Amin

  • süleyman ALIÇ

    16.9.2021 15:26:11

    Çok teşekkür ediyorum Mikail bey harika bir yazı tam da "kitabın ortasından" bir yazı Allah razı olsun

  • Ali

    16.9.2021 14:18:58

    Karıncaya sormuşlar; nereye böyle hızlı ve telaşlı? - İbrahim as ateşe atılmış ona du taşıyorum. - Senin suyundan ne olur ki? - Ben tarafımı belli ediyor ve bu yoldayım. ( İnsanın marifeti; bu ateşe; hortumlarla, musluklarla su sıkanları organize etmek olmalı.

  • Ali TAM

    16.9.2021 14:11:50

    Latinler "homo homini lupus" derler "insan diger insanin kurdudur" Yani kuvvetli olan haklidir hayatta kalir der. Kur'an ise KUVVET HAKKTADIR der. Allah HAKKtan yanadir, kullarinin HAKKA sarilmasindan hoslanir, ister. Hakktan uzaklasmalarindan hoslanmaz, istemez. Yeni Asya Risale-i Nur Külliyati'nin bir nasiri olarak DURUSUNU HAKKTAN YANA OLMAK ILE BELIRLEMISTIR. Adalet, Hürriyet, Demokrasi/Mesrutiyet HAKKA uygunsa ona TARAF olunur, yoksa MÜSTEBIT ZALIM'in Komünizme Halk Cumhuriyeti demesi HAKKTAN UZAKLIGINI bir milim yakinlastirmaz. Avrupa'nin üflemesiyle oynamaya alismis DARBELERI ZULÜMLERI GERCEKLESTIRMIS ZALIMLERIN, HAINLERIN icimizden cikmasi HAKKTAN UZAKLASMANIN NETICESIDIR bedelini bütün Anadolu Halki ödüyor. Seytana Melek , Melege Seytan diyen CÜHELA cehaletini HAKKTAN ayrilmakla o DEREKEYE indirdi. Yeni Asya KIYAMETE KADAR HAKKTA SEBAT ETSIN ARTIK sunun surasinda ne kaldi ki?

  • Yahya YILDIZ

    16.9.2021 09:06:01

    Insaallah "Ümmetimden Allah'ın emrini yerine getiren bir topluluk sürekli bulu­nacaktır. Onları aşağılayan veya onlara muhalefet edenler, onlara asla zarar veremeyecektir. Öyle ki Allah'ın kıyamet emri gelinceye kadar bu topluluk insanlara karşı böyle muzaffer halde kalacaklardır." hadisine mazhar olmasi temennisiyle Yeni ASYA yi hizmetleriyle ve nesriyatiyla Rabbim devamli ve daimi olarak muvvaffak eylesin....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı