Bediüzzaman Hazretleri, te’lifine muvaffak olduğu Nur-u Kur’an hakikatleriyle beşerin imanının kurtulmasına hizmet etmiştir.
Bediüzzaman’daki bu hususiyet, onun eserlerine de yansımış; bu vesileyle de o, toplumun ve insanların ruhen ve maddeten rahatlamalarına vesile teşkil etmiştir...
Bediüzzaman’ın talebelerini teşviki de ayrı bir vefa ve güzellik örneğidir. Şöyle ki; Talebelerini taltif ve teşvik ederek, sıcak alâkadarlığıyla; daima onların şevklerini tazelemiştir.Buna birkaç örnek verelim isterseniz:
1. Hulusi Yahyagil (Hulusi Bey): İhlâsı ile öne çıkar. Risale-i Nur’un gayet ehemmiyetli bir şakirdi olduğu senasına mazhar olur.
2. Sabri Arseven (Hoca Sabri): “Müdakkik hoca” der Üstad ona. Ve: “Nurun erkânından ve hocalar kısmının yüzünü ak eden, nurun santrali Sabri...” diye iltifatta bulunur. (Emirdağ Lâhikası-1)
3. Süleyman Kervancı (Sıddık Süleyman): Üstad’ın, “Sadık bir sıddıkım olan müstakim Süleyman” senasına mazhar olur. (Mektubat, s.70)
4. Bekir Çelik (Bekir Ağa): Üstad onun için, mübarek kimse demiştir.
5. Hüsrev Altınbaşak (Hüsrev Bey): “Gül fabrikasının Gül-ü Muhammedî (asm) bahçesini yetiştiren Hüsrev’in...” (Kastamonu Lâhikası, s.57)
6. Refet Barutçu (Re’fet Bey): “Senin gördüğün vazife-i Kur’aniyenin hepsi mübarektir.” (Barla Lâhikası, s.43)
7. Ahmet Asım Önerdem (Binbaşı Asım Bey): “Hizmet-i Kur’aniye’de kuvvetli arkadaşım ve tarik-i hakta ve ebed yolunda enis yoldaşım...” (Kastamonu Lâhikası)
8. Mehmet Tevfik Göksu (Şamlı Hafız): “Barla medrese-i nuriyenin başkâtibi...” (Emirdağ Lâhikası, s.195)
9. Mustafa Güvenç (Marangoz Mustafa Çavuş): “... Çok vefakâr ve fedakâr ve sekiz sene bana hizmet eden bir kardeşimiz Mustafa Çavuş...” (Kastamonu Lâhikası, s.86)
10. Abdullah Kula (Nur Postacısı): “Risale-i Nur’un postacısı...” (Kastamonu Lâhikası, s.86)