Harun Erdem: “Ahzab süresi 53, Ayet, 59. Ayetten sonra mı geldi? Yoksa sırası Kur’an’da olduğu gibi mi?”
İlgili Ayetler
Ahzab Suresi 53. Ayetin meali şöyledir: “Ey iman edenler! Size izin verilmedikçe Peygamberin evlerine girip de yemeğin hazırlanmasını beklemeyin; fakat yemeye çağırıldığınızda girin. Yemeğinizi yiyince de hemen dağılın, söze dalıp oturmayın. Bu davranışınız peygamberi rahatsız ediyor. Size söylemeye çekiniyor. Oysa Allah hak olanı açıklamaktan çekinmez. Peygamber hanımlarından bir şey istediğinizde, onlar perde arkasında iken isteyin. Bu sizin kalplerinizin de onların kalplerinin de temiz kalması için en uygunudur. Resulullah’ı üzmeye hakkınız yoktur. Kendisinden sonra ebedî olarak eşleriyle de evlenemezsiniz. Sizin bunu yapmanız Allah katında büyük bir günahtır.”1
59. ayet ise şöyledir:
“Ey peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış giysilerini üzerlerine bürünsünler. Bu, tanınıp rahatsız edilmemeleri için en uygun olanıdır. Allah ziyadesiyle bağışlamakta ve çok esirgemektedir.”2
Edep ve Muaşeret Emri
Öncelikle bu iki ayeti Kur’ân’da hangi sırada bulmuşsak, o sırada inmiştir. Biz de o sırada kabul edeceğiz ve o sırada okuyacağız. Yeni bir sıra tartışmasına girmek sıhhatli bir iş değildir. Kaldı ki, manalarına da baksak, 53. Ayeti 59. Ayetten sonraya koyacak bir durum söz konusu değildir. 53. Ayet edep ve muaşeret ile ilgili, 59. Ayet de -görüldüğü gibi- Peygamber (asm) hanımlarının ve dolayısıyla mü’min hanımların giyim kuşamıyla ilgilidir.
Dolayısıyla öncelik arayacak isek, 53. Ayeti önceye, Kur’ân’da olduğu sıraya koymamız gerekiyor.
Medine’de Peygamberimizin (asm) evine her türlü insan girip çıkıyordu. Bunların içinde İslam’ı halisane öğrenmek isteyen kişiler olduğu gibi, ne niyette oldukları anlaşılmayan, Müslüman olduğunu söyleyen ama pek de güven vermeyen kişiler de oluyordu. Peygamberimiz’in (asm) eşi Hazret-i Hafsa’nın babası bulunan Hazret-i Ömer de (ra bu durumdan rahatsız oluyordu. Hazret-i Ömer (ra) Peygamber Efendimiz’e (asm) sık sık:
“Evinize iyiler de kötüler de girip çıkıyor, eşlerinize perde arkasında olmalarını söyleseniz!” deyip duruyordu.
Hicap ayeti denilen bahsinde bulunduğumuz 53. Ayet bu olaydan sonra nazil oldu.
Dış Giysi Emri
Öte yandan, Peygamber Efendimiz (asm), Zeynep bin Cahş ile evlendiği günün akşamında düğün yemeği verdi. Yemekten sonra davetlilerin bazıları sohbete daldılar ve hemen kalkıp gitmediler. Resulullah Efendimiz de (asm) hicabından, onlara kalkıp gitmeleri gerektiğini söyleyemedi. Onları kırmaktan çekindi. Kaç defa dışarı çıkıp içeri girerek rahatsız olduğunu bildirmek istemişse de, fayda olmadı.
En son üç kişi kaldı. Onlar geç vakitlere kadar kendi aralarında konuşup durdular. Geç vakitte gittiler. Onlar gittikten sonra bahsinde bulunduğumuz bu 53. ayet nazil oldu.3
Elli Dokuzuncu Ayette ise hanımların dışarıya çıkarken kötü niyetli kişilerce tacizden ve rahatsız edilmekten korunmaları için, dış giysi kullanmaları gerektiği vurgulanıyor. Bu ayet inmezden önce, Müslüman kadınlar dış giysisiz dışarı çıktıklarında bazı münafıklar ve kendini bilmezlerce rahatsız edilirlerdi. Yakalandıkları zaman ise, “Cariye sandık” derlerdi.
Bu sebeple cariye ile hür kadınların ayrılmaları lüzumu doğdu. Hür kadınların cilbab ismi verilen dış giysi giymeleri emredildi. Zaten de Bediüzzaman’ın ifade ettiği gibi, “tesettür, kadınlar için fıtrîdir ve fıtratları iktiza ediyor.”4
Dipnotlar:
1- Ahzab Suresi: 53 2- Ahzab Suresi: 59
3- Buhârî, “Tefsîr”, 33/8 4- Lem’alar, s. 315