"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Fahr-i Kâinat Efendimiz (asm)

Muzaffer KARAHİSAR
12 Ekim 2021, Salı
Kâinatın Efendisi (asm), peygamberlerin reisi, iki cihanın güneşi, Allah’ın (cc) sevgili kulu ve resulü, insanlığın en şereflisi Fahr-i Âlem Efendimiz (asm) Milâdî 571, Rebiyülevvel ayının on ikinci gecesi Mekke’de dünyaya mu’cizelerle teşrif etti. Onu bekledi asırlar… Gelişini kâinat sevinçle, coşkuyla, sürurla alkışladı.

İnsanlık inkârın, zulmün, vahşetin, ihanetin, haksızlıkların içerisinde âciz, çaresiz, ümitsiz fetreti yaşıyorlardı. Putlardan medet bekleyen cehalet, küfürde inat, isyan, inkâr, kalpleri karartıp taşlaştırmıştı. Adetlerine olan taassup onları masum kız çocuklarının merhametsiz katili yapıyordu. Kâinat İlâhî nidaya, ulvî hakikatlere, nura ve huzura, huşuya, adalete susamış medet arıyordu. 

Mekke sokaklarında mütevazı bir evde velâdet ânında, yeryüzünde hiçbir anneye nasip olmayan sonsuz rahmete ve şerefe nail olan aziz anne, Hz. Âmine’ye nasip olmuştur. Annesine, doğacak çocukla ilgili haberler, müjdeler, rüyalarla adı ve vasıfları bildirilen varlıkların en şereflisi, Hz. Muhammed (asm) doğduğu an olağanüstü haller, emareler, mu’cizeler meydana gelmiştir. Nur çocuk, sevinçle ve müjdelerle dünyaya teşrif edince sahih rivayetlerde “Ümmeti, ümmeti…” dediğini annesi işitmiş. O’nun (asm) bu hali, ümmetine karşı çok şefkatli ve merhametli olduğunu göstermektir.

“Sen olmasaydın ben âlemleri yaratmazdım.” hitabı ile ilgili Bediüzzaman: “Çünkü, küllî hakikat-ı Muhammediye (asm) hem hayatın hayatı, hem kâinatın hayatı, hem İsm-i Âzamın tecellî-i âzamının mazharı ve bütün zîruhların nuru ve kâinatın çekirdek-i aslîsi ve gaye-i hilkati ve meyve-i ekmeli olmasından, o hitap doğrudan doğruya ona bakar. Sonra hayata ve şuura ve ubudiyete onun hesabına nazar eder.” şeklinde izah etmiştir.1 

O, Hatem-ül Enbiya (asm)  insanların en eşrefi, gönülleri nuruyla, huzuruyla, süruruyla, hidayetiyle süsleyen, Allah’ın Habibi, kulu ve resulü, ahiret âleminin müjdeleyicisi, iki cihan serveri Peygamber Efendimizin (asm) nurundan kâinat yaratılmış.  

Mahlûkat ve mevcudat O’nun (asm) hürmetine ademden, hiçlikten, zulümattan, yokluktan vücut bulmuş, varlık âlemine terakki etmişler. Allah’a ubudiyet, zikir ve tesbih, muhabbet, mensubiyet ve muhatap olma şerefine yükselmişler. 

Her mevcut Rabbimizin isimlerinin tecellisine mazhar olmuş. Hikmet, rahmet tezahürleriyle tevhid hakikatine ayna, nizam ve intizam içinde yaratılışları ve faaliyetleri Cenab-ı Hakk’ın varlığına ve birliğine delil olmuş ve işaret etmişler.

“Cenab-ı Hak, insanı, kâinata câmi bir nüsha ve on sekiz bin âlemi hâvi şu büyük âlemin kitabına bir fihrist olarak yaratmıştır. Ve Esma-i Hüsna’dan herbirisinin tecelligâhı olan herbir âlemden bir örnek, bir numune, insanın cevherinde vedia bırakmıştır.”2

İnsanların en eşrefi, en mümtazı ve Cenab-ı Hakk’ın “Habibim” hitabına, iltifatına, ihsanına, nimetlerine, mu’cizelerine muhatap ve mazhar olmuştur. Efendimiz (asm) “Ve seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.”3 İnsanlara, cinlere ve bütün âlemlere rahmet, şefkat ve kurtarıcı olarak Risalet vazifesi tevdi edilmiştir. O’na (asm) Cebrail Aleyhisselâm ile Allah’ın kelâmı Kur’ân-ı Kerîm vahiy edilmiş, Mi’rac’da Cenab-ı Hakk’ın huzurunda rüyetine, sohbetine, hitabetine, selâmına, salâvatına muhatap, mu’cizelerine mazhar olmuştur.

Rahmet, merhamet ve şefkat peygamberi Fahr-i Kâinat Efendimizin (asm) getirdiği nur asırlara hükmetmiş, insanlığa ışık tutmuş, yol göstermiştir, iki cihan saadetinin müjdelerini, meyvelerini sunmuştur. Ne mutlu sırat-ı müstakim üzere ihlâs, sıdk, sebat, sadâkatle ve istikametle O’nun (asm) yolunda yürüyenlere. Sevgili Peygamberimize (asm) Mevlid Kandili vesilesiyle milyonlar salât ve selâmlar olsun.   “Allâhumme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidina Muhammedin minel ezeli ilelebedi.”

Dipnotlar: 

1. Emirdağ Lâhikası, 123. Mektup.

2. İşarat’ül-İ’caz.

3. Enbiya Sûresi, âyet 107.

Okunma Sayısı: 2302
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı