"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hasan Feyzi Yüreğil (1895-1943)

Muzaffer KARAHİSAR
24 Aralık 2025, Çarşamba
Mecazî aşkların fırtınalarına kapılmadan âfâkî âlemlerden geçip doğrudan hakikat âlemlerinin saf, duru, berrak ve latif iklimlerin baharına uğramış.

Sanat, maneviyat, marifet bahçelerinden muhabbet deryasına vasıl olmuş muhterem bir şahsiyetle muhavereyi tahayyül ediyorum. O Bediüzzaman ve Risale-i Nurlarla küçücük kalbinde kâinat kadar ulvî bir aşkı yerleştirmiş, Nuranî ilimler, ilhamlar, iltifatlarla yükselmiş, İlâhî aşkın basamaklarından münteha derecelere, ulvî mertebelere, ruhanî lezzetlere vasıl olmuş, bedelinde canın nezretmiş, Üstad’dan 14 sene önce vefat etmiş muhlis ve mümtaz bir şahsiyetten, Hasan Feyzi Yüreğil’den bahsediyorum. 

Bediüzzaman’ın Saff-ı evvel fedakârlarından, ilmiyle, irfanıyla, ihlasıyla meşhur talebelerinden şehit Hasan Feyzi, gönülleri yakan, duyguları coşturan şiirlerinde samimî aşkın tezahürleri, gönüllere yansıyan, lerzeye getiren tecellileri hissedilir… Onun samimî ilmî yazıları ve sanat harikası şiirleri, Risale-i Nur şairi vasfıyla Nur mekteb-i irfanında dua ve temenniler gibi hâlâ zevkle, şevkle, heyecanla okunur, dinlenir…

Hasan Feyzi’nin ilmini, ihlasını, sanat ve edebî kişiliğini, şiirlerindeki derin mana gücünü, etkili ifade zenginliğini, sanat ve estetik genişliğini izah etmek neredeyse imkansızdır. Muhammet İkbal’in şiiri, ifadesi mümkün olmayan terennümleri işaret ediyor: “Heyecan verdi gönülleri, / Heyecanlı sesleri gönlümün;/ Ben o nağmeden müteheyyicim:/ ki yok ihtimali terennümün…” 

Ateşîn ifadelerin peşinden muhayyilem beni o zat-ı mübareğin mekânına götürdü. Aklımda kalan notlarda: “Hasan Feyzi Hz. Kısa boylu, zayıf, nahif, halim, selim, son derece nazik ve kibar, yumuşak huylu, yumuşak sesli, güler yüzlü, hoşgörülü, zeki bakışlı…” ifadelerden cesaret alarak huzuruna vasıl oldu. Hâlî bir uzlette nur dersini mütalaa ediyordu. Eşikte hürmet, hicap ve heyecanla yere diz çöktüm. O dersine dalmışken, ayrılık şiiri zihnimden geçiyordu: “Çekilip nur-u hidayet yine zindan olacak, /Yine firkat, yine hasret, yine hüsran olacak.” Böyle devam ederken… “Bab-ı feyzinden ırak olmayı asla çekemem,” dedim. O da fark etti: “Dahi nezrim bu ki canım sana kurban olacak.” diye mısrayı tamamladı… sıcak, samimî ve şefkatli haliyle selamımı, musafaha ile selamladı. 

“Anam ve babam ve tatlı canım sana feda olsun” ifadenizden şöyle sual tevcih ettim. Bu zamanda Kur’ân talebelerinin Asr-ı Saadetin izdüşümü, Risale-i Nur hakikatleri ile Sahabe mesleğini yaşadıkları, sünnete ittiba etmeleri ve tahkikî iman dersleriyle tevhid, nübüvvet, haşir, adalet ve ibadet konularında Saadet Asrının istikamet yolunu takip ettiklerini söyleye bilir miyiz?  

“Güzel oku, her zerrede coşkun birer mana var, /Dert ehline bu manada canlar sunan eda var./ Vermek için parlaklığı, gamlı gönül evine, Bir bak hele, her cilâdan üstün olan cilâ var… 

Risale-i Nur’un zengin Türkçesi, İslâm âleminin müşterek dili olmasına ne dersiniz?

Risale-i Nurun “Türkçe olarak te’lif ve tertip ve tanzim olunan, müzeyyen ve mükemmel, fasih ve beliğ nüshalarının şimdiye kadar bir eşi ve bir yoldaşı görülmemiş!” Devamla Risale-i Nur’a sesleniyor: “Senin ulviyet ve kerametin Türk dilini bütün diller içinde yükseltiyor. Kur’ân’dan maada hiçbir kitaba ve hiçbir kavmin lisanına sığmayan bu kadar yüksek asalet ve fesahatı seninle dilimizde görüyoruz.”

O tatlı, edalı, hoş, lâtif sohbetin devamına zaman, mekan mani olmasa da kağıt, kalem ve sütundaki yer mani oldu… 

Okunma Sayısı: 179
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı