"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Davada sabit kadem olmak

Nejat EREN
27 Eylül 2022, Salı
Bir ihsanı ilâhî tarafından omuzlara yüklenen Risale-i Nur davasında “SABİT KADEM OLMA”nın hem ağır bedelleri, hem de akıllara sığmayacak mükâfat ve neticeleri vardır.

Çünkü: “Risale-i Nurun bu dehşetli zamandaki kazandırdığı iki netice.

“Birinci: Sadâkat ve kanaatle Risale-i Nur dairesine giren, imanla kabre gireceğine kuvvetli senetler var.”

“İkinci: Risale-i Nur dairesinde, ihtiyarımız olmadan, haberimiz yokken takarrur (karar kılınmış) ve tahakkuk eden şirket-i maneviye-i uhreviye cihetiyle herbir hakikî sadık şakirdi, binler diller ile, kalpler ile dua etmek, istiğfar etmek, ibadet etmek ve bazı melâike gibi kırk bin lisan ile tesbih etmektir.”

“Bu gibi netice içindir ki Risale-i Nur Şakirdleri, hizmet-i Nuriyeyi velâyet makamına tercih eder, keşif ve kerâmâtı aramaz ve ahiret meyvelerini dünyada koparmaya çalışmaz ve vazife-i İlâhiye olan muvaffakıyet (başarı) ve halka kabul ettirmek ve revaç vermek ve galebe ettirmek ve müstehak oldukları şan ü şeref ve ezvak (zevklere) ve inayetlere mazhar etmek gibi kendi vazifelerinin haricinde bulunan şeylere karışmaz ve harekâtını onlara bina etmezler. “Vazifemiz hizmettir; o yeter” derler.” (KASTAMONU L., MEK.NO: 160)

Bu hakikatlere sadakatle, tereddüt, tembellik etmeden mukaddes davada devam etmek.

Dostluk, muhabbet, himmet ve gayretin güzelliklerini insanlarla paylaşmak.

Müspet hareket, mantık, tefekkürle davada sadakat.

Bütün içtenlikle “ŞAHS-I MANEVİ” dairesinde kalmak.

Kırmadan, kırılmadan, küsmeden, küstürmeden, haysiyet ve onurla davada “SABİT KADEM” çizgisinde kalabilmek.

Gıdası “ÇİLE” olan Bediüzzaman.

Bir milletin değil, ümmetin dertlerine katlanan “SAHİBÜZZAMAN!”

Davası uğruna: yardan, yarandan, vatanından, dostlarından uzak olup hasretle yanan “BİD’ATÜZZAMAN!”

Talebelerine, millete, ümmete böyle bir yol ve emanet bırakmıştır.

Seksen dört senelik ömür; iki buçuk sene esaret, yirmisekiz sene sürgün, tutuklama, baskı ve zulümler! Neticede; dünyaya yayılan “NUR HAREKETİ; NURCULUK!” Nasıl? Hangi yol ve tarzla? Cevabı: Dokuz yaşında başladığı ilim tahsilinin aşk ve şevkiyle: her gün: 200 sahife kitap okuyarak!Normal bir cild kitabı 200 sahife diyelim. Yetmiş beş senede, 27,375 cild kitap okumuş olur. Doksan büyük cildi ezberleyen bir hafızaya bu fazla bir yük olmasa gerek.

Afyon savcısı, ”Bediüzzaman Said Nursi, yaşlandıkça enerjisi artmakta!” demişti. Nur talebeleri; “Gayemiz vatan sathını bir mektep yapmaktır!” idealiyle bu kitabı, kâinatı okuma mirasını “ŞAHS-I MANEVΔ olarak devam ettiriyorlar.

Firavunun karşısında olmak yetmez, Hz. Musa’nın (AS) yanında olmak gerek. Davada elbette gözyaşı da olacaktır. Bu katlanma, sabretme ve sebatın meyvesidir.

Kimlik bunalımı yaşamadan, Cenab-ı Hakkın Kâinata koyduğu muazzam düzene uyumlu yaşamak gayreti semeresini dünya ve ahirette verecektir. Kendisine, hakikatlere, ilâhi hüküm ve fıtrata ters düşmeyen bir hayat yaşamak önemlidir. Hayat, aldığımız soluklarla değil, soluk kesen anlarla anlam kazanır.

Allah’a kul, Ahirzaman Elçisine Ümmet olmak, vicdan azabından uzak, suçluluk, pişmanlık duygusuna yönelmeyen bir hayatı yaşayıp yaşatmak temennisiyle. 

Okunma Sayısı: 1327
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Said Yüksekdağ

    27.9.2022 15:38:38

    Allah razı olsun Nejat Ağabeyim...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı