"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Benim apartmanlarım var(dı)

Ömer Faruk ÖZAYDIN
26 Şubat 2023, Pazar
İnsanoğlu dünyaya gelir gelmez barınaklar aradı, mağaralara, ağaç kovuklarına sığındı, haymalar, çadırlar yaptı, sonra kerpiçten ahşaptan, taştan katlı evler…

Sanayi devrimiyle beraber insanlar şehirlere göçünce kalabalık nüfuslara evler yetmez oldu. 19. Asrın sonunda ABD’de başlayan katlı evler Paris, Londra ve İstanbul gibi şehirlere yayıldı. Türkiye’de ise İstanbul hariç pek azdı. Çocukluğumuzda evler tek katlı ve bahçeliydi. Tek tük konaklar varsa da yaygın değildi. 1960’larla beraber çok katlı evlere geçildi. 

Türkiye’nin gelişmesiyle yüzde 80/90 olan kırsal kesimde nüfus şehirlere göç etmeye, şehirlerde yaşamak oranı arttıkça, tek katlı ve bahçeli evlerden apartman hayatına, artan nüfusla nerede boş arazi varsa gökdelenler dikildi.

Erzincan, Adapazarı ve İzmir depremleri olsa da deprem kültürü henüz gelişmemişti, tâ ‘99 depremine kadar… 

17 Ağustos depremiyle tvlerde hemen her gün ilgili ilim insanlarının açıklamalarını gördük. Fay hatları, gaz birikimleri, yer stresleri artık hayatımıza girmişti. Açık oturumlar, paneller, depremle yaşama eğitimleri, dayanıklı evler, deprem toplanma alanları v.s artık biliniyordu.

Tam bu dönemde yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla iktidara gelen AKP, beton ve yollar yaparak göz boyamaya çalıştı. Kısmen de başarılı oldu. Ancak kendi yandaşları olan çöpsüz ve çapsız insanları müteahhitlikle Karun yaptı. Onlara kupon arazileri, üstüne krediler vererek her yeri parselledi. 

Geçmişte de olan her seçim döneminde gelen imar affı, normalde gecekondu ve imar alanları için vatandaşa kolaylık sağlamaktı, ancak AKP bunu rant ve kaçak yapıları görmezden gelerek uyguladı. Özellikle 2018’de getirilen imar barışı ki tam bir yıkım oldu. Bu depremle Güneydoğu’da toplam 294 bin kaçak yapının affedildiği ortaya çıktı. Muhalefet ciddi ikazlar yaptığı halde, bir torba yasayla Meclisten geçmişti.

Deprem uzmanları o bölgede 7.5’tan büyük depremi önceden ikaz etmelerine ve AFAD’ın Web sitesinde aynı büyüklükte bir depremin olacağı (bu gün bile duruyor) bilindiği halde, hiç bir tedbir alınmadı.

En basiti Adıyaman’da 25 sene evvel doğru dürüst apartman yokken, yıkılan binaların çoğu son yapılan binalardı. Elbette eski binalar da var. Fakat iktidar 50 yıl önce yapılan havaalanlarına sahip çıkarken, binaların çoğu eski döneme ait diye sahip çıkmadı. Mesele kimin döneminde yapıldığından ziyade, ‘99 depremini yaşamış ve deprem vergileri toplanmışken, o paraların (kendi ifadeleriyle) başka yerlere harcanıp neden tedbir alınmadı sorusunun cevabında...

İktidarın depreme hazırlıksız yakalanması neticesinde on binlerce can gitti, yuvalar yıkıldı, çocuklar yetim ve öksüz kaldı, bazıları eşini çocuğunu ailesini kaybedip evsiz ve yuvasız kaldı. Neticede can ve mal kaybıyla büyük bir yıkım oldu. 

Depremin ardından fahiş fiyatla kiracısını perişan eden ev sahibiyle kiracı sokakta beraber eşitlendiler. Ne aileleri vardı artık ne de evleri…

Özellikle son senelerde sulu tarıma geçilmesiyle Güneydoğu’da artan ev ve apartman yarışı kıskançlık derecesine gelmişti. Varlığın getirdiği şımarıklık ve ağalık; dul yetim ve emekli maaşıyla geçinen gariban halka, kan kusturan derebeylik ve vandallık hâkim olmuştu. Şimdi ne oldu? Ne zengin kaldı ne de fakir. Musibetlerin bir rahmet boyutu daha böylece ortaya çıkmış oldu.  

Bir hadîsle tamamlayalım;

“Ölmek için tevellüd edip dünyaya gelirsiniz; harap olmak için binalar yapıyorsunuz”

(Keşfü’l-Hafâ, 2041) 

Okunma Sayısı: 2394
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı