"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Terörsüz Türkiye için adalet tesis edilsin

23 Mayıs 2025, Cuma 02:34
DP İZMİR MİLLETVEKİLİ HAYDAR ALTINTAŞ, “TERÖRSÜZ TÜRKİYE’NİN ÇÖZÜMÜ, DEMOKRASİMİZİ GÜÇLENDİRMEKTE, EKONOMİMİZİ DÜZELTMEKTE, ADALETİ TESİS ETMEKTE VE GENÇLERİMİZİ EĞİTMEKTEDİR” DEDİ.

DEMOKRASİ STANDARDI YÜKSELMELİ

Demokrat Parti İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, terörün her türlüsünü insanlık suçu kabul ettiklerini ve lanetlediklerini belirtti. Huzur ve güven içerisinde yaşamak istediklerini dile getiren Altıntaş, “Terörsüz Türkiye” çalışmalarıyla ilgili iktidarı eleştirdi.

İktidarın iddialarına rağmen “Terörsüz Türkiye” hedefinin yerli ve millî olmadığını savunan Altıntaş, “Terör örgütünün kurucusuyla açıktan yapılan görüşmeler, neredeyse itibar iadesine kadar giden gelişmeler, millet vicdanında şehit yakını ve gazilerin gönlünü incitmiştir” dedi. Altıntaş, terör örgütleriyle asla müzakere yapılamayacağını söyledi.

İktidar önceliği doğru yerde aramalı

İktidarın önceliğinin ekonomiyi sağlam ve düzgün bir temele oturtmak olması gerektiğini aktaran Altıntaş, şunları kaydetti: “Daha sonra kuvvetler ayrılığı ilkesini koruyarak adaleti tesis etmek, fakirliği, cehaleti, sefaleti, demokratik standartlarımızı yükselterek ortadan kaldırmaktır. Birlik ve beraberlik içerisinde, demokratik standartlarımızı yükselterek her türlü tehditte karşı dimdik ayakta durmaya devam edeceğiz. Terörsüz Türkiye’nin çözümü, terör örgütlerine taviz vermekte değil demokrasimizi güçlendirmekte, ekonomimizi düzeltmekte, adaleti tesis etmekte ve gençlerimizi eğitmektedir.”

14 Mayıs “Demokrasi Bayramı” ilân edilsin

Demokrat Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş 14 Mayıs’ın  “Demokrasi Bayramı” ilân edilmesi için Meclis Başkanlığı’na kanun teklifi verdi.

Altıntaş, “Bu günün ‘Demokrasi Bayramı’ olarak ilân edilmesi, demokrasiye ve halk iradesine olan bağlılığımızın güçlü bir ifadesi olacak, gelecek kuşaklara demokrasinin değerini hatırlatan bir vesile oluşturacaktır” dedi.

14 Mayıs 1950 tarihinin Türkiye’de demokrasinin dönüm noktalarından birisi olduğunu ifade eden Altıntaş, “Bu tarihte yapılan genel seçimlerde, ilk kez ‘gizli oy, açık tasnif’ yöntemi uygulanmış, çok partili siyasî sistem içinde halk iradesi serbestçe sandığa yansıtılmış ve iktidar barışçıl bir şekilde el değiştirmiştir. Bu yönüyle 14 Mayıs 1950 seçimleri, sadece bir seçim değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratikleşme yolunda attığı tarihî bir adımdır” dedi.

Ankara - Mehmet Kara
[email protected]

Okunma Sayısı: 1132
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    25.5.2025 13:06:56

    "Asya'nın ve Rumeli' nin köşe-lerinde medfun (Gömülü) olan medeniyet-i kadîme (Geçmiş medeniyet) hayata başlamış; menfaatini mazarrat-ı umumi-yede (Umûmun zararında) a-rayan ve istibdadı (Zorba reji-mi) arzu edenler يَا لَيْتَن۪ى كُنْتُ تُرَابًا (Keşke toprak olsaydık) demeye baş-ladılar. Yeni Hü-kûmet-i Meşrutamız (Demok-ratik Hükûmetimiz) mu'cize gibi doğduğu için inşâallah bir seneye kadar,نُكَلِّمُ مَنْ كَانَ فِى الْمَهْدِ صَبِيًّا (Henüz Çocukken ko-nuşmaya başla-dı!) sırrına mazhar olacağız. Mütevekki-lane, sabûrane tuttuğumuz otuz sene ramazan-ı sükûtun sevabıdır ki, azabsız cennet-i terakki ve medeniyet kapıları-nı bize açmıştır. Hâkimiyet-i milliyenin beraat-i istihlali o-lan kanun-u şer'î, hâzin-i Cen-net gibi bizi duhûle davet edi-yor.Ey mazlum ihvan-ı vatan! Gidelim dâhil olalım! Birinci kapısı, şeriat dairesinde itti-had-ı kulûb; ikincisi, muhab-bet-i milliye; üçüncüsü, maa-rif; dördüncüsü, sa'y-i in-sanî; beşincisi, terk-i sefahettir. Ö-tekilerini sizin zihninize havale"

  • S.topuz

    25.5.2025 12:33:24

    "Ey hürriyet-i şer'î! Öyle müd-hiş ve fakat güzel ve müjdeli bir sadâ ile çağırıyorsun ki, benim gibi bir bedeviyi taba-kat-ı gaflet altında yatmışken uyandırıyorsun. Sen olmasay-dın, ben ve umum millet, zin-dan-ı esarette kalacaktık. Seni ömr-ü ebedî ile tebşir ediyo-rum. Eğer aynülhayat-ı şeriatı menba-ı hayat yapsan ve o cennette neşv ü nema bulsan, bu millet-i mazlumenin de es-ki zamana nisbeten bin dere-ce terakki edeceğini müjde veriyorum. Eğer hakkıyla seni rehber etse ve ağraz-ı şahsî ve fikr-i intikam ile sizi lekedar etmezse...Yâ Rab! Ne saadetli bir kıyamet ve ne güzel bir ha-şir ki, "vel-ba'sü ba'de'l-mevt" (Ölümden sonra tekrar Diriliş) hakikatının küçük bir misalini bu zaman bize tasvir ediyor. Şöyle ki:Asya'nın..." Bediüzzaman Said Nursî, Tarihçe-i Hayat - 55

  • S.topuz

    25.5.2025 12:23:56

    ..."Hürriyeti sû'-i tefsir etmemek ve meşrutiyeti meşrutiyet-i meşrua olarak kabul etmek lâzım geldiğini ileri sürerek bu hususta dinî gazetelerde makaleler neşrediyor ve hitabelerde bulunuyordu. Bu makale ve hitabeleri, emsalsiz denecek kadar beliğ ve mukni' idi. Ehl-i ilim ve ehl-i siyaset, Said Nursî'nin bu yazılarından ve derslerinden çok istifade etmişlerdir. O zamandaki intibah-ı millîyi, Anadolu ve Asya'nın saadet-i dünyeviyesinin fecr-i sadıkı olarak müjde veriyor, fakat elden kaçmaması için evamir-i şer'iyeyi çabuk imtisal etmenin zarurî olduğunu ileri sürüyordu. "Eğer meşrutiyeti hürriyet-i şer'iye ile kabul etmezsek ve öyle tatbik edilmezse, elimizden kaçacak, müstebid bir idareye yerini terkedecek" diye ihtar ediyordu."... Risale-i Nur Külliyatı, Tarihçe-i Hayat - 55 - 😢🇹🇷😢🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙🕋😭😭😭🕊🕊🕊🌍🇪🇺🕋🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı