İdris (as) 165 yaşına gelince yüce Allah Hz. Azrail’i (as) gönderdi. Ümm-ü Seleme’nin (ra) Peygamberimizden (asm) anlattığına göre yüce Allah İdris’in (as) ibadetini meleklere anlattı. Hz. Azrail (as) kendisine hayran oldu ve ziyaretine gitmek istedi. Yüce Allah ona müsaade etti.
İdris (as) evinde ibadet halinde iken kendisine bir insan suretinde göründü. Kapı ve pencere açılmadan içeri girince İdris (as) ile aralarında şöyle bir konuşma geçti.
- Buraya nasıl girdin?
- Ben kapıyı pencereyi açmadan içeri girenim.
- Sen yoksa ölüm meleği misin? Benim canımı almaya mı geldin?
-Evet, ben ölüm meleğiyim; ancak seni ziyarete geldim.” dedi.
Aralarında uzun bir sohbet başladı. Bir müddet sonra Hz. İdris (as):
 - Bana kâfirlerin ruhlarını alırken göründüğün gibi görünebilir misin? dedi.
Yüce Allah Azrail’e (as) “Kulum ne istiyorsa yapacaksın!” diye ilham etti. Bunun üzerine Azrail (as) “Allah bana sen ne istersen yapmamı emretti.” dedi ve kâfirlerin ruhunu alırken göründüğü şekliyle göründü. İdris (as) onun korkunç suretini ve şeklini görünce dayanamayarak bayıldı.
Ayıldıktan sonra bu defa İdris (as):
“-Bana mü’minlerin canını alırken göründüğün gibi görün.” dedi.
Azrail (as) kendisine çok sevimli bir şekilde göründü. Hayran oldu. Canının alınmasını ve ölüm acısını kendisine hissettirilmesini istedi. Azrail (as) Allah’ın emri olduğu için İdris’in (as) canını aldı. Sonra geri verdi.
“- Nasıl buldun?” dedi.
İdris (as) çok bitkin bir şekilde:
“ - Bir koyunun kalın ve sık olan tüyleri arasına pıtırak girer de onu çıkaranlar çok zorla çıkarır da çıkarken tüylerini de yolarlar ya... Bütün bedenimin o şekilde ıztırap duyduğunu hissettim.” diye cevap verdi.

PEYGAMBER KISSALARI
YENİ ASYA ARAŞTIRMA MERKEZİ