Nemrud İbrahim’i (as) huzuruna çağırdı ve kendisi ile konuştu. “Senin ibadet etmekte olduğun ve halkı ona ibadete davet ettiğin, kudreti ve gücü herşeyden üstün dediğin ilahını gördün mü? Nasıl birisidir?” diye sordu.
İbrahim (as):
“Rabbim birdir, hiçbir şeye muhtaç değildir, evveli yoktur, sonu da olmayacaktır. Hiçbir şeye benzemez, yeri göğü, tüm varlıkları yaratmıştır, beni de seni de yaratan Odur.” dedi.
Nemrut:
“Sen onu gördün mü?” diye sordu.
İbrahim (as):
“O görülmekten münezzehtir. Gözler Onu göremez; ama o her şeyi görür. O ilmi, iradesi ve kudreti ile her şeyi yaratan ve her yerde hazır olandır. Tüm mahlukatın rızkını veren Odur. ” dedi.
Nemrud:
“Ben de bütün insanların yiyeceğini ve giyeceğini veriyorum. Benim sayemde insanlar korunuyor, barınıyor ve rahatla yaşıyorlar” diye cevap verdi.
Hz. İbrahim (as):
“Benim Rabbim dirilten, hayat veren ve öldürendir.” dedi.
Nemrud:
“Ben de öldürür ve diriltirim.” dedi ve ölüme hükmettiği mahkumları getirtti ve bir kısmını affetti, bir kısmını da idamına hükmetti.
İbrahim (as):
“Benim Rabbim güneşi doğudan doğurup batından batırmaktadır. Sen onu batıdan doğurabilir misin?” diyince Nemrudun söyleyeceği sözü kalmadı.
PEYGAMBER KISSALARI
YENİ ASYA ARAŞTIRMA MERKEZİ