1953 yıllarıdır...
Risaleler otuz yıla yakın el ile yazılmış, altı yüz bin nüsha neşredilmiştir.
Nurlar’ın basımı, ikinci bir safhaya girmiştir.
İnebolu eşrafından Ahmet Nazif Çelebi’nin İstanbul’dan temin ettiği teksir makinası ile, mumlu kâğıt ile çoğaltılarak, Risalelerin intişarın da yeni bir safha açılmıştı.
Bediüzzaman Hazretleri bu teksir makinesine “bin kalemli Nurcu” adını vermişti.
Bu makineyi duyan Üstadın halis talebelerinden Tahiri Mutlu İnebolu’ya gelip makinenin nasıl çalıştığını öğrenir.
İstanbul’a gider o makineden bir tane alıp Isparta’ya getirir.
Bu makinenin faaliyet alanı olarak Sav Köyü seçilir.
“Seçilir ama, bu makine hangi evde faaliyet gösterecek?”
İstişare edilir.
Daha sonra bu hizmete Mustafa Gül talip olur.
Makineyi alır köye götürür. Ağabeyi İbrahim Gül’ün değirmeninin yanındaki eve yerleştirilir.
İşin bu birinci safhasıdır.
İkinci safhası ise çalıştırma talebeleri lâzımdır.
Buna Tahiri Mutlu ve Ali İhsan Tola görevlendirilir.
İş bunun ile de bitmez.
“Teksir edilen Risaleler buradan nasıl sevk edilecek?”
Bu, çok zor bir iştir.
Baskı ve tazyik had safhadadır.
Buna Şükrü Efendi talip olur.
Ama buna bir kılıf uydurulması lâzım.
Şükrü Efendi, deli numarasına bürünür.
Baskı kâğıtlarını Tahiri Mutlu İstanbul’dan alır getirir, bin bir müşkülat ile.
Çoğu masraflarını kendisi temin eder.
Baskı için mumlu kâğıt lâzımdır.
Mumlu kâğıtlar gelir, ona göre baskı yapılır.
Mumlu kâğıdı yazan Hüsrev Efendidir.
Tashihli olarak mumlu kâğıdı oradan alırken Şükrü Efendi alırken dilenci kılığında gelir, aldığı mumlu kâğıdın üstüne yiyecek koyar, Sav Köyü’ne getiririr.
Böylece hızlı bir baskı işi yapılır ve bu teksir edilen Risaleler Anadolu’ya sevk edilir.
Artık Şükrü Efendi’nin adı “Deli Şükrü”dür.
Şükrü Efendi, Sav’da teksir edilen Risaleleri Isparta’ya götürürken sandıklar üzerine elma –armut koyarak, meczup hale bürünerek bu işi yıllarca yapar.
Bu hareketi ile Şükrü Efendi büyük bir hizmet gerçekleştirir.
Sav Köyü ikinci defa “bir İnebolu” hükmüne geçer.
Ondan önce “bin kalemle” yazılan Risaleler şimdi teksir edilmektedir.
Risalelerin Lâtin harfleriyle basılmasına Bediüzzaman Hazretleri izin vermiştir.
Bu vazifeyi, o yıllarda Demokrat Parti Isparta milletvekili olan Tahsin Tola yapmıştır.
Bediüzzaman onu Başbakan Menderes’e, Menderes’te Diyanet’e göndermiştir.
Risaleler, Diyanet’te eserler çeşitli sebeplerden basılamayınca Nur Talebeleri tarafında yapılmıştır.
Tahsin Tola, A. Fuat Ural, Said Özdemir, Mustafa Tükmenoğlu ve Sadık Büyükkaragöz ile Risalelerin tamamı basılmıştır.
Bu arada, Şükrü Efendi’nin hizmeti bir tv filmi olacak kadar harikadır.
Mekânı Cennet olsun...