"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“İsabet etse dahi”

Raşit YÜCEL
23 Ekim 2019, Çarşamba
Dini siyasete alet edenlerin tarihi eskilere dayanır.

En son rengini Millî Nizam Partisi ile göstermeye başlamıştı..

Bu hareketin başlanmasında, Nur Talebeleri ile ilişkileri ve istişareleri olmuştur.

Fakat, Zübeyir Gündüzalp Ağabeyle yapılan istişarelerde, bunun mümkün olmadığını, risalelerdeki bahislerle izah eden Zübeyir Ağabeyin ikazlarından sonra mesele biraz duraklamış, daha sonra bazı Nur Talebeleri milletvekillerinin dışardan tazyikleri neticesinde, Necip Fazıl ve Eşref Edib’in yazıhanesinde bu hareketin başlatılması kararlaştırılmış, hareketin beyannamesi burada kaleme alınmıştır.

Bu harekete bir genel başkan lâzım olduğu için, popüler bir isim aranmış ve bu isim Prof. Dr. Necmettin Erbakan olarak benimsenmiş, ona bu teklif götürüldüğünde “Benim bu meseleyi şeyhime sormam gerekir” diyerek hemen cevap vermemiş, şeyhinin suskun kalması “ikrardan gelir” kaidesi ile Erbakan Millî Nizam Partisi’nin başına getirilmiş ve bu hareket başlatılmıştır.

Bu arada Zübeyir Abi, Aydın’ın Nazilli ilçesinde dershaneye kapanarak, risalelerdeki içtimaî bahisleri bir araya getirerek ”Beyanat ve Tenvirler” adlı eseri İstanbul’da Nur Talebeleri bastırmıştır.

Zübeyir Abi, Erbakan’ın şeyhine danışıp rızasını alması üzerine unutulmaz bir tesbitte bulunmuştur:

“Allah razı olsun Erbakan’dan bana Üstadıma sadâkat dersini hatırlattı” demiştir.

Bu harekete taraftar ve iştirak eden bazı Nur Talebelerine şu ifade de bulunmuştur:

“Sizler, risalelerdeki bu hakikatleri bildiğiniz halde, Üstadı dinlemeyip, bu hareketin peşine takıldınız” demiştir.

Fakat, bu hareket, daha sonra Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmış, 1973 seçimlerinin öncesinde aklı başına gelen derin devletin güçleri İsviçre’ye kaçan Erbakan’ı özel uçakla ülkemize getirmişler, cezalı durumunu kaldırıp, Millî Selâmet Partisi’nin kurulmasına ses çıkarmamışlar ve Millî Selâmet Partisi 48 milletvekili çıkararak1974 yılında CHP ile koalisyon kurmuş, ”bunlar bizim namaz kılmayan kardeşlerimiz” diyerek, Demokratlara büyük bir darbe vurmuşlardır.

Daha sonraki gelişmeleri hep beraber yaşadık.

Biz Yeni Asya olarak, Üstadımızın vasiyetine hep sadık kaldık, bir parti kurmadık, ”ihtiyat kuvveti olarak “ onlara yardımcı olduk, ben yıllarca gençlik teşkilâtında ve ilçe yönetiminde ve il başkan yardımcılığında bulundum, bir çok kardeşimiz de ülkenin muhtelif illerinde böyle yaptılar.

Şimdi iktidarda AKP var, on beş yılı aşkın ülkeyi yönetiyorlar. Bu hareket, yetmişli yıllarda başlatılan hareketin bir uzantısıdır. Hatta bu hareketten ayrılan birkaç parti bile vardır.

Yetmişli yıllarda, Amasya’da, yüz kişiye yakın bir cemaatle yapılan Nur dersi daha sonra iki kişiye düşmüştür.

Risaleleri yeni yeni anlamaya başlayan bir çok Nur müştakı, bu harekete katılmışlar, bir daha Nurlar ile alâkalarını kesmişlerdir.

“Yüzde altmış-yetmiş tam mütedeyyin olmak şartı ile başa geçebilir, fakat çok zamandan beri terbiye-i İslâmiye zedelenmesi ile o partinin başa geçmemesi gerekir” diye Üstadımızın işaretlerine uyulmamış, iktidara gelen AKP ile cezaevlerinin mahkûm sayısı üç yüz bine çıkmış, ahlâk daha bozulmuş, ülke beş yüz milyar dolar dışa boşlanmış, dış ülkelerin husûmeti artmış, Avrupa Birliği unutulmuş, bütün devlet yatırımları satılmış, başa geçen Cumhurbaşkanı beylik nutuklar atarak kendini her şeyin üstünde görmektedir.

Ve, Üstadın “İSABET ETSE DE MES’ULDÜR” sözü hayat bulmuştur.

Demokratlara ancak bu tarz ile darbe vurulurdu.

Okunma Sayısı: 2057
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdullah Tunç

    23.10.2019 07:01:02

    Risale-i Nur'un önüne geçmek,perde lemek engellemek için kurulmuş iki hareket vardır.Milli görüş ve gülen hareketi.Bunların mensupları istedik leri kadar bunun böyle olmadığını söy lesinler,içtima-i ve siyasi hayatı doğru bilen,okuyan hiç kimseyi inandıramaz lar.Çünkü fiilleri,eylemleri ve sonuçları ortadadır.Aklı başında herkes bilir.Biz ce işin en acı tarafı;Nur camiasından bunlara meyledenlerın durumudur.Bu iki hareket yüzde yüz,Risale-i Nur'un meslek ve meşrebine muhalif ve zıt oldukları halde...Bu günkü kaosların keşmekeşlerin temelinde bu gayri müstakim cereyanların tutum ve davranışları,fiil ve hareketleri vardır. Bu iki cereyanın mensupları hadise lerden ders almışlar mıdır? Her cihette mükemmel, müstakim ve emniyetli, Asrımızı ve istikbali ışıklandıran Risale-i Nur mesleğine yönelmişler midir? Yapılan hatalardan dönülürse; müspet sonuşlar da ona göre elde edilir.Hatalarda ısrar musi betlerin devamına fetva verir!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı